Bölüm 1; Krallığa Dönüş

83 12 0
                                    

Kendini bu kadar huzurlu hissettiği bir an bilmiyordum Arene. Deniz, su, nehir her neyse fark etmezdi onun için, su huzurdu. Suyun altında yavaşça açtı gözlerini ve hemen karşısında dikkatle onu izleyen balığı gördü. Çığlık atmak için ağzını açtı ve deniz suyu yuttu. Ne tuhaftı ki öksürmedi. Ona göre denize o kadar alışmıştı ki denizin insanın genzini yakan tuzlu suyu artık onu etkilemiyordu. Kızın gözlerini açtığını gören balık hızla oradan uzaklaştı. Eş zamanlı yukarıdan boğuk bir ses geldi ve bir kaç gülüşme sesi.

'' Hadi artık deniz kızı, çık oradan.''

Gülümseyerek sudan çıktı Arene. Kayalıkların tepesinden ona bakan ailesine baktı. Ariel teyzesi, Leonardo amcası ve biricik arkadaşı Cassia. Arene'nin sudan çıktığında fark ettikleri şeyle donup kaldılar. Henüz erkendi. Ariel kocasına baktığında onunda kendisine baktığını fark etti. Gözlerinden okunan tek bir şey vardı. Geri dönme vakti gelmişti.

-----

Arene eve gelip odasına geçtiğinde bir duş bile almadan yatağına geçti. Deniz suyunu dert etmiyordu. Tabi ki de etmeyecekti. Etkilenmiyordu ki. Gözlerini açmasıyla kapaması bir olmuştu sanki. Etrafına bakındı fakat hiçbir şey göremedi. Çoktan hava kararmıştı. Ve çok terlemişti. Duş almak için odasında ki banyoya gidip soyunmaya başladı. Soyunduktan sonra ışığı yakmadığını fark etti. Işığı yakıp aynanın karşısına geçti. Ve geçmesiyle gözlerine inanamadı, nefes alamadı. Nefes aldığında ise yaptığı ilk ve tek şey çığlık atmak oldu.

Arene'nin çığlığını duyan ev ahali hemen Arene'nin odasına geçmişti. Arene'yi odada göremeyince endişelenmiş, ama odanın içindeki banyodan gelen hıçkırık sesiyle banyoya yönelmişlerdi. İlk Ariel girdi banyoya girdiği gibi geri dönüp kocasını odadan dışarı kovup banyoya geri döndü. Askıdan kızın bornozunu alıp giydirdi ve duvarın kenarına çöküp sarıldı biriciğine. Biricik arkadaşının biricik emanetine. Sonra diğer kolunu açıp dolu gözlerle onları izleyen Cassie'ye baktı. Hemen gelmişti kızı. Üzülüyordu Cassie arkadaşı için. Sıkı sıkı sarıldılar birbirlerine. Arene kendine gelmeye başladığında yavaşça ayrıldılar. Ariel duşa kabinin içine girip suyu ayarladı ve hala birbirine sarılı kızlarının yanına gitti.

''Hadi bakalım minik Arene, duşa kabine geç bende geliyorum. Bir yıkayalım bakalım seni.'' demiş ve kızı Cassia'nın elinden tutarak odaya getirmişti. Ariel Arene'yi bekletmek istemiyordu. Kızına ''Bavulları hazırlayın.'' dedi ve alnından öpüp Arene'nin yanına döndü.

Arene'yi yıkamayı bitirdikten sonra salonda toplanmış ve Arene'nin konuşmasını bekliyorlardı. Arene ise korkuyordu. Konuşmaya ilk olarak ''Saçlarıma ne oldu?'' sorusunu sorarak başladı. Saçlarının rengi açılmıştı. Çok koyu bir renk olduğu söylenemezdi. Hatta gayet açık bir renkti ama şuan nereden baksanız beyaza dönüktü ve bu onu korkutmuştu. Sadece bir anda olmuştu. Ariel ve Leonardo Arene'nin sorusu ile birbirine baktı. Leonardo başını hafif onaylar şekilde salladı ve Ariel konuşmaya başladı.

''Bu ailenle ilgili daha doğrusu ait olduğumuz ırk ile ilgili. Sana bununla ilgili fazla bilgi veremem. Yetkim yok. Sana söyleyebileceğim tek şey sadece saçının eskisi gibi olabileceği ve saçını asla boyamaman gerektiği.''

Ariel konuşmasını bitirdiğinde Arene kararsız kalmıştı anlatıp anlatmamakta. Boynundaki annesinin doğduğunda vermiş olduğu kolyesine dokunup gözlerini kapadı. Ve konuşmaya başladı.

''Eve geldiğimde çok yorgundum. Duş alacak halim bile yoktu ve bende uyumak için yatağa gittim. Yattığımda uyuduğumu hatırlamıyorum sadece gözlerimi kapadım ve kendimi birden bambaşka bir yerde buldum. '' Biraz sessiz kaldı. İhtiyacı vardı. Derin bir nefes alıp devam etti. ''Bembeyaz bir odaydı. Odada bana benzeyen kızıl saçlı birisi vardı. Ve yaşlı bir kadın. ''Sustuğunda diğerleri nefesini tutmuş konuşmasını bekliyordu. Çünkü odada yaşlı bir kadın yoktu. Sadece ebe ve yardımcısı vardı. ''Odada ki kadınlardan biri bebeği doğuran kadına verdi. Sonra odadaki yaşlı kadın bir şeyler fısıldadı ve o bebeğin doğumuna yardım eden iki kadın yaptıkları işleri bırakıp odadaki lavaboya gittiler. Daha sonra yaşlı kadın o bana benzeyen kadının yanına gitti. Kulağına bir şeyler söyledi. Kadına baktığımda gözlerinin dolu olduğunu gördüm. Yaşlı kadın bir şey sormuş olmalı ki onaylar bir şekilde başını salladı.'' Arene gözlerini açmamıştı hala. Konuşma bitene kadar da açmayı düşünmüyordu. Tekrar derin bir nefes aldı ve devam etti. '' Daha sonra yaşlı kadın tekrardan bana benzeyen kadına, sanırım annem oluyor o kişi, o kadına döndü. Bir şeyler söyledi. Ama hiç ses çıkmamıştı. Daha sonra kadın uyuya kaldı. Yaşlı kadın beni kucağına alıp kulağıma burnunu boynuma bastırdı. Gözlerini kapamıştı. Geri çekildiğinde gözlerinin sarı bir ışıkla parladığını gördüm. Odağı bebekti. Bebeğin gözlerinin içine bakıyordu. Gözlerinde ki parıltı sönünce odaya iki kişi geldi. Yoktan var oldular sanki. Ya da hep oradaydılar ama bu anı bekliyorlardı. Birden orada belirdiler yani. Bembeyaz giyinmişlerdi. Yetmezmiş gibi birde bembeyaz pelerinleri vardı. İkisi de olağan üstü duruyordu. Ve tenleri de bembeyazdı. Biri kız biri erkekti. Boyları çok uzun, saç renkleri açıktı. Taçları vardı. Taçların üzerinde yazılar ve pelerinlerinde de bir sembol vardı daha çok bir yaratık gibi.'' Yüzünü buruşturdu tam hatırlayamıyordu. İki yaratığın birbirine dolanmış olduğu görüntüyü hatırladı birden. Ve konuşmasına devam etti. '' Sembolde birinin saçları upuzun üstü insan, altı ise kuyruktu. Kuyruk dediysem balık gibi. Diğerinin ise saçları omuzlarına geliyordu. Ama sakalı da vardı. Ve sembol sanki o an karşımdaki kişiler gibiydi. Biri kız diğeri erkekti. Sonra yaşlı kadın, ve sonradan beliren kadın ve erkek birbirlerine baktılar. Yaşlı kadın tekrar bir şey fısıldadı ve annem uyandı.'' Annem. Annesiydi değil mi? Ve doğumunu izlediği bebekte kendisi. Evet böyle rüyalar daha önce görmüştü ama bu ona çok farklı gelmişti. Devam etti konuşmasına. '' Yaşlı kadın bebeği tekrar kadına verdiğinde o beyazlar içindeki kadın ve erkek birbirlerine baktılar. Ve aşağı yukarı baş salladılar. Yaşlı yine bir şey fısıldadı ve giden kadınlar geri geldi. Erkek doğum yapan kadının sağına geçerken kadın soluna geçti. İkisi aynı anda öperken yaşlı olan zamanı geldi dedi. Bebek ağlamaya başladı. Sonra da uyandım.'' dedi ve gözlerini açtı. Karşısında ki görüntüye baktı. Ariel ağzı şaşkınlıktan açık, gözleri dolu dolu. Dokunsan ağlayacak bir ifade ile Arene'ye bakıyor, Leonardo ağzını açmış bir şeyler demek istiyor ama sanki diyemiyor. Cassia ise çoktan ağlamaya başlamış.

OKYANUS KRALLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin