black kitten //muke

miau

Miau: İspanyolca

"İyi misin?" diye sordu Michael onun alerjisinden habersiz bir şekilde.

Ashton elini çekip kafasını sallayarak onayladı. "Sanırım hasta falan oluyorum, önemli değil."

Luke ortamı yumuşatmak ve Michael'a birkaç şey daha söylemek için fırsat yaratmaya çalışarak öne atılıp gülümsedi. "Salona geçsenize, siz film seçerken Michael ve ben de size atıştırmalık bir şeyler falan getiririz."

Calum sırıttı. "Dostum, bu çocuğun senin sevgilin falan olmadığına emin misin? Birkaç gün öncesine kadar ağlayarak yalvarsam bile  bana bir şey gitirmezdin, seni oldukça değiştirmiş gibi görünüyor."

"Saçmalama, Calum. Arkadaşım o sadece." Sarışın çocuk gözlerini Michael'a çevirdiğinde onun bu durumdan oldukça keyif alıyormuş gibi göründüğünü fark etti.

Calum ve Ashton salondaki büyük koltuğa oturduklarında Luke Michael'ı mutfağa doğru çekiştirdi.

"Esmer çocuğu sevdim." dedi Michael gülerek kuyruğunu sallarken.

Luke ona sert bir bakış atıp dolapları karıştırmaya başladı. "Bunu Ashton'ın yanında söyle de kuyruğunu kulaklarını kendi elleriyle koparsın, böylece onları yok etmek için annenle de konuşmana gerek kalmaz."

Siyah saçlı çocuk somurttu. "Sevgililer mi? Üzüldüm."

Luke sonunda bir paket cips bulduğunda onu mutfak tezgahına fırlatıp iç çekti. "Bak, onlar senin şu 'durumunu' öğrenmemeli, tamam mı? O yüzden ne olursa olsun sakın bereni çıkarma ve sırtın onlara dönükken kuyruğunu sallamaya falan kalkma." Paketi açtı. "Hatta hiç kuyruk sallama."

"Pekala," Michael savunurcasına ellerini kaldırdı. "Hatırlamam gereken başka bir şey var mı?"

"Ashton'dan uzak dursan iyi olur. Kedilere alerjisi var."

Michael kaşlarını kaldırdı. "O yüzden mi hapşırıyordu?" Sarışın çocuk mırıldanarak onayladı. 

"Ve Calum'dan da uzak dur çünkü Ashton, ona asıldığını düşünürse hiç de iyi olmaz."

"Ama bu çok sıkıcıymış." Michael iç çekti. "Elimde olsa şu anda tekrardan kedi olurdum."

Luke cevap vermedi ve cips paketini iki ayrı kaseye boşaltıp birini yanındaki çocuğa uzattı. Michael elindeki cips kasesiyle mutfaktan çıkarken Luke'u takip etti.

Luke, Calum'ın yanına; Michael da Luke'un yanına oturdu. Ashton koltuğun diğer köşesinde kaldığı için Luke onun Michael yüzünden alerji krizine falan girmeyeceğini umuyordu. Bir kaseyi Ashton'a uzattı ve diğerini de Michael'la paylaşmak için aralarına koydu.

Televizyonda Netflix'ten açtıkları bir film vardı ve Michael bu filmi birçok kez izlemiş olsa da bir şey demeden beresini düzeltti ve bir yandan cips yerken bir yandan da diğerlerinin filmin heyecanlı veya korkunç yerlerinde nasıl tepki verdiklerini izleyip gülüyordu. (Y/N; izleyecekleri bir film bulmaya cidden üşendim o yüzden istediğiniz film olarak düşünebilirsiniz.)

Filmin ortalarına doğru Michael esnedi ve başını Luke'un omzuna yasladı. Sarışın çocuk omzunda hissettiği baskıyla başını ona doğru çevirse de bir şey demedi ve diğerleriyle birlikte filmi izlemeye devam etti.

Siyah saçlı çocuğun gözleri yavaş yavaş kapandı, hala bir kedi olsaydı şu anda mırıldıyor olurdu.

~
Sevmedim bu bölümü...

Herneyse, yeni Muke hikayem Waves'e de bakarsanız sevinirim, sizi seviyorum 💕