Bir bayanın "İyi misin ?" demesinden sonra şaşkınlığımın boyutunu anlayarak tahminen kireç gibi olmuş yüzümün kendine gelebilmesi için bir seyyar satıcıdan bir şişe su alıp 7-8 metre ilerideki çocuk parkına oturdum .
Pet şişenin kapağını açıp bir kaç yudum su içtim .Daha sonra pet şişeyi oturduğum banka bırakıp sol elimde duran kağıdı göz hizama yaklaştırdım .Sanırım bu kağıtta bulunan karakalem portre fotokopisindeki kızın ben olmadığıma inanmak istediğimden dolayı aklıma üşüşen ilk düşünce bu kızın bana çok benzeyen bir kız olduğuydu .Bu resmin rastgele çizilmiş olmasına ihtimal vermiyordum .Çünkü saçların akış yönünün , dudak kıvrımlarının , göz bebeği damarlarının , kirpiklerin boyutunun bu kadar uyum içinde ve muntazam bir biçimde çizilmiş bir resim , birinden ilham almadan tesadüfi çizilemezdi .
Bilinçaltımın "Kim çizdiyse eline sağlık , gerçekten mükemmel görünüyor ." gibi hayranlık belirtilerini yatıştırabildikten sonra mantıklı düşünmeye başlayabilmiştim .
Elimde , tablo numarası ve sergi adından başka hiçbir şey yoktu .İçimden "Tabloyu yapanla konuşabilseydim bu tabloda kimin resmedildiğini öğrenebilirdim .Ve aklımda soru işareti kalmazdı ." diye geçirirken beynim de bir ampul yandı .Madem serginin adını biliyordum , serginin olduğu salona gidip tablonun sahibiyle konuşabilirdim .
En son aylar önce okuldan görevli olarak gönderildiğim bir resim sergisinde bulunmuştum .Önemli bir şey öğrenemesem bile en azından uzun bir aradan sonra bir resim sergisi gezecektim .
Her zaman cep telefonumu yanımda taşımama rağmen şu an yanımda olması şanslı günümde olduğumu gösteriyordu sanırım .
Zaman kaybetmeden Google amcaya bu resim sergisinin nerede olacağını sordum .Sağolsun o da adresi verdiği gibi yanına birkaç bilgi daha eklemişti .Bunlardan biri , sergideki tüm resimlerin Murat Candar isimli tek bir ressama ait olduğuydu .İşte bu işimi çok kolaylaştıracaktı .Hangi tablonun kime ait olduğunu aramak zorunda kalmayacaktım .Diğer bir bilgi ise üç gündür devam eden serginin bu gün sergileneceği son günü olduğuydu .Kapanışı saat kaçta yapacaklarını bilmediğim için acele etsem iyi olacaktı .
~~~
Bindiğim metrobüsün gittiği istikametteki tüm sokak ve caddeleri dolanmasından dolayı midem alt üst olsada tek parça halinde serginin yapıldığı belediye tarafından kurulmuş kültür ve sanat merkezine ulaşabilmiştim .Yön tabelaları sayesinde ise kolayca serginin bulunduğu salonu bulabilmiştim .
Salondan içeri adımımı atar atmaz rengarenk harika tablolarla karşılaştım .Salonu baştan aşağıya süzerken gür bir "Hoşgeldiniz !" sesiyle irkildim .Girişteki görevliye dönüp gülümseyerek "Hoşbuldum ." dedikten sonra bir iki adım atarak sol duvarda duran rengarenk kuşların , yeşilin her tonunu barındıran bir ormanda uçuştukları tabloya doğru yönelmiştim ki ani bir haraketle girişe geri döndüm .Yaka kartından anladığım üzere Ali isimli , girişteki görevli bana yardımcı olabilirdi .
- Serginin ressamını nerede bulabilirim acaba Ali Bey ?
- En son danışma masasında görmüştüm .Sağdaki koridordon dümdüz ilerlerseniz karşınıza çıkacaktır .Teşekkür edip tarif ettiği doğrultu üzerinde yürümeye başladım .Danışma masasının tam karşımda birkaç metre ileride görünüyor olmasına rağmen sağlı sollu dizilmiş olan tabloları süzmekten ulaşmam biraz zaman aldı .
Masada , ellerindeki dosyalarla ilgilenen biri kumral biri sarışın iki bey oturuyordu .Masaya yaklaşmamla ikisi de gözlerini ellerindeki dosyalardan ayırıp bana çevirmişlerdi .Yirmili yaşların başında olduğunu tahmin ettiğim sarışın olanın tertemiz ve derin bir okyanusa benzeyen , baktıkça insanı rahatlatacak türden olan mavi gözleri vardı .Ve istemsizce bakışlarım gözlerine odaklandı .Bunu fark etmiş olacak ki önce gülümsedi sonra göz kırptı .Bende basit bir çapkın olduğu izlenimi veren bu davranışı hayran kalmış olduğum bir çift mavi derinliğin değerini düşürüvermişti .Bu yüzden bakışlarımı ani bir hareketle yanındaki kırklı yaşlara yakın olduğunu tahmin ettiğim beye çevirdim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Sensin(ASKIDA)
RandomAşk aramakla bulunmaz . Aşk kovalamakla yakalanmaz . Ama aşk seni seçtiğinde kaçacak hiçbir yerin olmaz . Dikkat ! Farkında olmadan aşkın pençesine s...