"Ailen öldü küçük kız!
Ailen öldü!
Öldü!"
Doruk!
•••••••••••••••••••••••••
Bölüm şarkısı: Teri Galliyan
Zaman kavramı benliğimle kaybolurken telefonum, kalbim gibi yere düştü ve çatladı.
Doruğun gittiği yere doğru koşmaya başladım. Bunu biliyordu! Bilmeseydi nasıl öyle söyleyip özür dilerdi?
Etrafıma baktığımda onu göremedim. Göz yaşlarım sessizce akarken eve doğru koştum bu sefer.
Eve geldiğimde ortalıkta kimseyi göremedim. Anne ve babamın cesetleri ortada yoktu.
Dizlerimin üstüne çöktüm ve ağlamaya başladım
''Hayır!Hayır!Hayır!''
Ellerimle başımı sıkıyor,deli gibi sağa sola sallıyordum.
Bizi bulmuşlardı. Sıra bendeydi.
Benim mücadelem başlıyordu. Ölümle mücadelem.
Doruk Eroğlu
Eve doğru yürürken yaptıklarımı düşünüyordum. Hangi kafayla ona ailesiyle konuşmasını söylemiştim?
Masum yüzü beni etkilemişti sadece. Ondan etkilendiğime inanamıyorum!
O benim düşmanım.
Saçma duygular yüzünden aileme,soyuma ihanet edemezdim.
Onu öldürecek kişi bendim. İpi boğazına bağlayacak,ölümün karanlık ve ürkütücü yolunda ona acı çektirecek kişi bendim.
Cehenneminde zebani rolünü üstelenecek, ateşimle yakacak olan bendim.
İçimde oluşan duyguları öldürecekte.
Ne zaman geldiğimi anlamadığım evin zilini çaldım.
''Hoş geldin oğlum.''
İçeri geçerken anneme cevap verdim.
''Hoş buldum annem.''
''Baban içeride,''dedi bana feri sönmüş gözlerindeki gururla bakarak. 'Sen yapacaksın ve bizi kudretlendireceksin' diyordu gözleri. ''Seni bekliyor.''
''Tamam'' dedim ve adımlarımı içeriye yönlendirdim.
Babam önüne dizdiği silahlarla ilgileniyordu. Varlığımı belli ettirmek için boğazımı temizledim.
''Sen mi geldin oğlum?''
''Evet.''
''Ne yapacağını biliyor olmalısın biz kızın yerini tespit ettik. Gerisi sende.''
Bana uzattığı silahı aldım ve gözlerimi babama çevirdim.
''Evet baba,biliyorum. Emin ol ki görevimi en güzel şekilde yerine getireceğim.''
''Bundan şüphem yok!''
.....
Evden ayrılıp her zamanki düşünmek için gittiğim sahile gittim. Öldürecektim Doğayı ama nasıl yapacağımı bilmiyordum bu yüzdende düşünmek için en güzel yerin sahil olacağını düşündüm.
Bir iki saat geçmişti ve ne yapacağımı iyi biliyordum. Acı çekmesini istemiyordum zaten acı çektirmeyecektim.
Biraz korku vardı içimde. Öldürmeyi başarabilecek miydim bilmiyorum ama vuracaktım onu.
Bu, pek iç açıcı düşünceleri bir yana bırakıp yürümeye devam ettim.
Doğa Çetin
Yine yeni bir sabaha annemsiz ve babamsız girmiştim. Artık okula gitmeyi de düşünmüyordum zaten. Bu acıyla daha ne kadar yaşaya bilecektim bilmiyorum. Ölmek istiyorum ama ölmemek için mücadeleye girecektim.
...................
Kendimi bir anda dışarıda buldum.Annem ve babamın anılarıyla boğuluyordum sanki. Arkadaşlarım da yoktu dertleşecek, hep yalnızdım hepte yalnızım.
Neredeyse bir saattir yürüyordum. En sonda bir kafe de oturdum.
Kahvemi yudumlarken, düşüncelere daldım.
Acaba benim sonum ne olacaktı. Ölecek miydim yoksa ölmeyecek miydim?Acaba şimdi ne planlar yapıyorlardır, benim hakkımda ne düşünüyorlardır?
.............
Hesabı ödeyip masadan kalkmıştım eve doğru ilerliyordum. Dışarıda neredeyse hiç kimse yoktu. Biraz içimde korku olsada ilerlemeye devam ettim.
Doruk Eroğlu
Sabahtan beri Doğayı takip ediyordum.
En sonda sakin bir yere gelmişti.
Odaklanıp elime silahı aldım. Ona doğrultup nişan aldım.
Silahın sesi sokakta yankılandı....
•••••••••••••••
Merhaba arkadaşlar!
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
Bence güzel ve merak uyandıran bir bölüm oldu.
Bir yanlışlık yapmışsam kusura bakmayın.
Bu arada +5 vote olmadan yeni bölüm yayınlamıycam
Vote ve yorum yapmayı unutmayın by
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümle Mücadele
FantasyHayat, bir varmış bir yokmuş ama yapacak bir şey yok ya hayatı yaşayacaksın ya da yaşamaya çalışacaksın ta ki ölüm kapını çalana kadar . O zaman elden bir şey gelmez ve ölüme boyun eğmek zorunda kalırsın ama Doğa öyle yapmadı mücadeleye girdi ölü...