Bloody Love 4.bölüm: "End of the rainbow"

369 28 5
                                    

"Harry,bunlar ne yapıyorlar?"dedi küçük kız televizyondaki adamı ve kadını işaret ederek.

"Öpüşüyorlar."

"Nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?"
Çocuk bilmem anlamında omuzlarını silkti.  

"Beni öpsene Harry.İkimiz de nasıl bir şey oldunu öğreniriz." Küçük çocuk nasıl yapılacağını bilmiyordu ama kızın istekleri ona emir gibi gelirdi.  

Yavaşça dudaklarını küçük kızınkilere dokundurdu ve gözlerini kapattı.  

Kızınkilere hafifçe bastırarak tuttuğu dudaklarını birkaç saniyenin sonunda yavaşça ayırdı.Ama gözlerini açmaya cesaret edemiyordu ikisi de.
"Harry annem bunu öğrenirse beni döver."
Çocuk kararlı bir ses tonuyla "Sana dokunacak olursa buradan kaçarız."

"Beni nereye kaçıracaksın?"  

"Gökkuşağının bittiği yere."    

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-   

"Öğrendin demek?"

"Daha ne kadar saklayacaktın ki?" 
"Artık gitmeliyiz.Hep sıkıcı bir hayatının olduğunu söylerdin.Bundan sonra hiç sıkılmayacaksın.Emin ol!"  

Harry sırtıma doladığı ellerinden birini bacaklarımın arkasından geçirdi ve beni yavaşça o ürkütücü masadan ayırdı.Onun kollarında evime doğru ilerlerken gözlerimi o lanet yeri görmemek için sıkıca kapattım ve başımı Harry'nin omzuna yasladım.  

 -*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-   

"Harry!..Hayır!..Harry!"  

"Ben buradayım.Sakin ol."
Gördüğüm kabusun verdiği şokla hızla yattığım yerden doğruldum ve iyi olup olmadığımı teyit etmek istermişçesine bakan Harry'e sarıldım.  

"Sen...Adam...Uçurum..."
"Sakinleşince anlatırsın."
"Hayır!Biri seni uçurumdan atıyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum."
"Kim?"
"Bilmiyorum.Adamın gözlerinden kan akıyordu."
"Bana hatırladığın kadarını anlat."
"Siyah...Yerlere sürünen saçları vardı.Gözleri tamamen kırmızıydı ve kan akıyordu.Sen uçurumun önünde diz çökmüş ağlıyordun.Sonra adam seni aşağı itti ve düştün."
"Ah,hayır!Muhtemelen Marius beni konseye ispiyonlamış."  

Gözlerimi kocaman açarak "Konsey?Marius?"  

"Marius,seni kaçıran adam ve konsey de vampir konseyi.13 tane safkan vampirden oluşan ve kurallara karşı gelenleri parçalara ayırıp kızartmaktan sorumlu bir konsey."

"İyi de burada kızartılması gereken kişi Marius!Hatta sana beni kurtardığın için ödül vermeliler."
"Keşke sandığın kadar kolay olsa...Vampir kanunları madde 4:Bir vampir kendisi tehlikede olmadıkça başka bir vampire saldıramaz."
"Sen de kendini değil beni kurtarmak için saldırdın.Aman tanrım!"  

Harry gergin olduğu anlarda yaptığı gibi ellerini saçlarına daldırdı ve gözlerini yere sabileyerek hafifçe sallanmaya başladı.

  "Ne yapacağız şimdi Harry?"  

Kafasını yavaşça kaldırdı ve gözlerime bakarak "Vampir konseyinin beni tavuk gibi kızarmak için geleceği günü bekleyeceğiz."
Cümlenin bitişinden,sonuna gelecek "ya da" nın kesildiğini anladım.
"Tek seçenek bu mu?"
"Ya da...Kaçarız."
"İşte bu!Kaçıyoruz.O ucubeler de kıçımızı yesin."  

Edebiyat öğretmenimin zerre kadar onaylamayacağı kelimelerden yaptığım harika potbori Harry'nin gülümsemesine neden olmuştu.
"Buna izin veremem."  

Şaşırarak "Neden?Kızartma severim ama yemekte Harry&chips yemek istemiyorum."
"Eğer yakalanırsak sana bir zarar gelebilir.Ve ayrıca kıçına benden başkası dokunamaz!"
"Hadi ama!Biz ailemizden az mı kaçtık?..Ayrıca kıçımla ilgili tek kelime daha edersen ucube konseyi geldiğinde Harry'i kuşbaşı şeklinde doğranmış olarak bulacak."
Harry eliyle ağzının fermuarını çekermiş gibi bir hareket yaptı.  

"Saçmalama seansımıza sonra da devam edebiliriz.Asıl konu beni nereye kaçıracaksın?"   Son cümle dudaklarımdan istemsizce çıkmıştı.Ah,peşimi bırakmayan anılar...  

Kafamda zıplayan anılardan uyandıran Harry'nin hızla ayağa kalkışı olmuştu.
Bana kaşlarını çatarak bakıp "Geri dönmemeliydim.Sana kendi düzenini kumak için fırsat vermeliydim.Anılarında boğulup ölmeliydim.Şimdi seni de boğazına kadar pisliğe  batırdım."

"Seni unutmayı denemedim mi sanıyorsun?Denedim!Beni tek eden şerefsiz herif diye nefret etmek istedim!Ama unutamadım,nefret edemedim...Beynim senin hiç var olmadığına inansa da kalbim bunu yalanlıyordu!"  

Harry çatık kaşlarıyla bana birkaç saniye daha baktı.Bir kelime söylemesini bekliyordum.   Harry'nin karmakarışık duygularla dolu gözlerine bakarken hızlıca aramızdaki mesafeyi kapattı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı.İlk öpücüğümdeki gibi öpüyordu.Narin ve utangaç...  

İçimdeki duygu karmaşasını unutarak kollarımı boynuna doladım ve öpüşüne karşılık vermeye başladım.Akciğerlerimdeki tüm oksijenin havaya karıştığını fark edince dudaklarımı -her ne kadar istemesem de- Harry'ninkilerden ayırdım ve alnımı alnına dayadım.Nefeslerimizi düzenlemeye çalışırken Harry'nin dudaklarından dökülen birkaç kelimenin hayatımı nasıl değiştireceğinin farkında değildim.  

"Seni gökkuşağının bittiği yere götüreceğim."          

Bloody LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin