12- Tehdit

598 51 7
                                    

Arkadaşlar bölüm biraz geç geldi özür dilerim ve sabrınız için teşekkür ederim.

İyi okumalaaar.🎈

Nazlı

"Bir gün hayatına birisi girecek ve o gün daha öncekilerle neden işlerin yürümediğini anlayacaksın demişti bana Bekir Abi."

"Anladın mı peki?"

"Anladım, sen girdin ya hayatıma."

Ben hayatında bu kadar büyük bir etkiye sahip miydim gerçekten de.
Ben, işleri yürüten kişi miydim?
Herkesten farklı olan ben miydim?

Yoksa... Yoksa o da mı bana aşıktı?

Her gözleri gözlerime değdiğinde onunda mı kalbi çıkacak gibi oluyordu?
Adım bile geçtiğinde yanakları kızarmaya, yüzü gülmeye başlıyordu?

Sesim endişeli olduğunda korkuyor, her saniye yanımda olmak istiyor?

Ve...
Kokum. Kokum ciğerlerine her doluşunda iyi ki diyor.
İyi ki karşılaşmışım bu kızla, iyi ki yanımda.

Ben böyle söylüyor ve bunları yaşıyordum.
İçimde bir umut yoktu.
Severim, geçer. Ya da arkadaş oluruz sadece diyordum. Aslında razıydım buna.
Peki, gerçekten seviyorsa? Karşılıklıysa hepsi?

Yapabilir miydik? Olur muydu bizden?

Heyecandan, kalp atışımın sesinden kendi iç sesimi zor duysam da kelimeler birikiyor dilimin ucunda.
Ya şimdi konuşacaktım ya da kurduğum hayaller üzerinde yaşamaya devam edecektim.

Yüzümde salak bir gülüş olduğunu gözlerindeki yansımamdan görebiliyorum.
Konuşmaya hazırım artık.

"O her şeyi anlamanı sağlayan kişi. Ben miyim?"

"Sensin."
Benim heyecanlı tutumum aksine o çok rahat.

"Ben hayatını etkilediğimi bilmiyordum."
Ufak bir tebessüm ediyorum yüzüne karşı.
Tebessümüme karşılık veriyor.
Çoğu zaman karşılıksız bırakmadı. Bana bakıp gülen yüzünü gizliden gizliye seyrettim.
Ah! Nasıl olurda fark etmem.
İlgi, alaka, koruma, sevgi.
Nasıl bir umutsuzluk deryasına kapıldım ben!

"Etkilemez olur musun?
Merhameti, şefkati, çevremizde o büyük acı olarak gördüğümüz çoğu şeyin bomboş olduğunu gösteren kadınsın sen bana."

Düşüp bayılsam bu kollar arasında.
Kokusunda boğulsam da kimse uyandırmasa.
Ben bir adama bir çok duyguyu öğretmiştim öyle mi?
Daha önce biriyle birlikte olma fikri mide bulandırırken, onu sevdim önce. Sonra bunları öğrettim. Belki de sevdirdim kendimi.
İnanması zor. Ailem nefret ederken, yolda çarptığım herhangi bir adam sevmişti belki de.

Gülümsüyorum.
"Savaş, sana bir şey söylemek istiyorum."

"Söyle."

Şimdi pat diye dökülse kelimeler ağzımdan.
Her şeyi anlatsa, tek eksik sözcük bırakmasa.
Ah, o gözleri, sakalları arasına gömülen gamzeleri ve yamuk gülüşü karşısında çok zor.

İzlemekten başka bir şey yapamıyor insan.
Düşünmeden hareket etmek istiyorum.
Aslında sarhoşta olmamıştım, deli cesaretim vardı tam şu anda.
Belki de sarhoş olmuşumdur, bazen içki gerekmez.

"Savaş..."

"Savaş!"

Seslenme sesi üzerine kafamı sesin geldiği yöne doğrultuyorum.
Karşıdan adını bilmediğim bir adam ve bir kadın geliyor.

KüçüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin