"Keşke böyle tanışmasaydık."

616 46 3
                                    

Multi:Brooklyn'in Gelinliği
Tek bir evet hayatınızı değiştiriyordu.Tek bir kelime sizi mutlu ediyordu.Size anne olma şansı veriyordu.Size sevdiğiniz adamla beraber bir ömür geçirme şansı veriyordu.Benimse hiçbir halta yaramayan bir evet olucaktı.Gelinliğimi giydim.Akan gözyaşlarımı sildim.Tüm hazırlıklar yapılmıştı.Brad danatlığını almıştı.Gelinliği annem yaptırtmıştı.Hayallerimdeki gelinlik...Ama bu adam için giyilmemesi gerekiyordu.Makyaj yapmadım.Hiçbir şey sürmedim.Süslenmiyecektim.Bugün benim günüm değildi.Bugün hayatımın bittiği gündü.Finalleri kazanmıştım.Mezuniyete gitmeyecek sadece sertifikamı alacaktım.Mezuniyet hayallerimdeki gibi olmıyacaktı ve okula elimde bir yüzükle gidecektim.Hayatım boyunca parmağımda taşıdığım ağırlığım olucaktı.
###
Herkes yerinde dizilmişti.Bir sözcüğü bekliyordu benden."Evet".Sustum bir süre.Sonra "Evet" dedim.Beklenen cevap buydu çünkü.Sessizce başımı öne eğdim.Brad'e bakmıyordum bile.Herkes alkışladı.Büyük mutluluk.Gülümsedim bir herkese.Sonra ayağa kalktık.Brad bana baktı.Bende ona.Sonra beni herkesin içinde öptü.Şok olmuştum.Tepki vermedim.Sadece ondan uzaklaştım.Herkesin içinde yapmamlıydı.Akşma kadar herkes müzikle dans etti.Brad beni bir defa dansa kaldırdı.Dans ettik.İlk dansımdı.İlklerimin hepsi neden bu adamla?Sonra arkadaşlarının yanına gitti.3 erkeğin yanına durmadan bana bakıyorlar.Konuşuyorlardı.Sonra biri yanıma geldi.Ardından teker teker hepsi yanıma geldi.Brad dahil.

"Merhaba ben James.Brad'in arkadaşıyım."

"Ben Connor."

"Ben Tristan."

Hepsi iyi çocuklardı.Sevdim onları.Brad belki iyi çocuktu.Böyle tanışmasaydık.Düğün bittiğinde herkes evine gitti.Bizim evimiz neredeydi acaba?Evimiz...İkimizin evi...Garip geliyordu.Bakçesi büyük olan villa gibi bir eve geldik.Evin kapısını açtı.

"Nerede kalıcam?"

"Odamızda."

"Tamam.Sen?"

"Odamızda dedim.Yukarıda ikinci oda."

Odaya çıktım.Çok güzel dekore edilmişti.Sevmiştim.Keşke sevdiğim adamla beraber olsaydım.Pandalı pjamalarımı alıp banyoya gittim.Kapıyı kitledim.
Gelinliği çıkarıp pjamalarımı giydim.Saçım zaten salık olduğundan hiçbir şey yapmadım ve kendimi yatağa attım.Ardından açılan ışıkla gözlerimi açamadım.

"Kaç yaşındasın?8 mi?"

"Ne giydiğim seni ilgilendirmez bay Simpson."

"İlgilendirir karımsın.Bayan Simpson."

Evet.Soyadım değişti.Ne kadar yabancı.Brooklyn Simpson.Arkamı döndüm ve uyumaya çalıştım.İhtiyacım olan tek şey buydu.Çözüm yolum buydu yada.Hangisi size mantıklı geliyorsa.
###
Sabah müthiş bir karın ağrısıyla kalktım.Yo hayır.Olamaz.Bugün değil.Yataktan aniden çıktığımda neredeyse bütün yatağın kan olduğunu görmüştüm.Brad görse anlardı.Saat daha 06.03 olduğundan uyanması imkansızdı.Tuvalete gidip işimi hallettikten sonra pandalı pijamamı makineye attım.Brad hala uyuyordu.O çarşafları değiştirmem lazımdı!Acilen!!Karnıma giren ani ağrıyla olduğum yerde kaldım.Yoo hayır.Lütfen gözüm kararmasın lütfen.Dengemi sağlamıyordum.Her ay yaşıyordum.14 yaşımdan beri alışamamıştım.Ayrıca ilk yaşadığımda tam bir tramva geçirdim.Kendimi yatağa götürmeye çalışıyordum.Ama etraf dönüyordu zaten yeterince dayanmıştım.Kendimi yatağa attığımda Brad kalkmıştı.Sessizce Brad diye fısıldayabildim.Kalanı hayatımın diğer kayıp beş dakikaları gibiydi....Boşluk...
###
Uyandığımda hastanedeydim.Başımda bir tek Brad vardı.

"Neden bana söylemedin?Utandın mı?Utanma kocanım ben senin."

Evet kocamdı.Zorla olan kocam!Ona bir şey anlatamazdım.Hangi kız böyle bir şeyi anlatırdı?Doktor gelip kan değerlerimi söyledi.Tahmin ettiğim gibi demir çok düşük çıkmıştı.Doktor odadan çıktığında Brad konuştu.

"Annenlere haber vermedim.Zaten birazdan çıkıcaz.Gerek olmadığünı düşündüm."

Başımı sallamakla yetindim.İşlemleri halletikten sonra elimi tuttu.Ne kadar zoraki de olsa bu bana nedense güven verdi.Eve geldiğimizde ilk yatağı temizleyecektim.Ama çarşaflar değişmişti.

"Sen uyurken eve gelip değiştirdim.Rahatsız olursun diye."

"Sağol."

"Sen kendini yorma yat ben birazdan gelicem."

Tanrım!!Karnım çok ağrıyordu.Brad elinde bir fincanla geri geldiğinde ben kıvranıyordum.Yanıma gelip anlamaya çalıştı.Sonra doktorun onu tembihlemesi aklına geldi ve eliyle karnımı ovmaya başladı.Bu benim utanmama sebep oluyordu.Fazlasıyla.

"Ne kadar sürer bu?"

"4 gün."

Kafasını salladı ve beni kendine çekti.Bir eli beni sararken diğer eli hala karnımı ovuyordu.Rahatlatıyordu.Bana ağrı kesici getirdiğinde teşekkür ettim.

"Neden bana karşı bu kadar resmisin?Hadi.Ne olursa olsun kocanım."

Sanki bana o lafları söyleyen Brad gitmişti.Yerine beni sevebilecek bir adam gelmişti.Belkide severdi?Belkide bende onu severdim.Çocuklarımız olurdu...Ne saçmalıyorum.Ben bu hayatı istemedim.Evlenmek istemedim şimdi çocuk istemiyorum.Aslında burada olmakta istemiyorum.

"Brad beni seviyor musun?"

Kilit soru buydu.Seviyor muyduk?Sevmiyorduk.İkimizde sevmiyorduk.

"Doğru söylemek gerekirse sana şuanlık bir şey hissetmiyorum.Ama benim sorumluluğumsun."

"Bende bir şey hissetmiyorum."

"Belki zamanla olur.Bir bakarsın çoocuklarımız olmuş."

Güldüm.Gerçekten komik geldi.

"Benim bir işim var."

Tuvalete gittim tabiiki.Oyalandım durdum.Bir şeyler ürettim.Canım şarkı söylemek istedi.Söylemedim.Şarkı söylersem mutluyum demektir.Ben mutlu değilim.Sevmediğim bir adama ilk öpücüğüm,ilk dansım gitmişti.Ve bir ömür geçirecektik.Boşanabilirdik.Evet bu fikirde var.

"Brad boşanalım."

"Tamam.Madem istiyorsun şöyle bir şey yapalım.5 gün içinde birbirimizi seversek boşanmayız.Sevmezsek boşanırız."

Kabul ettim.

Evlenmeye Karşıyım Ben~The Vamps Fan-fictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin