Merhaba arkadaşlar.
Savaş'a ve Nazlı'ya hala veda edemeyişimden bir başka başlangıç bu. Yeni bir hayat, yeni bir Nazlı ve yeni bir Savaş.
Uzun soluklu düşünmediğim bir hikaye. Ama hiç belli olmaz. Beğenir ve severseniz yorumlarınıza göre şekillenir her şey.
Okurken aklınızda canlanması ve onları hissetmeniz dileğiyle. Yepyeni güzel başlangıçlarımız olsun.✌🏻️-Savaş-
Barbie'ye özenmiş tonlarca kadın ve yüzündeki makyajın arkasına sığınmış yüzler. Hepsi mide bulandırıcı.
Bardan dışarıya atıyoruz kendimizi Ali ile. Yine eğlenmek için gittiğim ama yüksek doz müzik yiyip çıktığım bir gece.
Başım çatlamak üzere. Benim motorum, Ali'nin arabası mekan önüne geliyor. Tam araçlara binecekken sokağın başından bağırış sesleri geliyor. Ali'yle bakışıyoruz. Sesler azalıyor sonra. Ali bana motorumun anahtarını atıyor ve elimle yakalıyorum. Tam önüme döndüğümde göğsüme bir şey çarpıyor. Bir kız olduğunu bana çarpıp geri çekildiğinde anlıyorum.
Tamamen simsiyah giyinmiş ve siyah kapüşonlu ceketinin kapüşonunu kafasına geçirmiş. Bir bukle kapüşonundan fırlamış. Gözlerinde dehşet verici bir korku görüyorum.
Bu beni biraz ürkütüyor anlıkta olsa."Önüne baksana kızım ya!" diyorum o an diyecek başka bir şey bulamadığımdan. Kapüşonunu kafasına daha çok geçiriyor ve pardon diyip koşturmaya başlıyor.Gözden yavaşça kayboluyor.Kollarımı iki yana açıp 'neydi bu şimdi' ifadesiyle Ali'ye bakıyorum.
"Yürü abicim ya zaten ülke manyak dolu."
Ufak bir kahkaha attıktan sonra motora atlıyorum.Vakit çok geçmeden az önce bana çarpan kızın arkasından koştuğunu düşündüğüm dört takım elbiseli adam aynı yoldan koşarak geçiyor.
"Gel lan buraya."
Bağırışlarıyla tüm sokak doluyor.
Meraklanıyorum. Dört erkek niye bir kızı kovalıyor. Kız ne yapmış olabilir ki bu kadar.
Bir yandan olayı merak ettiğim için adamları takip edesim gelse de diğer yandan başım ağrıdığı için direkt eve gitmek istiyorum."Ali baksak mi bir ya."
"Kuzen başına iş mi almak istiyorsun. Kız kim bilir ne bok yedi."
Haklı olduğu için motora atlayıp kaskımı takıyorum. O da kırmızı arabasına atlıyor.İçimde biraz sıkıntı olsa da karanlık sokaklarda motorumu keyifle sürmeye başlıyorum.
***
Yazın en sıcak günlerinde gece çıkan serin rüzgar kadar güzel bir şey bilmiyorum.
Hayatımda çok fazla sevgi görmediğimden böyle küçük şeylere büyük anlamlar, büyük mutluluklar yüklüyorum.Herhalde hayatımdaki en kuvvetli bağ motorumla aramdaki bağdır.
Annem ve babamı severim. Özlerinde iyi insanlardır. Bazen aile olduğumuzu hatırlasalar daha çok severdim belki de.
Arada böyle motor üstünde geceleyin düşünürüm bunları. İşte tam bu saatler ve bu motorun üstü benim için tam anlamıyla terapi oluyor.
Düşüncelerimden kurtulup yola odaklanıyorum biraz.Girdiğim sokakta az önce gördüğüm takım elbiseli adamlara rastlıyorum.
Bu bir işaret değil de nedir?
Farlarımı kapatıyorum ve karanlık sokakta görüş açımı daha da karartıyorum.
Adamların önünde bana çarpan kızın olduğunu düşündüğüm için gaza basıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçüğüm
FanfictionHer gün yeniden gün doğar, aydınlanır gökyüzü. Bazen o güneş hayatımıza doğar, hayatımızın karanlığı aydınlıkla kaybolur. Akışına bırakır ve sadece yaşarız. Geçmişin gölgesi yok olur. Öyle kudretlidir ki o güneş, öncesini sonrasını düşündürmez. A...