~ ACIM ~

3.9K 195 37
                                    


Emeğe saygı lütfen...
Vote ve yorumları bekliyorum 😘

***************

"Eylüll!"

Bu ses tanıdıktı. Emre'nin sesiydi. Yavaşça sesin geldiği yöne döndüğümde Emre elinde bir çiçekle yere çökmüş bana bakıyordu. Arkasında ise neredeyse tüm okul toplanmıştı. Ben şaşkınlıkla onlara bakarken Emre tekrar konuşmaya başladı.

"Eylül senin değerini bilemediğim için özür dilerim." dediğinde gözlerimin fal taşı gibi açıldığına yemin edebilirim. Buda neydi şimdi.

"Eylül ben seni seviyorum..."

Olduğum yere sanki biri beni çivilemiş gibi çakılıp kalmıştım. Saniyeler önce imkansızım dediğim insanın bana seni seviyorum deyişini duymuştum. Söylediği cümle bedenimin her bir hücresinde yankılanırken vücudumu bir titreme aldı. Sanırım rüya görüyordum. Çünkü gerçek olamayacak kadar güzeldi. 'Eğer bu rüyaysa lütfen beni uyandırmayın' dedim içimden. Gözlerimde yanma hissettim. Şuan gözlerimin de en az yüzüm kadar kızarık olduğuna emindim. 

"Ge-ger-gerçekten mi?"diye kekelediğimde Emre bir kahkaha kopardı ve arkasında bulunan kişilere dönüp 

"Tamam arkadaşlar bu kadar oyunculuk yeter. Bu kadarına katlandığıma şükredin. "deyip gülmeye devam ettiğinde  kaşlarım çatıldı. Şuan bahçedeki herkes özellikle Emre haykırarak gülüyorlardı. 

Gözlerimden yaşlarına akmasına izin verdim. Az önce gerçek olamayacak kadar güzel bir rüyayı yaşarken şuan kabusun ortasındaydım. 
"Evet!" dedim. Sesim hissiz çıkmıştı. Artık herkes kahkahaları bırakıp beni dinliyorlardı.

"Evet fakirim. Evet çirkinim. Evet ineğim. Evet eziğim. Hepsini söylemekte haklısınız ama unuttuğunuz şeyler var. Mesela benimde kalbim var. Benimde hislerim, benimde duygularım var ama sizde haklısınız ya siz histen, duygudan, aşktan ne anlarsınız ki!" diye bağırdım. 

"Bu yaptığınız iğrenç şey insanlık dışı. Sizce ben ister miydim sanıyorsunuz ha? Fakir olmayı , çirkin olmayı, ezik olmayı ister miydim sanıyorsunuz? Ama ne yapayım babamın bana devredebileceği bir şirketi olmayınca mecburen eşek gibi çalışıyorum. Evet gece yarılarına kadar uyuyamadığım günler oluyor , evet ders çalışmaktan kendime bakamıyorum. Evet ben eziğim ama ezik de olsam insanım. Sizde insanlık namına hiçbir şey kalmamış!"deyip aşağılayıcı bir şekilde hepsine baktım. Daha sonra Emre'ye bakarak 

"Sana gelince kime aşık olacağımı ben seçmedim. Eğer ben seçmiş olsaydım inan bana en son seçeceğim insan bile olmazdın. Evet sana aşığım ve senden beni sevmeni  hiç beklemedim. Ben sadece sevgime saygı duymanı bekledim ama sanırım çok şey istemişim. Çünkü seni adam zannetmiştim ama değil adam insan bile olamazsın!"deyip elimdeki çiçeği önüne fırlattım. 

"Bu çiçekleri de seni sadece popülerliği için seven daha doğrusu seni sevmeyen sadece kullanan okulumuzun biricik(!) sürtüğü Edaya verirsin... "deyip hızlı adımlarla öğretmenler odasına gelip karnemi aldım.

İğrenç insanların bulunduğu bu Nalet okuldan biran önce kurtulmak için çıkış kapısına doğru koştu. Müdürün konuşmasını bekleyecek ne sabrım nede halim vardı. Kendimi ara sokakların birine attım. 

Yılların yükünü taşıyan,  oldukça eskimiş ve çatlaklarla dolu olan bir kaldırım taşına oturdum. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Hakkımdı. Yaşadığım acıya göre böyle ağlamam benim en doğal hakkımdı. Acı çekiyordum. Acı çekmek bir şey değildi ama neyin acısını çektiğini bilememek kahrediyordu insanı. Tabi birde aşkım dediğin insana artık acım diyecek olmak...

EZİK PRENSES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin