"Tahmin et bakalım bu kutuda ne var?" dedi çocuk elindeki dikdörtgen kutuyu sallayı gülümseyerek. Kutu şıkırdıyordu.
"Şeker mi?" dedi küçük kız meraklanarak. Olumsuz anlamında başını salladı çocuk.
Kız şansını tekrar denemek istedi
"Oyuncak askerler?"
"Ha-yır"
Çocuk,elindeki kutuyu yere bırakıp yanına çömeldi.
"Bu bir 3D yapboz."
Çocuk kutunun kapağını yavaşça kaldırdı.Kız daha önce hiç 3D yapboz görmemişti.
"Cam bir yapboz mu?" dedi kız hayretle. "Cam bir Özgürlük Heykeli..." diye cevapladı çocuk. "Nereden buldun bunu?" "Ben yaptım..." dedi çocuk gülümseyerek."Senin için..."
-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-
(Multimediadaki şarkıyla okuyun)
Korkunç bir soluksuzluk hissiyle uyandım bu kabustan.Akciğerlerim oksije ihityacıma yetişemiyor,ritimsizce inip kalkıyordu.Çarşafı sıkmaktan morarmış ellerimi biri kavradı ve ağzıma bir şey bastırdı.
"Sakince nefes al!" dedi erkek sesi.
Bu Flynn'di.
Konuşmak istiyordum.Ama soluk bile alamazdan nasıl yapabilirdim ki?
"Hadi Victoria.Nefes al!" dedi Karen üzerime eğilirken.
Yarım yamalak bir nefes çekmeyi denedim.Sonunda burnum ve ağzım bu güzel misafiri kabul etmişti.
Alabildiğince kuvvetle havayı içime çektim.Birkaç dakika Karen'ın odada volta atmasını ve Flynn'in sandalyede oturup her dakika başımdaki makineye bakmasını,nefes alışverişimi düzene sokarak izledim.
"Harry'i bulmalıyım."
Karen olduğu yerde durup Flynn'e ters bir bakış attı.
"Bak Victoria..." dedi Flynn yanıma gelirken.
"Sen bir emanetsin.Başına bir şey gelirse sorumlusu biz olmak istemiyoruz."
"Umrumda değil.Ayağıma bağ olmazsınız." dedim umursamaz bir sesle.
"Ona nottan bahset Flynn." dedi Karen köşedeki masaya dayanırken.
"Ne notu?" diye sordum kaşarımı kaldırarak.Flynn vazoyu kırdığını annesine anlatamayan bir çocuk gibi tedirgin bir biçimde ellerini ovalıyordu. "Seni gördüğümüzde derine iğneyle sabitlenmiş bir not vardı." dedi aldığı koca nefesi tek çırpıda verirken.
Derimde mi?Harry'nin böyle bir şey yapmadığına bahse girerim.
"Not nerede?"
Flynn,elini arka cebine atıp buruşuk,ve kan lekeli bir kağıt parçası çıkarıp bana uzattı. Bu otun bana yardımcı olabileceği düşüncesiyle hiç beklemeden alıp,ellerimin titremesine aldırmadan açtım. "Yapboz yapmayı biliyorsun değil mi Vic?"
Bu da neydi şimdi?Konumuzla hiç alakası olmayan saçma sapan bir cümle beni bu karmaşadan nasıl çıkarabilirdi ki?
"Bu..." dedim kağıdı avucuma sıkıştırarak "Çok saçma."
"Bırakan her kimse üstü kapalı söyleyişleri iyi biliyor." dedi Karen.
Flynn,Karen'ın kolundan tutup nazikçe dışarıya çekerek. "Seni biraz yalnız bırakalım Victoria.Beyninle baş başa kalmak iyi gelir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloody Love
FanfictionPaylaşmayı hepimiz severiz,değil mi?Ekmeğimizi,suyumuzu...Peki paylaştığımız şey kalbimizse?.. İki bedenin ve tek kalbin hikayesi...Kanla yazılmış bir "aşk" hikayesi... I am thinking of you (seni düşünüyorum ) In my sleepless solitude tonight (ıssız...