10. Bölüm

18 2 0
                                    

Uyanmakla uyanmamak arasındaki ince çizgideyim şuan. Beynim uyanmamı söylerken kalbim kıpırdama diyordu çünkü bu duruma belki bir daha hiç gelemeyeceksin.

Gözlerimi açtım ama kıpırdamamaya dikkat ediyordum. Rüzgar bana sarılıyordu hala. Ama çok yakın değildik. Yüzünü rahatça inceleyebiliyordum. Değişik bir duyguydu bu durumda olmam. Daha geçen güne kadar kanlı bıçaklı olacağım biriyle şimdi aynı güne beraber uyanıyorduk. Yüzünü incelemeye devam ettim. Kaşları, kirpikleri, dudağı tek kelimeyle kusursuzdu. Baktıkça daha da bakasım geliyordu. Gözlerimi kontrol etmek çok zordu. Resmen benden ayrı bir mekanizmayla çalışıyor, bana itaat etmiyorlardı. Gözlerimi ondan alıp kalkman gerekiyordu bunun farkındaydım ama olmuyordu. Şuanda ona sarılmak istiyordum. Neden bilmiyorum ama bir anda içime böyle bir his dolmuştu. Kalbime neler oluyordu böyle? Kontrol edemiyordum kendimi. Gözlerimi kapattım ve içimden saymaya başladım. Ona geldiğimde açtım gözlerimi. Hiçbir şey değişmemişti. Acaba uyuyor numarası mı yapsam diye düşünerek kapattım gözlerimi. Sakinleşmem lazımdı belkide.

Yaklaşık 5 10 dakika geçti. Rüzgar'dan ses geldi.

''Günaydın yalancı cadım.''

Ne demek yalancı? Yok canım uyuyordu o. Uyumuyor muydu yoksa? Ama buda adalet mi hakim bey öyle güzel uyku numarası yapılır mı? Şikayetçiyim. 

''Miray uyandın mı kız? Hadi kalk kahvaltıyı yapıyoruz.'' Oha bu Eylül'ün sesiydi. Hemen gözlerimi açıp yataktan kalktım. 

''Bakıyorum da cadı çoktan uyanmış.''

''Rüzgar şimdi bunun sırası değil kalk Eylül geliyor.''

''Gelsin ne olacak ki?'' derken gülüyordu. 

''Gülme şöyle kalk dedim.'' 

''Tamam tamam.'' dedi ve kalktı ama gülüyordu. Rüzgar'ı hemen balkona çıkarttım ve kapıyı da kapattım. Eylül'ün sesi git gide yaklaşıyordu. Hemen yatağın yanına geldim ve toplamaya başladım. Sanki önceden kalmışım da odayı topluyormuşum havası vermek için. 

''Kızım bir saattir bağırıyorum duymuyor musun?''

''Yok ya duymadım kusura bakma. Odayı toplayıp geliyorum.''

''Tamam hadi yap kahvaltını biz yaptık. Sonrada dışarı çıkacağız.''

''Tamam geliyorum.'' dedim ve Eylül'ü gönderdim. Gittiğinden emin olduktan sonra balkondan Rüzgar'ı çıkarttım ve ne yapabileceğimi düşünmeye başladım.

''Sen niye böyle panik oldun ki?'' dedi bizim ego gülerek.

''Salak mısın rol mü yapıyorsun?''

''Dün film izlerken korktum Rüzgar'da yanımda kaldı diyebilirdin.''

''Evet ben korktum oda yanımda uyudu, hatta sarıldı falan. Gerçekten çok işe yarardı.''

''Eylül'ün sesini duyunca ben koltuğa geçebilirdim. Sorun olmazdı bence. Gerçi anlattığın şekilde de sorun olacağını düşünmüyorum.'' Sırıtıyordu pislik. Ama haklıydı ben çok panik yapmıştım. 

''O an aklıma gelmedi Ego Bey kusura bakmayın.''

''Yok canım ne kusuru ama sevgilisini babasından kaçıran kız gibiydin haberin olsun.''

''Ne sevgilisi be Allah yazdıysa bozsun.''

''Benzetme Miray'cım benzetme.'' dedi ve sırıtmaya devam etti. 

''Maden o kadar güzel bir fikriniz var şimdi söyleyin bakalım buradan nasıl çıkmayı planlıyorsunuz Ego Bey?''

''Kapıdan.'' dedi ve kapıya doğru yöneldi. Bu çocuk sorunlu ben size söyleyeyim. 

Hoşuna Gidebilir Miyim? (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin