Yeni Başlangıç

76 9 13
                                    

Yüzüme vuran güneş ışığı yüzünden sinir bozucu bir şekilde uyandım. Yattığım yer yatağını toplayıp içeri götürdüm ve annem kahvaltıyı hazırlarken ben de balkonu yıkadım.

Ben Rabia ÖZDEMİR. 13 yaşındayım; kilolu, siyah uzun düz saçlı, yüzü gayet güzel bir kızım. Kilolarım nedeniyle kendimi sevmiyorum ve bu yüzden birinin de beni sevmesini ciddi anlamda beklemiyorum. Ailem ise karışık. Ailemi zamanı gelince anlatırım. Şunu bilin ki 2 abim 4 ablam ve 8 yeğenim var.

Annemle kahvaltı yaptıktan sonra televizyonun karşısına geçip uzandım. Yaz tatilinin en sevdiğim kısmı bu. Her ne kadar tatilin bitmesine 4 gün kalsa da tatilin dibine kadar tadını çıkarmak isterim. Derken bu düşüncelerimden sıyrılıp çalan telefonuma baktım. Babam arıyordu.
"Efendim baba?" Babamın sesi çok heyecanlı geliyordu. "Yengen doğum yaptı kızım hala oldun abini ara da kutla" dedi. Ben onaylayınca telefonu direkt kapattı. Bir nevi suratıma kapatmış oluyor değil mi? Omuz silkip ayağa kalktım ve anneme bu haberi verdim. Annem bi yarım saat sonra aramamı istedi. Onaylayıp televizyon izlemeye devam ettim.

Bir saat sonra babam tekrar aradı. "Annene söyle hastaneye gidin. Abinin kızı öldü" dediğinde şok olmuştum. Daha bir saat önce dünyaya merhaba diyen bebek bir saat sonra ölmüştü. Ve herkesi yanıltmıştı. Yengem dahil herkes erkek derken ben kız olacak demiştim. Kız olursa adı Dolunay olacaktı. Şimdi benim Dolunay'ım ölmüş müydü?

***

Hastaneye gittik. Herkes mutsuz ve umutsuz bir şekilde hastane bahçesinde oturuyordu. Gözlerim abimi aradı. Bulur bulmaz hemen koştum sarıldım.

Benim ilk aşkım ne babamdı ne de televizyondaki bir çizgi karakter. Benim ilk aşkım abimdi. Ve benim ilk aşkım şuan ağlıyordu, bitik bir haldeydi. Onu böyle görünce onu teselli etmek yerine bende ağlamaya başladım. Sonra kafamı kaldırdım ona baktım. Kısa boylu olmak benim suçum değil. "Üzülme. Senin bir oğlun olacak. Buna eminim"dedim ve gülümsemeye çalıştım. Abimde zoraki gülümsedi.

Yengemin yattığı odaya çıktım. Annem aşağıda abimle kalmayı tercih etti. Yengemin yanına geldiğimde ilk defa uzun bir aradan sonra bütün ablalarımı yan yana görmüştüm. Yengem bana baktı ve "Kız olmuştu. Hani diyordun ya kesin kız olacak diye. Kız olmuştu. Dolunaydı"diyip ağlamaya başlayacaktı ama hali yoktu. 4 tane sakinleştirici vermişlerdi. Biraz yanında durdum ve o uyuduktan sonra aşağı indim. Abime de veda ettikten sonra eve gittik.

Hastahaneden geldik geleli ne telefonu elime almıştım ne de televizyon izlemiştim. Saat 5 gibiydi. Bir hışımla yerimden kalktım ve param var mı diye kontrol ettim. 15 liram vardı. Ayşenur'u da yanıma alıp kuaföre gittik.

Ben üçüncü sınıftayken Ayşenur bizim apartmana geldi. O günden beri kavgamız da olsa küssek de bir şekilde barışıp olayları unutuyorduk. Küsmeye dayanamıyoruz birbirimize.

Yarım saat sonra ise popoma gelen düz saçlarımı katlı ve küt kestirmiştim. Birde benim vazgeçilmezim olan kahkülü kestirince tam olmuştu. Saçımı da bir güzel fönletince kuaförden çıktık. Ayşenur bana şaşkınlıkla "Kanka olanla ölene çare yok ama niye kestirdin o kadar saçı?" Dedi. "Zamanla anlarsın kanka" diyip gülümsedim.

Birkaç haftadır aklımda vardı saçlarımı kestirmek ve anneme sık sık söylüyordum. En sonunda durumun ciddiyetini en sevdiğim eski oyuncağımın saçını keserek belli edince para verdi ve istediğin zaman git kestir dedi. Kısmet bugüneymiş diyip eve gittim.

Annemin sert çıkışları, babamın kestirmiş artık demeleri bittikten sonra güzelce uyumak için dua ettim. Uykuya asla dayanamam.

***

Okullar açılalı 1 hafta olmuştu. Bizim okul ile birlikte toplam 3 okul birleşmişti. Geçen seneki sınıfımıza öğretmenler tarafından çok şikayet gelince sınıfımızı ikiye ayırdılar. Ben A sınıfından R sınıfına düşmüştüm. 'R mi? Öyle şube mi var?'demeyin cidden vardı.

Ben yeni tanıştığım kişilere güvenip sıcak davranan bir insan değilim ama yakın olduğum kişilerden samimiyetimi esirgemem. Yeni gelen ve önümüzde oturan Heval ve Zişan'a ne kadar soğuk davransam da aslında cana yakın kızlar sevmiştim.

6A'dan geriye sadece kırık harita ve eski mevzular kalmıştı. 6A'dan en değer verdiğim dostum memleketine taşınmıştı. Belki de o da bu sınıfta olsaydı başka kimseye ihtiyacım olmazdı.

Gürkan benim 1.sınıftan beri arkadaşım. Kardeşim de diyebilirim. Gürkan için birçok kişiye kafa tutmuşluğum var. Çünkü bu değeri hakeden birisiydi.

Derken beni bu yoğun düşüncelerimden çıkaran kişi annem olmuştu. Kapımı tıklatıp odama girmişti. Elinde AdanaDemir Spor renklerinden oluşmuş bir kolye vardı.
"Bu ne anne?"dedim. Bana doğru uzatıp "Bunu tak ve hiç çıkarma kızım. Bu sana şans getirsin."dedi. Şaşırmıştım. "Yeni başlangıçlara bir adım gibi mi?"dedim. Kafasını onaylarcasına salladı. "O zaman takar mısın?"dedim. Saçlarımı öne ittirip kolyeyi taktı. Kopçası olmadığı için ipi kördüğüm yapıp yakmıştı. Bana iyi geceler öpücüğü bırakıp odamdan çıktı.

Ben de aynadaki yansımama bakıp kolyemi tutarak "Yeni başlangıçlara. Umarım şans getirirsin."diyip gülümsedim ve kendimi uykunun huzur dolu kollarına fırlattım.

***

Sabah 5.30'a alarmı kurmuştum. Uyku düzenimi altüst ettiği için MEB'e sövüyordum. YA 6.50'DE OKUL MU BAŞLAR AÇIKLASANIZA?

Alarmı 6.00'a kurup tekrar uyudum. Uyandığımda kendimi biraz da olsa rahatlamış hissediyordum. Muhtemelen uyurken MEB'e sövmüşümdür. Düzleştiricimin ısınmasını bekledim, bekledim, bekledim... Saçımın yarısını düzleştirdikten sonra "Ne gerek var ya amaan."diyip düzleştiricinin fişini çektim. Kendimi hemcinslerimle kıyaslayınca, önce erkekmişim de sonradan kız olmuşum gibi hissediyorum.

Sınıfa geçtiğimizde fencimiz aynı zamanda sınıf rehber hocamız Ayşe Hoca sınıf düzeni yapacağını söyledi. Ama ondan önce sınıfa yeni birinin geleceğini söyledi. Adı... Muhammet Yusuf muş. Ona iyi davranmamızı bizim bir haftada alıştığımız gibi ona da alıştırmamızı falan söyledi. Ki 'bir haftada alıştığınız gibi.'dedikten sonrasını dinlemedim. Çünkü ben daha bir şeye alışamamıştım.

Herkes ayakta hocanın sınıf düzenini yapmasını bekliyordu. Benim lanet olasıca boyum yüzünden beni orta sıranın 2.sırasına koymuştu. Orta sıranın ilk üç sırası üçlüydü. Ben ve Efsa aynı sıradaydık ama aramız boştu. Biz Efsayla konuşurken kapı tıklatıldı. Herkes oraya doğru baktı, ben de baktım. Ve.... O GELDİ.

İlk bölüm hakkında yorumlarınızı alayım :D Sizce gelenin Gürkan olma ihtimali var mı? :Dd Umarım beğenmişsinizdir. 😊😊

Ölümü Bekleyen Kelebek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin