Multi : Gece ve Mert :)
*******
Telefonumun sesiyle uyandım. Arayan babamdı.
-Uyanabildin nihayet.
-Dün yorulmuşum baba. Uyuyakalmışım.
-Sabah söyleyecektim ama uyandırmak istemedim. Dün işlerimden dolayı okul işini halledemedik. Bugün ben ayarlamaya çalışacağım.
-Sorun değil baba. Hiç halletmesek de olur , benim için sorun değil.
-Şansını zorlama Gece
-Tamam babacım sinirlenme hemen. Dedim ve telefonu kapattım. Dün gece ağladığım için gözlerim çok acımıştı. Bu yüzden eve gelir gelmez uyumuştum. Mert geldi aklıma. Dün gece neden öyle davranmıştı ki ? Çok tuhaf biriydi. Gözlerinde en ufak bir duygu yokken gelip beni kollamıştı. Anlayamıyordum. Zamanla tanırım nasıl olsa deyip düşünceleri kafamdan attım. Saat 11 olmuştu. Mutfağa indim ve Emel Abla nın hazırladığı kahvaltıyı -tabi ki gevrek ve muzlu süt- yedim. Tam odama çıkacakken Emel Abla seslendi :
-Gece , senden birşey isteyebilir miyim ?
-Tabi Emel Abla
-Biraz ilerde bi market var. Sana bi liste versem alıp gelir misin ?
-Ben hazırlanayım. Sonra hemen giderim.
-Çok sağol kızım
-Önemli değil Emel Abla. Dedim ve odama çıktım. Duş aldıktan sonra üstümü giyindim ve cüzdanımı aldım. Aşağıya indim ve Emel Abla'dan listeyi aldım. Market biraz uzaktı. Yolda giderken o gün bana parkta laf atan kızla karşılaştım. Beni görünce yüzüne bi sırıtış geldi. Uyurken o silikon dudaklarının üstüne işerler inşallah. O zaman da böyle sırıtabilecek misin bakalım. Ben ona içimden beddua ederken o çoktan laf atmıştı bile :
-Bak ne düşünüyorum biliyor musun ? Ayakkabılarını annenden falan mı ödünç alıyorsun ?Biraz büyük gibi sanki. Dikkat et de yine düşme tatlım.
-Aslında ben de birşey düşünüyorum biliyor musun ? Sen beynini annenden falan mı ödünç alıyorsun ? Bu tipe bu zeka fazla sanki. Dikkat et de bunu benden başka fark eden olmasın tatlım.
-Bak sen küçük kıza. Büyümüş de bana laf sokmaya çalışıyor. Ama çok ayıp küçük kız.
-Bak sen şu sürtüğe. Bana ayıp nedir onu öğretmeye çalışıyor , dedim ve yoluma devam ettim. Bu kızın derdi neydi ? Daha hiç tanımadığı biriyle bi insan neden uğraşırdı ki ? Ama güzel laf sokmuştum. Haketmişti de. Arkama bakmadan yoluma devam ettim. Marketten alınacakları aldım ve eve doğru ilerledim.
-Gece !
-Melodi. Napıyorsun ?
-Hava almak için dışarı cıkmıştım. Sonra senin Ceyda'yla konuştuğunu gördüm. Ben de merak ettim. Yine birşey mi dedi ?
-Ceyda ?
-Hani o gün parkta sana laf atan kız.
-Ha o mu ? Önemli bisey yok ya. Yine laf attı ama ben bu sefer haddini bildirdim. Sadece neden benle uğraştığını anlayamadım.
-Sen de farketmissindir. O havalı kızlardan işte. Kendini bisey zannediyor.
-Belli oluyor zaten. Bize gelsene otururuz biraz.
-Çok isterdim ama biraz işim var. Sonra bi ara uğrarım
-Tamam o zaman. Görüşürüz
-Görüşürüz.
Eve yaklaşmıstım. Marketten aldığım muzlu sütümü alıp içmeye başladım. Anahtarlarımı evde unutmuştum. Kapıyı çaldım ama evden ses gelmiyordu. Poşetleri kapının önüne koyup açık olan bi pencere aramaya başladım. Benim odamın balkonu açıktı. Fazla yüksek sayılmazdı ama yine de tırsmıştım. Sanırım tırmanabilirdim. Pencere kenarlıklarına basıp tırmanmaya başladım. Zor da olsa başardım ve aşağıya inip kapının önünden poşetleri aldım. Emel Abla işi çıktığına dair küçük bir not bırakmıştı. Odama çıktım ve telefonumu elime aldım. Ankara'daki arkadaşlarımdan bi video gelmişti. İzleyince çok duygulandım. Onları gerçekten çok özlüyordum. İnstagramdan gelen bildirimde tıkladım. Vusattandı. Bu çocuk beni mi gozetliyordu ! Bu kadarı da fazla ! Siz şimdi ne yaptığını merak ediyorsunuz değil mi ? Ben balkona tırmanmaya çalışırken fotoğrafımı çekmişti. Düşünebiliyor musunuz ! Beni ! Altına da alaylı bir şekilde "İzmir'in güzel tarzan kızı" yazmış. O tarzan sana haddini bildirecek ama sen görürsün. Fotoğrafımı çektiğine göre buralarda olmalıydı. Sinirle aşağıya indim ve dışarıya çıktım. Tam da tahmin ettiğim gibi arabasına yaslanmış etrafı seyrediyordu. Beni görünce sırıttı.
-Süprizimi beğendin mi bakalım.
Yavaş adımlarla ona doğru yaklaşmaya başladım.
-Çok. Çok beğendim.
-O zaman sana ikinci süprizimi söyliyeyim. Benimle geliyorsun. Seni babanın şirketine bırakacağım ama gitmeden önce biraz gezebiliriz güzelim tabi sen de istersen.
Aramızda birkaç santim kalmıştı. Sinsice sırıttım.
-Çok. Çok isterim dedim ve yüzüne sert bi tokat attım. O bunu çoktan haketmişti. Şaşırmış olmalıydı.
-Sen kendini ne sanıyorsun ha ? Ne hakla beni gözetliyorsun sapık ! Sana son kez söylüyorum aptal. Bende. Uzak. Dur. O gerizekali beynin bunu anlıyor mu ha !
Bağırdığım için birkaç yüz bisey dönmüştü. Vusat sinsice sırıttıktan sonra bana döndü.
-Elin de ağırmış be güzelim. Ama biliyor musun ? En sevdiğimden.
Bu imalı konuşmalarına karşılık daha da sinirlenmiştim.
-Ben senin güzelin falan değilim !
-Hadi gidiyoruz
-Ben seninle hicbir yere gelmiyorum aptal !
-Bak küçük kız. Bu kadar şov yeter. Simdi benimle geliyorsun anladın mı ?
-Ben gelmiyorum. Tek başıma giderim daha iyi. Simdi defol buradan !
O da sinirlenmişti. Birden bileğimi kavradı ve sıkmaya başladı.
-Canım acıyor bırak !
-Bunu bana tokat atmadan önce düşünecektin güzelim. Simdi benimle geliyorsun.
Gözlerinde acımasızlık görüyordum ve bu beni korkutmuştu. O ise bu korkudan yararlanmaya çalışıyordu. Sinirden ağlamaya başladım.
-Bırak lan kızı !!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE
ChickLit....... Gece.. Tüm duygularını siyahlığına , karanlığına saklamış bir kız. Saklayacak kadar korkak ama karanlığını sevecek kadar cesur. Anne eksikliğini hissedecek kadar küçük bi kız çocuğu ama siyahı seçecek kadar da olgun... ........ - Neden bu ka...