2.BÖLÜM

29 4 5
                                    


Bir ses duydum , tanıdık olduğu kadar yabancı bir ses.

''Derin!'' sese doğru yöneldim. Karşımda Batu vardı , yılların yenemediği nefretle ona bakıyordum. ''Neden geldin ?'' dedi. Korktuğu buydu belki de , geri dönmemdi. Utanmadan ve hiçbir şekilde mantık yürütmeden bana bu soruyu nasıl sorabiliyordu ? Babama kızgınlığım vardı ama babamdı , cenazesine gelmem çok mu tuhaftı ? Birden sorusuyla yada onu görmenin sinir bozukluğuyla gülmeye hatta kahkaha atmaya başladım. Hala sorusunun cevabını bekler şekilde bana bakıyordu , nefes alış -verişimi dizginleyerek ona yöneldim yıllardır beklediğim an belkide buydu , uykusuz kalışlarımın Devrim'i hergün özleme sebebim karşımaydı. Bütün hıncımla tam suratının ortasına bir tokat yapıştırdım. ''Senin yüzünden'' dedim.Boğazıma düğümlenen sessiz gözyaşları içimden akıyordu. Konuşsam sesim çıkmayacak gibiydi , kimsenin beni duyamayacağını hissettiğim anlar çok olmuştu , bu başkaydı , bu başka bir yüzleşmeydi. Dönüp gitmeye karar verdim bir adım attıktan sonra Batu'ya doğru baktım.Biraz sinirli biraz alaycı bir gülümsemeyle ; '' Senin yüzünden gitmiştim , senin için gelmedim ama senin için geri dönmeyeceğim.'' Korkuyla baktı bana , yaptıklarından pişman mı olmuştu ? Umrumdamıydı ? Onun pişmanlığı ne değiştircekti.Korkmalıydı da zaten , burda kaldığım her gün ayrı bir bedel ödeticektim ona.Burda kalamadığım her gün için. Mahallemize girdim , eskisinden eser kalmayan ama hala Devrim kokan mahalleye. Eve girdim .Annem yere çökmüş ağlıyordu zavallı eşi ölmüştü , tek dayanağı , uğrunda evladından bile ayrı kaldığı kocası ölmüştü.Komşulardan birçoğu dağılmıştı. Salonda oturanların yoklamasını gözlerimle aldığımda Devrim 'in annesiyle göz göze geldim. Bana kızgındı , bıraksanız şuan beni burda öldürebilirdi.Bir anne , bir kadın bakışlarıyla çok şey ifade ediyordu. Deniz'e baktım.Evden ayrıldığımda 7 yaşındaydı.Belki de en zoru onu bırakmaktı. 11 yaşında genç kız olma yolunda ilerliyordu.Bana doğru koştu , çok değişmişti . Ablam dedi . Çok şey sölemek istedim birtek onu bıraktığım için pişmandım , birkaç dakika öncesine kadar birde Devrimle , Seren'di .Ama şimdi açtığım yaraları en yakınımın kapaması nasıl bir duyguydu emin olamıyordum tek emin olduğum içimin acıdığı ve herkese kızgın olduğumdu.Kızkardeşime sadece sarıldım , ne diyebilirdim ki. O beni hala anlayamazdı , belki de hiçbir zaman anlamamlıydı. Tüm komşuların dikkati benim üzerimdeydi , ardımdan aylarca süren dedikodu gelişimle yine liste başındaydı.Annem yakarıp sızlanmaya devam ederken o da herkes gibi bana bakıyordu o an farkettimki artık annemde benim için herkesleşmişti. Burda kalmak istemiyordum kapıyı açıp dışarı adım attığımda Mirşat telefonla görüşüyordu. Ona baktım gözlerim dolmuş olacakki bana o yardımsever bakışıyla noldu bitanem dedi. Bende dudağımı büktüm kelimelerim tükenmişti. Telefonda birkaç saniyeliğine daha konuşup kapattı , yanıma geldi. Merdivene çöktüm , o da beni tekrarladı. ''Geciktim , çok özür dilerim.'' Ona iyi olduğumu sadece babamın ölümünün sarstığını söledim ve bir otele gidip yerleşmesini , dinlenmesini tavsiye ettim . Beni geri çevirince daha baskılı birşekilde istedim o da yarın sabah erkenden burda olma şartıyla kabul etti. Alnıma bir öpücük bıraktı ve istediği saat onu arayıp buraya çağırabilceğimi , yada beni gelip alabileceğini söyledi. Tabiki ararım dedim ama aramıcaktım.Yüzleşmem gereken bir geceydi , uzun bir geceydi.İçerden bir hırka alıp tekrar dışarı çıktım.Annemle kalmak istemiyordum henüz babamın ölümüyle de hesaplaşamazdım benim için çoktan ölmüştü , benim içimde mezar taşı vardı zaten onun. Adımlarımı yokuşa doğru yönelttim.Hızlı ve zaman zaman yavaşlayarak yürüyordum. O sokağa ulaştı ayaklarım.Zorla ve eski bir arabadan sürüklenerek girdirildiğim o sokağa.

4 YIL ÖNCE

''Beni  bırakın , neden getirdiniz buraya , ya bırakın beni.'' diyerek inlesemde bu güce karşı koyamıyordum .Tekmelerim , yumruklarım isabet dahi edemiyordu. En sonunda arabadan indirilirken beni tutan bir tanesine tekme atıp nereye doğru ilerlemeden koşmaya başladım daha gözbandını bile çıkaramadan , daha sokağın başına ulaşamadan beni yakaladılar.Sonrasında sürükleyerek götürdüler.Elbisem yırtılmaya başlamıştı. Bu eski bina gencinden yaşlısına uyuşturucu pazarlama işlemini yapıyordu , daha önce çok kez polise haber versekte hiçbirşey yapmamışlardı. Belkide uyuşturucu için beni zorlıcaklardı , bir kaçma yolu bulurdum ben bulamazsam Devrim beni bulurdu, Devrim beni kurtarırdı. Beni binanın yanındaki küçük bir yere soktular burası iki katlıydı. yukardaki kattan bir odaya koyup kapıyı üstüme kitlediler.Ne sesim çıkıyordu ne duyanım oluyordu. Onca kafası güzelden kim bana yardım ederdi ? Hiç mi insanlık yoktu ? İstemiyordum evimi istiyordum , korkuyordum.En azından gözümdeki bandın çıktığına şükrettim burdan çıkıp ihbar ettiğimde nerde ne olduğunu söliyebilecektim , keşke o band gözümden düşmeseydi diyeceğimi bilemeden. Birden kapı açıldı içeri girenin Batu olduğunu görünce rahatladım . Demir'in en yakın arkadaşıydı , benden 2 yaş büyüktü. Herşeyin iyi olacağı totemine devam ediyordum içimden , ''Batu , Devrim 'in bir süprizimi var ? '' Beni baştan aşağı süzdü gözlerini gözlerime kitledi ve ''benim sana bir süprizim var '' dedi.Korkum yeniden kendini anımsatmıştı . Batu'yu ilk defa böyle görüyordum. Yaklaştı , geriledim . Daha da yaklaştı , geriledim. Duvarı arkama almıştım , gitcek yerim kalmamıştı son bir umutla '' Beni buraya getirdiler '' dedim hıçkırdım , her korktuğum zamanki gibi. Artık nefesi nefesime değiyordu . '' Beni kurtarmaya mı geldin Batu ? '' dedim. Elleriyle kollarımı duvara yapıştırdı ve '' seni benden kimse kurtaramaz artık Derin ' im '' dedi.

ŞİMDİKİ ZAMAN

Çığlıklarla dolu o geceden sonra yaşamaya devam edicektim , ediyordum. Eksik , paramparça ama daha güçlü ... Daha fazla yüzleşemicektim geçmişimle , çünkü geçmişimin geçmediğini hala canımı ilk günki gibi acıttığını hissediyordum . Benim  o günden sonra kaybedecek hiçbirşeyim kalmamıştı , ben o günden sonra 16 yaşında bir kadındım ...

Bir ses beni geçmişten alıkoydu.

''Ne istiyorsun , neden geldin buraya bunca yıl sonra ha ? ''

''İntikam Batu , babam öldüğü için geldim ama bu sokağa gelince , o geceyi her gece hatırladığımda da ve şimdi de farkediyorum ki yıllardır tek istediğim şey intikam. ''

''Eğer Devrim'e bir şey söliyecek olursan''

''Orda dur karşında utanan , güçsüz 16 yaşındaki kız yok artık. Zaman benden çok şey aldı , ama bundan sonra senden alacaklarının yanında hepsi bir hiç kalacak. Ben buraya sizi hayatımdan silip geldim , evlilik yolundayım ne Devrim 'le ne de sizin o kahpeliklerinizle uğraşamam.''

'' Güzel herkes için en iyisi bu biliyorsun.'' Duymak istediğini duymuşçasına pis pis sırıttı.

Aramızdaki mesafeyi kapattım , kendimden emin birşekilde kulağına eğildim .'' Herkes için en iyisini ne biliyorum ne de umurumda. Ama senin için çok güzel planlar var.''Eski yerime geri adım attım ve '' merak etme , herkes herşeyin bedelini ödicek.'' Şimdi gülme sırası bendeydi . Şimdi bedel ödeme değil bedel ödetme sırasıydı.

Batu'yu ve planlarımı bu gecelik ardımda bırakarak evime daha doğrusu ''taziye evi''ne doğru adımlarımı hızlandırdım. Sokağın başından Devrim'i farketsemde yolumu değiştirmedim , onla da konuşma gereksinimi duyuyordum içten içe. Evin önünde durmuş elinde birşeyle uğraşıyordu. Yanına yakınlaştım '' Devrim ? '' dedim.

Gözlerini yumdu , sesimi hatırlamıştı , sesimi duyduğunda böyle tepki vermişti işte. Bir süre öyle kaldıktan sonra bakışlarını kitlediği yerden kaldırıp bana baktı ve nehirleri kıskandıran dünyanın en güzel en sevdiğim rengi gözleriyle bana baktı. Gökyüzünün mavisiyile , huzur dolu ormanın yeşilinin karıştığı o gözlerle ...


BÖLÜM SONU NOTU : Arkadaşlar bölümü geç yükledim biliyorum , bundan sonraki bölümler sizin yorumlarınız , oylarınız ve okuma oranınızla daha hızlı gelicek.Malum yaz tatilindeyiz , fazlasıyla boş vaktim ve çok güzel fikirlerim var . Beni takip etmeyi ve görüşlerinizi bildirmeyi unutmayın .Sizi seviyoruumm :):)

GRİ KOKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin