Yaratılış destanı , dünyanın nasıl yaratıldığını , insan ırklarının nasıl meydana geldiğini ve şeytanın nasıl bir kötülüm unsuru olduğunu , Türklerin düşüncesine göre izah etmektedir . Yaratılış destanı bugün Altay Türklerinde yaşamaktadır . Altay Türkleri Türklerin en geri kalan bölümüdür .
X . yüzyıldan sonra Altay dağları bölgelerinde büyük Türk Devletleri kurulmamıştır . Ama bu bölgelerdeki halk , Türk olarak binlerce yıl yaşamış , gelişmiş ve nihayet soylu Türkler batıya gittikten sonra da dağlar ve vadiler arasında kaybolup gitmişlerdir . Bu sebeple eski Türk mitolojisinin en ilksel izlerini , Altay dağları bölgesinde bulmak mümkündür . Fakat zamanla onlara da dışarıdan bir çok tesirler gelmiş ve yeni yeni efsaneler meydana çıkmıştır . Fakat bunlara rağmen Türklerin orijinal düşüncelerini göstermesi bakımından önemlidir .
Yaratılış destanında Şaman dini inanışlarından , mühim çizgiler vardır . Şaman dini , başta Türkler ve Moğollar olmak üzere , umumiyetle eski Sibirya kavimleri arasında ortak bir dindir . Bu din a ) Gökleri nûr âlemi; b ) Yeryüzü; c ) Yer altındaki karanlıklar âlemi olmak üzere üç âlem esâsına dayanır .
Gök Âlemi: On yedi kat hâlinde , engin bir nûr alemidir . Burada iyilikler , güzellikler ve iyi ruhlar bulunur . Bu âlemin hâkimi , bütün varlıkların yaratıcısı olan Tengri Kayra Han = Ülgen'dir . Ülgen hemen hemen Tek Tanrı inanışlarını andırır , büyük bir kudret hâlinde tasavvur edilir .
Yeryüzü: Yeryüzünde insanlar , başka canlılar ve yir-sup melekleri vardır . Bunlar Tanrı'nın yeryüzüne yolladığı iyilik melekleridir . Yeryüzünde , ayrıca yer altı aleminden gönderilmiş kötü ruhlar ve cinler de vardır .
Yer Altı Âlemi: Yedi yâhut on dört tabaka halinde bir karanlıklar âlemidir . Bu âlemin hâkimi "Erlig" isimli bir şeytan veya canavardır .
YAPILAN İLMÎ ÇALIŞMALAR
Türk tabiî destanlarından Yaratılış , Türeyiş , Göç , Bozkurt , Ergenokon , Oğuz ve Şu destanlarını bir araya getirerek tek ve bütün bir destan hâlinde ilk söylenişlerinden binlerce yıl sonra , bir Türk yazarı tarafından bütünleştirilmiştir .
M . Necati Sepetçioğlu , Yaratılış ve Türeyiş adlı yapma Türk destanını yazmıştır . Eser ilk defa 1965 yılında Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü tarafından Ankara'da 5000 adet bastırılmıştır . Eser aynı yılın içinde İngilizce'ye çevrilerek Kansas Devlet Öğretmen Kolejinde MASTER TEZİ olarak hazırlanmıştır .
Eserin 1977 yılında Lehçe çevirisi Varşova'da üst üste iki baskı yapmış ve yirmi bin adedin üstünde satmıştır . Yine bu eserden TANRI KARAHAN'ın DÜNYASI adıyla Polonyalı yazar ve rejisör M . T . Nowakowski'nin uyguladığı monodram Varşova'da STARA PROCHOWNİA Tiyatrosunda sahneye konmuştur .
Yaratılış ve Türeyiş'in ikinci baskısı 1969'da 1000 Temel Eser Dizisi'nin 12'nci kitabı olarak on bin adet bastırılmıştır . Ayrıca XIX . Asırda Prof . W . Radioff tarafından şâmânî Altay Türkleri arasında derlenmiştir .
METİN DURUMU VE TARİHİ KAYNAKLAR
İslamiyetten önceki Türk destanlarının orijinal tam metinleri bulunamamıştır . Çin , Arap , İran , Türk vb . kaynaklardaki dağınık bilgiler destanı geleneğimizin çok eski devirlere giden bir tarihi olduğunu göstermektedir . Ele geçen malzemede naturisme ( tabiat kültürü ) devresinin izlerini taşıyan "gün , ay , yıldız , gök , dağ , deniz" gibi motiflerin bulunması bunun en canlı delilidir .
Resimli Türk Edebiyatı'nda N . Sami Banarlı da bu destandan bahsetmektedir .
Türk Edebiyatı Tarihi'nde Nihal Atsız da bu destana yer vermiştir .
TARİHİ VE COĞRAFİ DURUM ( Zaman Ve Mekan Kavramı )
Mekan: Mekan geniş mekandır . Olaylar , başta her tarafı su olan bir mekanda geçmektedir . Daha sonra Tanrı'nın dünyayı yaratmasıyla olaylar bu dünyada geçer . Ayrıca mekan olarak gökyüzü ve yer altı da seçilmiştir . Olayların bir kısmı buralarda geçer . Burada gökyüzü iyiliklerin taraf bulduğu bir mekan , yer altı da ceza çekmek için gönderilen yer olarak karşımıza çıkar .
Zaman: Eserde zaman kronoljik olarak verilmiştir . Geniş zaman dilimi kullanılmıştır . Olayların cereyan etme sırası veya dünyanın yaratılışı belirli bir sıraya göre olmuştur .
Destandaki olayların gerçek tarihle bağlantısının olduğunu söyleyebiliriz . İslam tarihinde geçen bazı olaylarla benzerlik göstermektedir . Örneğin Er Kişi'nin Doğanay ile Ece'yi kandırıp yasak ağaçtan yedirmesi , şeytanın Hz . Adem ile Hz . Havva'yı kandırması gibidir . Yine aynı şekilde Doğanay ile Ece'nin ceza olarak hemen üzerinden elbiselerinin alınması yine Hz . Adem ile Hz . Havva'nın cezasına benzemektedir .
ÖZET

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diriliş Türk Tarihi
Non-fictieBüyük Türk tarihinde olan olaylar komutanlar savaslar gibi hepsini iyi bir sekilde anlatmaya calıscam interneten ve kitaplardan aldıgım bilgileri sizlerle paylascagım