Bölüm 1

2.2K 42 9
                                    

Merhaba ben Betül.Bu bölüm daha çok tanıtım gibi.

Bunu yazıp yazmamakta fazla kararsızdım ama ilk bölümü paylaştım işte. Ve burada devreye siz giriyorsunuz ki benim için gerçekten okumanız, yorum yapmanız ve oy vermeniz çok önemli.Yorum yapıp fikrinizi belirtirseniz  çok sevinirim.Her neyse iyi okumalaar :)

Uğultu..

Beynimin içinde benden habersiz git gide büyüyen o iğrenç uğultu..

Buraya girdiğimden beri artan.Daha çok kendimi öldürme isteği yaratan o lanet olası his.

İki haftadır..Tam iki haftadır hiçbir sesin olmadığı bir yer bulmak için hayatımda hiç olmadığı kadar uğraşmışken, kendimi nasıl oldu da bir anda gençlerin yada daha çok orada bulunan kendini kaybetmiş sarhoş kızlardan faydalanmak isteyen adamların olduğu, hiçbir şeyi umursamadan iğrenç şekilde dansettikleri yüksek sesli, daha çok insanda başını duvardan duvara vurma isteği yaratan müziğin bulunduğu yerde bulmuştum bilmiyordum.

Hiç geçmeyecek, hep orada varlığını hissettirecek gibi dalgalanan büyük uğultu, kendimi bayıltmamı isteyebilecek dozda başımı ağrıtıyordu.Ve o ağrı sanki kafamı parçalarsa sadece, kurtulabilirmiş gibi bir baskı uyguluyordu.

Bir an önce buradan kurtulmak için hızlıca yürümeye devam ettim.Birazdan önünden geçeceğim ve neredeyse omzuma kadar gelen büyük hoparlöre dikkatlice baktım.Aslında geriye kalan tüm hayatım boyunca sadece çığlık atmak isteyeceğim bir tonda olan müzik şu an ondan korkmamı değil de yanına gidip delirinceye kadar orada durmamı emrediyordu.Sadece şu an hissettiğim ağrı beni öldürecek gibi gelirken beynim sanki orada olursam bir süre sonra gerçekten de ölürmüşüm gibi bir garanti veriyordu.

Beynim bunu söylüyordu.Ama ben öyle bir durumdaydım ki, beynimin söylediği şeyleri bir kenara itip sadece bedenimi uğrunda kıvrandırabilecek şeyi istiyordum.

Bağımsız olarak titreyen ellerim benden habersiz saçlarıma doğru giderken daha fazla dayanabileceğimi zannetmiyordum.Bedenim gerçekten kıvranıyordu.İstiyordum.

Çalan müzik kendini daha sesli bir başka müziğe bırakmışken saçlarımı çeken ellerimi kulaklarıma götürüp üzerini kapattım.Bu uğultunun gitmesine neden olmuş muydu peki?Tabiki hayır.

Gözlerimden akan yaşlarla olduğum yerde durdum.Açıkçası yürürken nereye gittiğimi bilmiyordum.En son bir yıl önce geldiğim yerde o merdivenleri görmeye çalıştım.Üç gündür uyuyamadığım için kızaran ve şişen gözlerime birde gözyaşları eklendiği için görüşüm iyice bulanıklaşmıştı.

Kulaklarımdaki ellerimi hızla gözlerime götürüp silmeye çalıştığımda gözyaşlarım gitmedi.Ellerime baktığımda titremenin yanında terlediğimi de farkettim.

Titriyordum.Terliyordum.Başımda inanılmaz bir uğultu vardı.Ve bedenim istekle kıvranıyordu.

"O adamı bulunca buradan hemen gideceksin." diye konuştu beynim.

Evet.O adamı bulup hemen buradan gidecektim.

Çarparak ilerlediğim insanlar arasından geçerken tek istediğim onu bulup buradan gitmekti.Tabi istediğimi aldıktan sonra.Beni uğraştıracaktı.Ama bunu daha önce düşünmesi gerekiyordu.Her şeyi yapmadan önce.

İSTEK.Where stories live. Discover now