Büyük Gün

293 23 4
                                    

Ross Copperman - Holding On And Letting Go

     O gece Eylül uyuyamamıştı. Üniversiteyi kazanmasının beraberinde getirdiği tarif edilemez duygu onu her seferinde daha çok , daha çok heyecanlandırıyordu. Uyumak için elinden gelen herşeyi yapsa da yarın İzmir'e gideceği gerçeği uyumasına engel oluyordu. 

   
  Bir yandan arkadaşlarından , ailesinden ve doğup büyüdüğü İstanbul'u bırakacağı için üzülüyor , bir yandan da yeni arkadaşlar edineceği , yeni ortamlara gireceği ve en önemlisi kendi ayaklarının üzerinde duracağı için seviniyordu.

      Düşüncelerinden sıyrılarak yataktan kalkan Eylül , daha öncesinde en az 50 kez kontrol ettiği bavulunu açarak tekrar kontrol etmeye başladı.

"Kıyafetler , tamam. Bakım ürünleri , tamam. En sevdiğim nevresim takımı , tamam. Ve diğer küçük ayrıntılar da tamam."

Komidinin üzerinde duran telefonunu alıp saate baktı. Saat 1'di ve onun otobüsü 10'da kalkıyordu. Telefonunu alıp şarja taktıktan sonra bavulundan yarın için giyeceği şeyleri alıp sandalyesinin üzerine koydu.

       Daha sonra bavulunu kapatarak kapının yanına sürükledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


   
   Daha sonra bavulunu kapatarak kapının yanına sürükledi. Uykusu ne yaparsa yapsın bir türlü gelmiyordu. Normalde hiç hiperaktif değildi ama şuan kendini çok enerjik hissediyordu.

"Belki de uyku gözlüklerim uyumama yardımcı olur" diye geçirdi aklından. Tamamen boş olan dolabını açıp içinden 10 parçalık nadide uyku gözlüğü koleksiyonundan birini kafasına geçirdi.

   Dolabı kapatırken aklına uyku gözlüklerinin neden bavulda olmadığı geldi. Onları da yerde amaçsızca duran kalpli kutuya koyduktan sonra sabah koymayı unutmaması için bavulun üzerine koydu.

Uyuyabilmek umuduyla uyku gözlüğünü indirip uyumaya çalıştı. Bir süre sonra kafasında çalan şarkı ile (Spice Girl -Wannabe) ve tamamen uyuşan bedeni ile uykuya daldı.


Sabah

    Uyku gözlüklerinin altından sızan güneş ışınlarıyla yeni bir güne 'Merhaba' diyen Eylül , uyku gözlüklerini alnına kaldırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


    Uyku gözlüklerinin altından sızan güneş ışınlarıyla yeni bir güne 'Merhaba' diyen Eylül , uyku gözlüklerini alnına kaldırdı. Çok heyecanlıydı. Ayaklarını yataktan biraz sallandırdıktan sonra kalkıp banyoya girdi. Rutin işlerini hallettikten sonra odasına döndü.

  Akşam şarjda unuttuğu telefonunu alarak daha zamanı olduğu düşüncesiyle instagramda gezinmeye karar verdi. Tam telefon kilidini açacakken kafasında sirenler ötmeye başladı.

  Saat 9.30 olmuştu. Ama evden 10'da çıkması gerekiyordu. Koşarak aşağı indi. Mutfaktan mis kokular gelince annesinin uyumadığını anladı. Mutfağa hızlı bir giriş yaparak sandalyeye oturdu.

"Bakıyorum da hala giyinmemişsin " diyen annesine gülümsedi. "Sana da günaydın" diyerek sandalyeden kalktı. Krep pişiren annesinin yanına gidip yanağına sulu bir öpücük bıraktı.

  Annesinin krepleri masaya koymasıyla hızlıca yemeye başladı. Annesi "kızım biraz yavaş ye , boğulacaksın" dese de Eylül , aynı hızda yemeye devam etti.

   Masadan kalkarken annesine "geç kaldım hemen hazırlanmam gerek" diyerek mutfaktan çıktı. Hızla merdivenleri çıkarak odasına girdi. Sandalyesinin üzerine koyduğu giysilerini giyerken bir yandanda siyah sırt çantasını aradı.

  Aradığını bulan Eylül içine , masasında duran herşeyi koydu. Daha sonra dün unutmaması için bavulun üzerine koyduğu kutuyu da içine ekledi. Makyaj masasının önüne oturup çekmeceyi açtı.

İçini biraz karıştırdıktan sonra yüzüne makyaj bazı sürdü. Daha sonrasında fondoten ve kapatıcı da sürdükten sonra çekmeceden rimelini ve eyelinerini çıkardı. Onları da sürerek makyajını tamamladı..

   Çekmecesinde olan herşeyi de sırt çantasına koydu. Masanın üzerindeki cüzdanını da koyduktan sonra banyoya ilerledi. Aynada biraz kendini süzdükten sonra diş macununu alıp fırçasına sürdü.

Aynada kendine bakarak fırçalamaya başladı. Aynadaki görüntüsü ilk kez hoşuna gitmişti Eylül'ün. Oda her kadın gibi aynaya ne kadar bakarsa baksın 2 dakika sonra görüntüsünü unutuyordu.

Ağzını yıkayıp kuruladıktan sonra odasına gelen Eylül , yerde amaçsızca duran lipstickini alıp sürdü. Onu da çantasına koydu. Gözlüğünü de kafasına geçirdikten sonra artık hazırdı.














































Vampir Olabilir Miyim ? (#wattys2017)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin