Suçlu bir çocuk.

98 4 0
                                    

Bir keresinde bir yerden okumuştum. Nerden okuduğumu bilmesemde çok seviyorum bu cümleleri.

Diyordu ki: Bu dünyada sizi sevmek bi yana dursun yüzüne bile bakmaya tenezzül etmeyen insanlar var. Ya parasına ya da onu bu dünyada senden üstün kılacak başka değerlere dayanarak seni hor görürler işte. Ancak gün gelir ikiside iki metrelik bezle yan yana gömülür toprağa.

Demem o ki fazla aldanmayın bu dünyada kalacak olanlara. Yanımızda  götüreceklerimiz belli:

Şerefimiz, iyiliğimiz ve vicdanımız. Kısaca gerekirse: İnsanlığımız.

Fatih Sönmez:

Sınıfa toplanmış dersin başlamasını beklerken konuşuyorduk öyle. Yada Ferit susmuyorduda denile bilir. "Ferit sus ama artık" diyerek kafasına hafifce vurunca elini kafasına götürerek ovdu. O sırada sınıfa giren Özlem direkt olarak Furkanla göz göze gelince Furkana baktım istemezce. Tamamen istemezce. Çünkü daha saniyeler önce onun nasıl bir konumda oturduğunu görmüştüm. Saçma tepkiler işte. Arkasına yaslanmış iki elini sırasına uzatmış ufakca ritim tutturuyordu. Kızla göz göze gelinceye kadar tabii. Sonrasında parmakları donmuştu. Başımı sallayarak önüme döndüm.

Nedense gözüm Bayan ukalayı aradı. Benim ikinci kişilik baya ukala seviyordu galiba. Yada baş ağrısı arıyordu kendine. Furkan Özleme tabiri caizse saf saf bakarken Özlem bize baş selamı verip yerine geçti. Harbiden bizim ukala nerdeydi?

Bizim ukala? Baya deliriyordum. Çok güzel valla. Bir beynim vardı oda artık yok galiba. Neyse.

Ferit etrafa bakınarak "Kankim yokmu?" diye sordu. Hepimiz göz devirince "Ne oldu be?" Diye sorması ayrı bir mallıktı. "A aa dur çantamda unuttum kızı" diyerek Ferite bakan Özlem Feritin jetonunu bekliyordu anlaşılan. Furkan ellerini boynunda birleştirerek yerinde biraz daha yayılarak dik dik kızı izliyordu.

"Ha bi an gelmedi sandım" diyen Ferit tam önüne dönerken jetonu düşmüş olacakki yeniden Özleme baktı. "Bak dalga geçme benimle pis bozuşurum ona göre" diyerek parmak salladı.

Özlemse derin bir nefes alarak "Tamam tamam. Telefonunu evde unutmuş almaya gitti şimdi gelir" diye açıklama yaptı. Sonra dönüp deminden beri gözünü çekmeyen Furkana baktı ve çabucak yine önüne döndü. Furkan gülerek önüne dönünce bende önüme döndüm. Aynı zamanda "Boşuna sevindim desene" diyerek kalemimle oynamaya başladım. Özlem kıkırdayarak "Malesef " dedi yüzünü buruşturarak.

Aslında gelmesini daha çok istiyorum bu ayrı konu. Bu ben deyildim içimdeki diğer kişilikti. Kıza harbi harbi gıcık kapmıştım. Ukalanın tekiydi.

Aradan beş dakika falan geçdikden sonra Özleme mesaj geldi. Çok saçma bir şekilde hepimizin dikkatini çekmişti anlık. Kendi kendime manyak diyerek göz devirdim. Sonra bana hitaben konuştuğu için arkama dönüp dikkat kesildim.

"Artık nasıl istediysen gelemiyomuş" deyip güldü. Bende ani bir refleksle "Neden?" diye sordum. Bilhassa merak ettiğimden değilde dediğim gibi işte.

"Bilmiyorum. Önemli bir işim çıktı demiş. Sonra anlatırım demiş. Görüşürüz demiş. Başka bir açıklama yok."

Önüme dönerken "Tam bir ukaladan beklenecek bir mesaj olmuş." Diye mırıldandım dudak altından.

Ferit "İyimi acaba?" diye sordu tedirgince. "Hıhı" dedi Özlem Furkana bakmamaya çalışarak. Sonra ilave etti.

"Bakmayın böyle çıtı pıtılığına güçlüdür O. Hemde aklınız ermeyecek kadar güçlü." Diyerek gülümsedi. Bu dedikleri aklımı kucalamaya yetmiti. Aklımız ermeyecek kadar güçlü öylemi? Şaşırmamak gerekiyordu aslında. Dili bile yetiyodu. Dili bile bu kadar becerikliyse fulluna şaşırmazdım.

AŞK TESADÜFLERİ SEVER   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin