miao

906 139 71
                                    

Miao: İtalyanca

"Kuyruğum belli oluyor mu?" diye sordu Michael, kuyruğunu hafifçe sallayınca üzerinde geçirdiği siyah tişörtün kuyruğunu kapatan sırt kısmı hafifçe hareket etti.

"Biraz." dedi Luke. "Şu tasmayı çıkarıp ceket falan giyersen ve kulaklarını da şapka ya da bere gibi bir şeyle gizlersen normal bir insana benzeyebilirsin."

Michael kollarını kavuşturdu. "Ben zaten normal bir insanım."

"Evet, kulakları ve kuyruğu olan normal bir insan." Sarışın çocuk iç çekti ve dolabından çıkardığı beyaz bir bereyi kulaklarını kapatacak bir şekilde onun başına geçirdi.

Michael tasmasını çıkarmak için ellerini boynunun arkasına attığımda Luke bileğini tuttu. "Bekle, ben yardım ederim."

Siyah saçlı çocuk ellerini geri çekti ve boynunu sıkan tasmadan kurtulmasıyla derin bir nefes aldı.

"Al." dedi Luke, tasmayı Michael'a uzatarak. Michael tasmayı alıp incelemeye başladı. Her şey oldukça normal görünüyordu ki aniden taşlardan birinin eksik olduğunu fark etti.

Hemen bakışlarını sarışın çocuğa doğru çevirdi. "Tanrım, bana taşlardan birinin olmadığını söylemiştin değil mi? Sanırım sorun bu."

"Peki ne yapacaksın?" diye sordu Luke. Michael başını umutsuzca salladı. "Bilmiyorum, herhalde bunu bana veren cadıyı bulmam gerekiyor."

"Cadı mı? Kim olduğunu biliyor musun peki?"

"Annem." Michael iç çekip tasmayı bacaklarını saran siyah kotun cebine sıkıştırdı.

Luke'un gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Annen bir cadı mı?"

Siyah saçlı çocuk mırıldanarak onayladı. "Kedileri çok sevdiğimi biliyordu ve o da on beşinci doğum günümde bana bir kedi almak yerine benim kediye dönüşebilmemi sağladı."

"Dostum, bu çok havalı." Luke hala büyük bir şokla karşısındaki çocuğa bakıyordu. "Ama onu sana veren senin annense bulman da kolay olmalı."

Michael hüzünlü bir şekilde gülümsedi. "Pek öyle sayılmaz. O öldü."

Sarışın çocuğun yüzündeki ifade değişti. "Uh, özür dilerim. Ama eğer öldüyse onu nasıl bulacaksın?"

"Ruhuyla konuşacağım." dedi Michael gayet sakin bir şekilde.

"Ne-" Konuşmasına devam edemeden kapının çaldığını duydu.

"Siktir, sanırım Calum geldi." Michael'ı hızlı bir biçimde süzdü. "İnsan gibi görünüyorsun, o yüzden istersen benimle aşağıya gelebilirsin."

Michael gülümsedi ve merdivenlerden inerken Luke'u takip etti.

Sarışın çocuk kapıyı açtı. "Hoşgeldin, Calum." Bakışları onun yanında duran kişiyi buldu. "Ve Ashton."

Calum gülümsedi. "Habersiz geldiğimiz için özür dileriz ama sana uğrayıp film falan izlemek iyi olur diye düşündük." Michael'a baktı. "Bu kim?"

"O, Michael. Benim, um, eski bir arkadaşım." Luke kapıyı açıp onlara içeri girmelerini işaret etti.

"Tanıştığıma memnun oldum, Michael." dedi Calum sırıtarak onun elini sıkarken.

Ashton da elini sıkmak için uzandı, ama elleri birbirine değdiği an hapşırmaya başladı.

~
Kurgunun bu hale gelmesini cidden hayal etmiyordum, bölümü yazarken aniden Michael'ın annesini ölü bir cadı yapan hayal gücüme teşekkür ederim.

Neyse, Ashton'ın kedilere alerjisi olduğunu bilmeyeniniz yoktur heralde odvsjdvssk.

black kitten //mukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin