Bundan yıllar önce; bir gün..Hava, puslu ve uslu bir şekilde kararıyordu. O sert tartışmadan sonra içim müphem(belirsiz) ve yeis(ümitsizlik) dolu bir şekil bi-huzurdu.(huzursuzdu). Sağ koltukta sarı saçları, beyaz teni karanlıkta dahi parlayan eşime bakarken birden bire içim, o anda oluşmakta olan uslu puslu şekilde karanlıklaşan hava gibi oldu. Nedenini biliyordum ama gerçek şudur ki eşimi çok kırmıştım ve henüz yeni evli olmakla birlikte eşime yapmış olduklarımdan dolayı pişmandım.
Eşim Iras,
__ Uras keşke ölseydim de senden bunları işitmeseydim. Senin bana olan güvenin benim için sadece güven anlamı taşımıyordu. Senin bana güvenin benim hem namusum hem aşkım hem de Allah' a inancımdı. Şimdi gönlüm kırgın, içim ürkek ve bedenim yorgun ve hali hazırda ölüden bir farkım yok.Elbette gerçek şudur ki keşke ölseydim...
Eşim Iras' ın bu sözlerini işittikten sonra pişmanlığım daha da arttı ve daha da hüzünlendim. Kurduğu cümleler bir bir beni öldürüyordu. Özellikle gözlerinden akan kan damlalarla güven konusundan bahsedince kalbim parçalanıyordu. O anda dedim ki Iras'a,
__Ayağımdaki parmak uçlarımdan zihnimdeki en uç köşeye kadar Allah'a yeminler olsun ki pişmanım ve diyeceğim şudur ki, gözlerin özlemim, sözlerin hüznüm, dudakların kalbim, kalbin dudaklarımdır. Varlıkla yokluk arasında seni her daim hissetmiyorcasına hissetmek bana bu kadar acı verirken nasıl katlanabilirim ki senin yeşil gözlerinden dökülen inci tanelerine? Pişmanım af buyur, deyince Iras cevap verdi,
___ Allah için gönlümü verdiğim insan sen bu kadar mıydın?
Sen ki kalbimde ve zihnimde her daim şehit ettiğim Uras..
Bir zamanlar güpegündüz yandığım Uras, kara kaşlarına, kara gözlerine, kına vurulmuş gibi duran sakalına yandığım Uras, ne oldu sana? O an Allah' ı unuttun mu ? Bilmez misin Nur suresinde anlatıları!Nur suresi deyince bağrının halen o anki şiddetli tartışmamıza cayır cayır yandığını görerek şu sözleri sarfettim Iras'a,
___Alemler O' nundur ve bilirim ki senin üzüntün nedeniyle kalbinden düşen kalp parçacıkların sesini duydu ve hissettirdi Rahman ve Rahim olan Allah bana. Süphesiz, doğru bir şekilde bilirim ki Nur suresi...
O anda yutkundum ve içimden o an yaşadığımız kötü olayı Nur suresiyle temizlemek istiyordum ama o yapmış olduklarımı temizleyemeyecek kadar haklıydı Nur suresi. Iras'a cevap verdim. Nur suresi'nde...derken,Iras cevap verdi,
__Dikkat et! Yavaş! Direksiyonu kıvır!
Çocuklar kemerlerinizi bağlayın!
Aman Allah'ım Uras dikkat et!
Fren'e bas!Ve kaza gerçekleşmişti. Kick boks antrenmanından dönen oğlum Doruk, trafik kazası sonrası ters düz olan arabanın içinden annesini çıkarmak için tüm gücüyle çırpınarak bedenini çekiyordu. Doruk, annesi Iras'ın kendisi ve elleri arabanın altında olduğundan dolayı annesinin saçlarından çekerek kurtarmaya çalıştı. Lakin Doruk' un elleri annesinin saçlarıyla dolmasına rağmen henüz annesini kurtaramamıştı.Ellerine bakan Doruk ellerine doluşan annesinin saçlarına bakmaya dayanamıyor bağırıyor ve tekrar tekrar annesini kurtarma çabasına girişiyordu lakin hiçbir şey elinden gelmiyordu. Bu olaylar oğlum ve benim için hayatımızın Acıtasyon devriminin başlangıcıydı. Araba kaza yaptıktan sonra arabadan fırlayarak kenara savrulmuş yatıyorken Doruk, henüz beni görememişti. O sırada ben ayağa kalkamayarak yarı baygın bir şekilde olayları takip ediyordum. Hemen o vakit araba alev almaya başlıyordu. Bu duruma rağmen Doruk, hayatının pınarında yaşamış olduğu bu durumu acı dolu bir şekilde sonlandırmak istemiyorcasına annesini kurtarmak için arabayı itmeyi ve kaldırmayı deneyerek annesini kurtarmaya çalışıyor ve aynı zamanda annesinin beni kurtarın çığlıkları beni ve oğlumu harab ediyordu. Polisler yanan arabanın etrafından oğlumu aldı ve henüz itfaiye yeni gelmişti ama araba itfaiyenin gelmesiyle ve Iras' ın son çığlığıyla yani kurtar beni oğlum deyişiyle patlayarak Iras' ı son yolculuğuna uğurladı. Iras artık gözlerimizin önünde canlı olarak cayır cayır yanmış olup ve bunun vermiş olduğu üzüntüyle bizim de bağrımızı cayır cayır yakınca gözlerim doldu ve kalbim sıkışarak ağlamaya başladım. Hayatımın anlamı o an hayatımın en kötü anısı olarak gözlerimin önünde yok olmuştu. Bunu gören Doruk, feryad figan içinde kendini yerden yere atıp asvaltı yumruklayarak ana diye haykırıyor! Ve etrafa acı saçıyordu.Ellerinde annesinden geriye kalan sadece saçlarıydı. Annesinin saçlarını kokluyor ve çığırıyordu.Ana diye bağrını deliyor yüreğini dağlıyordu. Bütün bunları gören gözlerim ve hisseden kalbim Iras'a yaşūatmış olduklarının pişmanlığıyla daha da harab oldu ve tüm her şeyin sorumlusu olarak kendimi görmeme sebeb oldu. Bu kadar acıya dayanamayarak arabadaki diğer iki çocuğumu ve bir kız kardeşimi düşünüp, onların da öldüğünü düşününce dayanamayıp bayıldım. Gözlerimi açtığım da nerede olduğumu düşünüyor ve gözlerim Doruk' u arıyorken, Doruk neden burada değil diye bağırmaya başladım ve Doruk' un kendisine bir şeyler yaptığını düşünüyordum. Hemşire geldi beni sakinleştirerek sanki yaşadığım olayları benim gibi yaşamış bir imajla dediki,
***
Merhaba arkadaşlar, burada henüz yeniyim romanımı okuyup beni desteklerseniz sevinirim.. Şimdiden teşekkür ederim sizlere ve aynı zamanda yorumlarınızı bekliyorum.
Saygılar ve Sevgilerimle..
Allah razı olsun inşallah..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHLA BEYAZ 'Y'ARASI
Mystery / ThrillerBir babanın acısı bir ananın muhteşem güçlerle dolu cennete ulaştıran ve çeşitli işkence odalarında işkenceler çekmesine sebebiyet veren DNA'sı,bu DNA'nın annesinin yanarak ölmesi, bir oğulun feryâdı. Küçük bir bebeğin feci ölümü, bir boksör, güçlü...