Hastane

97 12 2
                                    


Ellie Golding - Love me like you do

Bilinci henüz yeni yeni gelmeye başlayan Eylül'ün , nerede olduğunu anlaması için gözlerini açmasına gerek yoktu. Bu kokuyu heryer de tanırdı. HASTANE..

Bu koku ona üzüntüden , kederden , acıdan başka birşey ifade etmiyordu. Bir an , sadece bir an anıları canlandı gözünde. Babasının ölümü , hamile teyzesinin gözleri önünde tecavüz edilişi ve daha hatırlamak istemedikleri.

Gözlerini açtığında yanında annesi olmayacaktı. Belkide ilk defa yanlız kalmıştı. Ve macera onun için yeni başlıyordu. Gözlerini yavaşça araladı. Ama karşısında barda ki çocuğu yani Doğu'yu görünce küçük çaplı bir şok geçirdi.

Yerinden doğrularak gözleriyle telefonunu aramaya başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yerinden doğrularak gözleriyle telefonunu aramaya başladı. Doğu yanına gelerek cebinden çıkardığı telefonu yani "Eylül'ün telefonunu " uzattı.

"Bir kaza geçirmişsin. Eve dönerken seni gördüm ve hemen buraya getirdim. Daha iyimisin ?

Eylül biraz tereddüt ettikten sonra kısık bir sesle " iyiyim" diyebildi sadece

...


(2 gün sonra)

"Getirdiğin için teşekkürler" gülümseyerek hızlı hareketlerle açtığı kapıdan içeri girerek kapıyı kapattı.

Kapıya sırtını yaslayıp gözlerini kapattı. Yaklaşık 2 gündür hastanede yatıyordu ve onunla sadece Doğu ilgilenmişti.

Ona yemek yedirmiş , çeşitli şakalar yaparak olanları unutturmuştu. Yeni bir aşk mı doğuyordu acaba.

Eylül kafasını iki yana sallayarak odasına yürüdü. Yürürken evin tozuda dikkatini çekmişti.

" Boş bir anımda evi tekrar temizletmeliyim" diye düşündü. Elindeki çantayı yere atıp yatağa atladı.

Gözlerini kapatıp son 3 günü düşündü. Pekala son 3 günü değil Doğu'yu düşündü.

Bir yanı deli gibi onun yanında olmak isterken bir yanı tekrar aynı şeyleri yaşamamak için uzak durmak istiyordu.

Banyoya girip küvetin suyunu açtı. İçine bir kaç tane kokulu sabun atıp dolmasını izledi. O kadar dalmıştı ki suyun taştığını anlayamamıştı.

Hemen suyu kapatıp içeri geçti. Kıyafetlerini çıkarırken telefonunun çaldığını duydu. "Kim olabilir" diye geçirdi icinden.

Gece yarısı telefonlarına alışık değildi. Telefonu eline aldığında arayan kişi isminde "DOĞU" yazdığını gördü. Ama numarasını ona vermemişti.

Yada onun numarasını almamıştı. Hızlı hareketlerle üzerini çıkarıp telefonu aldı. Banyoya yürüyüp kapıyı kapattı. Aynada kendine baktıktan sonra kapanmak üzere olan çağrıya cevap verdi.

"Merhaba"

Aynadaki yansımasına baktığında neden salak salak güldüğünü anlamadı. Kafasını iki yana sallayarak dolu küvete oturdu.

"Hey merhaba biliyorum şaşkınsın"

"Hangi konuda"

"Sen uyurken telefonuna kendi numaramı kaydettim"

Eylül hafifçe tebessüm etti.

"Pekala sadece iyi olduğundan emin olmak için aramıştım sonra görüşürüz."

"Görüşürüz"

Eylül onunla bukadar soğuk konuştuğu için kendinden nefret etti. Telefonu dolaba koyup suyun içine gömüldü.

Doğu'nun ağzından

"Ondan gerçekten hoşlanıyorum." diye düşündü. 2 gün boyunca yanında kalmıştı. Ve bu kadar kısa sürede ona nasıl bu kadar çabuk alışmıştı hala anlamıyordu.

Gülüşünü düşündü. O beyaz pürüzsüz tenini düşündü. Kollarında beliren damarlardan akan kanı düşündü.

Hastane bir kan deposu olmasına rağman canı hiç istememişti. Sadece Eylül'ün kanını istiyordu. Kendini çok zor zaptediyordu.

Onu ilk gördüğünde okadar çok arzulamıştı ki eve dönerken onu ısırmayı kanının tadını almayı okadar çok istemişti ki.

Ama yapamamıştı. Sanki aralarında bir bağ vardı. Ve bu bağı koparmak istemiyordu. Ama çok geçti Eylül onun gözlerini görmüştü.

Yapabileceği en iyi şeyi yaptı Doğu. Ona herşeyi unutturdu ve boğazını sıkarak bayılttı. Sonrası zaten hastanede biten harika bir son.

Belkide onu orada ısırsaydı onu öldürebilirdi. Bu düşünce bile onu ürpertmişti. Hicbirseyden korkusu olmayan Doğu, kücük bir kızı incitmekten mi korkuyordu. Hadi ama !

Saate bakmak için telefonunu çıkardığında ekran yansımasından gözlerinin kırmızı olduğunu farketti.

Hızlı hareketlerle telefonu cebine koyup yürümeye başladı. Eve yaklaştığda telefonu çaldı. Arayan Can'dı.

Can ve Cem Doğu'nun en yakın arkadaşlarıydılar. Onları Uzay vampir yapmıştı.

Telefonunu kulağıyla omzu arasına sıkıştırarak evin kapısını açtı. Ama Can'ın sesinden bir terslik olduğunu anlamıştı.

"Geldiler "

Doğu arkadaki siren seslerini duyar duymaz telefonu cebine koyup var gücüyle koşmaya başladı. Bunun ne demek olduğunu biliyordu çünkü.

Eylül'ün ağzından

Banyodan çıkan Eylül , kendini kuruladıktan sonra hızlı hareketlerle pembe iç çamaşırlarını giydi. Üzerine de pembe pijamalarını geçirip telefonunu şarja taktı.


Yatağa yatmak üzereyken aniden öten sirenle kısık bir çığlık attı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yatağa yatmak üzereyken aniden öten sirenle kısık bir çığlık attı.









































Vampir Olabilir Miyim ? (#wattys2017)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin