Monoton Mod-On

102 12 6
                                    

Dingdong

Yatağından biran bile olsa ayrılmaya katlanamayan Eylül , homurdanarak yataktan kalktı. Saate baktığında daha 8 olduğunu gördü.

İsyan ederek kapıya yürüdü. Aynaya bakmaya tenezzül bile etmeden kapıyı açtı. Bir gözü açık diğer gözü kapalı vaziyette etrafa bakındı.

Gelen Can ve Cem'di. Konuşmalarına izin vermeden elini kaldırdı.

"Bu saatte neden geldiniz bilmiyorum ama ben gidip uyuyacağım"

Diyerek odasına girdi. Derin bir nefes alıp kendini yatağa attı. Tabiki de onu 5 dakika içinde uyandıracaklarını biliyordu.

Ama Eylül için ne kadar uyursa okadar kârdı. İçerden kapanma sesi gelince muhtemelen birazdan odama gelirler düşüncesiyle kalkıp banyoya girdi.

Rutin işlerini hallettikten sonra saçlarına bakarak homurdandı. Daha dün gece yatmadan düzleştirmişti saçlarını. Nasıl böyle dağılabilirdi ki !
Sanırsınız gece bir pumayla boğuşmuştu.

Banyodan çıkarak salona yürüdü ama evde kimse olmadığını farketti. Hızlıca odaları gezdiğinde Can ve Cem'in evde olmadıklarını gördü.

Acaba ayıp mı ettim diye düşündü kendi kendine. "Ah salak kafam"

Elini basına koyup derin bir iç çekti. Mutfağa baktığında evde yiyecek birşey kalmadığını gördü. Eylül'e market yolu gözükmüştü anlaşılan.

Odasına girip dolabın karşısına geçti. Havaya baktığında bulutlu olduğunu gördü. Biraz düşündükten sonra

Sadece bir bluz ve etekte karar kıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sadece bir bluz ve etekte karar kıldı. Hızlıca çıkardıklarını üzerine geçirip çantasını aradı. Çantasını açıp yatağın üzerine boşalttı.

Bu kadar çok şey neden burada diye düşünmeden edemedi. Eleme yapmalıyım diye düşündü içinden. Eşyaları tek tek çantasına koymaya başladı.

Cüzdan tamam , parfum tamam , mendil tamam , parlatıcı tamam , flash bellek tamam.

Ne flash bellek mi ? Neden onu oraya koyduğuna bir türlü anlam veremedi. Bu kadar yeterli düşüncesiyle telefonunu ve kulaklığını icin koyup kapattı.

Aynanın karşısında hızlı hareketlerle rimel sürdü. Bugün canı makyaj yapmak istemiyordu nedense. Parfum de sıktıktan sonra cantasını koluna takıp kapıya yürüdü.

Komidinin üzerinden anahtarlarını alıp kapıdan çıktı. İçinden herzaman ki gibi "acaba ne unuttum" diye geçirdi.

Dışarıya çıktığında havanın çok güzel olduğunu farketti. Derin bir nefes alıp kulaklığı kulağına taktı. Biraz gezindikten sonra Jason Walker -Down açıp dinlemeye başladı.


Yolda giderken aklına Can ve Cem geldi. Birkaç gündür evden çıkmamıştı olayları düşünüyordu. Bu nasıl mümkün olabilirdi ki !

Çok fazla araştırma yapmıştı ama sorularına cevap bulamamıştı. Bir yandanda aklından Doğu'yu çıkaramıyordu.

O akşamdan sonra Eylül'ü aramamıştı. Beklemişti ama beklediği telefon bir türlü gelmemişti. Bu arada çoktan markete girip arabayı doldurmaya başlamıştı bile.

Kasaya geldiğinde parayı ödeyip poşetlenen malzemelerini alarak yola koyuldu. Bir süre sonra çok ağır gelmeye başlamıştı poşetler.

Zorlukla eve geldiğinde kapının açık olduğunu gördü. Kapıyı kapattığından adı kadar emindi. Hızlı hareketlerle içeri girdiğinde heryerin darmadağın olduğunu gördü.

Ellerindekileri yere bırakıp koşarak yatak odasına girdi. Yatağın altına baktığında paraların orada olduğunu gördü. Eğer onları alsalardı ne yapardı Eylül!

Dikkat ettiğinde sadece salonun dağıldığını farketti. Korkak adımlarla aşağı inmeye başladı. Can'ın kapısının önüne geldiğinde kapının açık olduğunu farketti.

Başını içeri uzattığında Can ve Cemin sinirle etrafta gezindiklerini gördü. İçeri biraz daha dikkatli baktığında Doğu'nun da orada olduğunu gördü. Yüzünde istemsiz bir tebessüm belirdi.

Nefesini temizleyerek konuşmaya başlıyordu. Ta ki Doğu gelip ona sarılana kadar.





Vampir Olabilir Miyim ? (#wattys2017)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin