"Utangaç Sevgilim Benim."

158 17 8
                                    

Ah her şey mükemmel mi demiştim? Unutun gitsin! Şuan kayboldum evet İstanbulda kayboldum.Olaylar şöyle gelişti sabah kalktım ve yürüyüşe çıkmak istedim.Otelin çevresi güzeldi.Alice'i Brad'e bırakmıştım. Telefonumu dahi yanıma almadım. Ve eminim çocuklar şuan tüm İstanbuly birbirlerine katıyorlardır.Biraz daha yürüdükten sinra birine çarptım.

"Çok pardon."

Sonra aniden bana sarıldı.Kim olduğunu bilmediğimi söylemiş miydim?Dizimi karnına ve bir yerlerine geçirip gidiyordum ki yüzüne baktım ve Tanrım bu Brad!!

"Alice'in kardeşi olacağını sanmıyorum."

"Oha lann.Bir yerlerine vuruyorum düşündüğün şeye bak.Neyse ben nasıl unutacağını biliyorum."

Ve sonra dudağını öptüm.Hemen geri çekildim.Gülümsedi.

"En azından seni buldum."

"Brook manyak mısın?Tüm İstanbulu koştuk ve bizi gören çılgın hayranlarımızı saymıyorum!!

Birden James'ın bana sövdüğünü fark ettim.Ve şirince gülümsedim.

"Orangutana benzedin."

"Connor'ım dedim bağrıma bastım can dedim kan dedim söylediğine bak."

Sinirlenerek oradan uzaklaştım.Sonra geri döndüm.Kaybolma riskim var.Çocuklarla teker teker sarıldıktan sonra otele geçtik ve ben şimdi yüzmek istiyordum.Kahvaltı ederken kimse konuşmadı.Sanki benden bir şey saklıyordu.Kris'e sorarcasına baktım.Sonra söylerim dedi ağzıyla ve Brook bir şeyden yine habersizdir.Giyinmek için yukarı çıktığımızda Brad'e sormam gerektiğini fark ettim.

"Brad aşkım bitanem biriciğim hayatımım aşkı."

"Ne istiyorsun Brook?"

"Aşk olsun ben senden bir tek bir şey isterken mi böyle konuşuyorum?"

"Düşiniyim...Evet."

Sonra gelip beni öptü.Her zamankinden.Hala her öpüşünden heyecanlanıyorum.

"Brad söylesen?"

"Kris eve dönmek istiyor.Ama o zaman Jamestan uzakta kalıcak ve biliyorsun ki hamile."

"Neden burada kalmak istemiyor."

"Bilmiyorum dün biraz tartışlar sen uyurken.Şuan iyiler diye biliyorum."

Gözlerinin içine baktım ve bir kez daha öptü.

"Tamam yanlarına gidebilirsin.Alice'e ben bakarım.Ama yalnızca 10 dakika."

Gülümseyerek öptüm ve dışarı çıktım.Odalarının kapısı açıktı bende direk kolu çevirdim içeri girdim.

"Oha.Bende küssünüz sanıyordum."

Öpüşüyorlardı.Bende koşarak çıktım.Hayatımda ilk defa birini öpüşürken görüyordum.Acaba bizde mi öyle görünüyorduk?Tanrım şimdi kusucam.Odaya girdim ve Brad'e baktım.

"Brad asla öpüşmeyelim."

"Neden ki bitanem?"

"Kris ve James iyiler hemde bayaa."

"Onları öpüşürken gördün dimi?"

Hiçbir şey yapmıyıp yüzümin kızarmasına izin verdim Tanrım.İliklerime kadar utandığıma çok eminim.

"Utangaç sevgilim benim."

Gelip burnumu öptü.Ah seviyorum bu çocuğu deli gibi.Ve Alice ağlar işte biz bu kadar romantik olabiliriz.

"Tatlım bizim komser alanına gitmemiz gerek.Biliyorsun provalar..."

"Sorun yok bitanem iyi eğlenceler."

Dudağıma öpücük kondurdu tam çıkarken lafım üzerine bana döndü.

"Biraz geç çıksan?"

"O şimdi değil Brook akşam."

Göz kırpması güzelde ben onu kast etmemiştim.Mal bu çocuk.

"O değil ya Alice'i susturmam için."

Gülümseyip saçlarını karıştırdı.Utandı benim kocam.Bu bir ilk.Kızımın altını değiştirdikten sonra oyuncaklarını eline verdim.Yarım saat rahattım yani acıkana kadar.

"Gidebilirsin bitanem kızımın babası."

Dudağına bir öpücük kondurdum ve beni kendine çekti.Dudaklarını boynumda hissettim ve bir öpücük bıraktı.Gülümsedim arkasını döndüğü anda sırtına atladım bunu beklemediği için biraz sendelesede beni tuttu.

"Anne mi daha çocuk kızı ?"

"Sen bence.Hadi çocuklar sinirlenicek."

İndim sırtından ve gitti.Asıl soru şuydu ben tüm gün ne yapacaktım?


Evlenmeye Karşıyım Ben~The Vamps Fan-fictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin