~BİZ KAZANDIK! ~

31.1K 239 23
                                    


Medyada Efsa'nın söylediği şarkı var:) iyi okumalar:)

UTKAN

Güneşin gözlerime vurduğu, rahatsızlık veren o an gözlerimi istemsizce araladım. Vücudumu kaldırmak o kadar ağır geliyordu ki. Yastığı kafamdan kaldırıp suratıma bastırdım. Kalkmak istemiyorum ya.

"Efsaa perdeleri kapasana ya. "

Bu ricamı geri çevirmeyeceğini düşünüyordum. Fakat Efsa beni hayal kırıklığına uğrattı. Ne vardı beş dakika daha uyusam.

" Kalk bakalım koca oğlan. Bu kadar uyuşukluk yeter saat altı oldu. Utkann hadiii! "

Ne olmuş yani saat altıysa hemen hazırlanıyorum zaten.

" Bu anın büyüsünü bozmayı ertelesek de biraz daha dinlensem."

Dün ki yorgunluğumun üstüne uyanamıyorum işte. Biraz anlayışlı olsaydı ya.

"Tatlım bende seni uyurken izlemek isterdim fakat benim evimdesin ve evine gidip hazırlanman lazım. "

Beynimde şimşekler çakmaya başlayalı saniyeler oldu. Aldığım enerjiyle yerimden fırladım. Ben Efsa da olduğumu tamamen unutmuştum ve kendi evime gitmem buradan bir yarım saati bulurdu. Kaldıki yarım saatte hazırlansam, malum gömlek falan ütülemek gerekiyor derken saat yedi olurdu ve benim yedide şirkette olmam gerekiyordu. Allah kahretsin!. Eğer kaç kalırsam Osman cellatlara ölüm fermanımı çoktan vermiş olurdu.

Yataktan kalktığım gibi pantolonumu üzerime geçirdim ve Efsa'yı iki yanağından öptükten sonra çıkış kapısına yöneldim. Herşey çok ani olmuştu. Evden çıkar çıkmaz Buğra'yı aramak için elimi cebime attım. Hahh çok güzel oldu!! Telefonum yoktu. Aceleyle çıkarsam böyle olurdu işte. Aklıma ilk okulda ödev yapmayıp hoca ödevin nerde diye sorduğunda evde unuttum hocam yalanını söyleyip, hocanında kendini de unutsaydın bari dediği o dakikaları yaşadım sanki. Tam da bu duruma göreydi o laf...

Eve geri döndüm ve kapı açıldı bir anda. Karşımda elindeki telefonu sallayan Efsa'yla kısa bir bakışıp gülüştük ve işte o espri.

"Kendini de unutsaydın Utkan! "

" Ben zaten kendimi sende unutuyorum, Babamın kızı. "

Eğilip yanağından bir öpücük aldığım gibi fırladım. Arabaya atlayıp eve doğru sürmeye başladım o sırada az önce arayamadığım Buğra'yı aradım. Kısa bir çalıştan hemen sonra açtı.

" Kankacııımm"

Sesi neşeli geliyordu. Bu demek oluyordu ki dosya meselesini halletmişti. Helal olsun lan tüm gece oturup çalışmış. Kim yapardı ki bunu. Şahsen ben olsam yapmazdım. Pardon göt korkusuna yapardım şekil a da görüldüğü gibi.

"Bebeğimmm"

Sabah sabah Buğra'yla konuşmak enerjimi yükseltiyordu. Buğra'ya fırsat vermeden devam ettim.

"Nerdesin, ne yapıyorsun? "

Peş peşe sıraladığım soruların üstüne Buğra derin bir nefes aldı ve yine o enerji dolu sesiyle devam etti.

" Yoldayım, şirkete doğru gidiyorum. Sen nerdesin? Ne yapıyorsun? "

" Tamam, bende yoldayım yarım saate kalmaz orada olurum umarım. "

" Tamam kankacım. Aman geç kalayım deme! "

" Tamam merak etme, vaktinden önce orada olacağım. "

" Görüşürüz. "

Cevap vermemi beklemeden telefonu kapatmıştı. Bende bir nefes alarak gaza kökledim. Bugün şirkette kendi yönetim kurulumuz ile bir toplantı yapıp ihalenin detaylarını tekrar gözden geçirecektik. Gerçi asıl önemli olan ertesi gündü. Bugün sadece biraz Osman'ın gazabına uğrayacaktık ama herşey yolundaysa böyle bir şey olmayadabilirdi. Oturduğum sokağa girdiğimde biraz daha yavaşladım ve arabayı durdurup indim. Eve koşarak belki de uçarak girdim. Hızlıca hazırlanıp çıkmam lazımdı.

BABAMIN KIZI  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin