''Gerektiğinde öldürmeyi bildiğin gibi, yaşatmayı da bileceksin ki, günah denizinde yüzmek için, nurdan bir gemin olsun''
-Ruhun Adamı
------------------------------------------------------------------
"Bırak da ne olacağına kendi karar versin. Eninde sonunda hayallerle yaşanmadığını anlayıp yanıma gelecek." dedi koltuğunda oturan adam. 40larındaydı. Karşısında onunla aynı yaşlarda duran bir kadın oturuyordu. Kaşlarını çatmış, karşısında ona keyifle bakan adama bakıyordu.
"Saçmalama Adnan. Çocuğun psikolojisini iyice bozmaya mı çalışıyorsun? Yaşadıkları yetmiyor mu ona?" dedi kadın. Sesi yüzünü yansıtıyordu. Sinirli ve keskin bir ses tonu kullanıyordu. Adnan'ın bütün keyfi kaçmıştı.
"Öf be Işık. Öf be. Bütün keyfimi kaçırmakta üstüne yok anasını satayım. Bu çocuğun babası ben değil miyim? Ben neciyim? Şekerci mi? Ben çok mu istiyorum bu batakta yaşamayı, yaşatmayı?. Bilmiyor musun işimin zorluğunu? Her şey onun iyiliği için olmasa yapar mıyım sanıyorsun?" dedi Adnan. Ama bu Işık'ın daha da sinirlenmesine yol açmıştı.
"İyiliği için mi? En son bir iyilik için hareket ettiğinde ne oldu hatırlıyor musun? Benim kızım öldü. Senin hatan yüzünden kızım öldü. Kızım, oğlumun gözü önünde öldü!"diye bağırdığında Adnan kendine hakim olamamış, Işık'ın suratına bir fiske vurmuştu. Işık, belki de o an Adnan'a zarar verebilirdi. Ancak kapı aralığında gördüğü silüet yerinde kalmasını sağlamıştı. Silüet, oğlundan başkasına ait değildi.****************
"Tatar. Geliyon mu kanka Çarşı'ya gidicez." diyen kişi yakın arkadaşım Urkay'dı. Aynı sınıftaydık. Okulumuz İzmirin Şemikler Lisesiydi. Lise İkideydik.
"Kim kim kanka?" dedim
"Sen, ben, Yaren, bir de onun tayfa" dedi.
"Geleyim mi?" dedim Gülerek başını salladı.
"İbnelik yaparız. Karı kız keseriz kanka gel" dedi.Güldüm. Başımı sallayıp yürümeye başladım. Çarşı okula biraz uzaktı ama metroya binince üç dakikaydı. Turnikeye kentkartımı okutup geçtim. Arkamdan Urkay geçecekti ama kartında bakiye kalmamıştı. Arkasındaki kızları görse bu bakiye durumu yüzünden yerin dibine girerdi. Nefesimi verip kendi kartımı bastım. Sağ ol niyetine başını sallayınca başımı iki yana sallayıp arkasına işaret ettim. Baktığında bir devin yıkılışı gibi hissettiğini gözlerimle gördüm.
"Tatar. Hadi!"diyen ses, Yaren'e aitti. Yaren de yakın arkadaşımdı. Aynı sınıftaydık.
"Geldim lan Nazlanma." Dedim. Urkay'a dönüp omzunu dürttüm ve ilerlemeye başladım. Metroda hep geçtiğim yerime, reklam afişlerinin koyulduğu beton duvarın dibine oturdum. Yarenler ve Urkay da oturdu.
"Fırat. Yine gezerken kulaklıklarını takma lütfen." dedi Fatma. Yarenin tayfadandı. Karşı sınıftaydı.
"Tamam tamam" dedim gülerek.
"Fotoğraflarda da azıcık böyle gülsene ya" dedi Yaren.
"Karışmayın lan Çocuğa. Tatar o. Gülmez."diyen Urkay'a yumruğumu uzattım. Çok geçmeden kendi yumruğunu tokuşturdu.
"Adamsın" dediğimde kızlar göz devirdi.
"Hadi Selfie" dedi Fatma. Urkay da ben de yerimizden kalkmayıp kız kesmeye başladık.
"Kanka. Saat 2" dedi Urkay. Bu aramızda sözde gizli lokasyon paylaşma yöntemiydi. Ve evet, çevredeki kızlardan lokasyonları için kullanırdık.Dönüp baktım. Gerçekten güzeldi. Ama arkasındaki daha güzeldi.
" Arkasındaki daha güzel kanka." dediğimde güldü.''Abaza mısınız ya siz?''dedi önümüzden geçen bir kız. Fatmanın sınıfında olmalıydı. Adı neydi bu kızın?
''Boşver Aleyna. Biz alıştık onların bu hallerine''dedi Yaren. Aleyna'ya cevap vermeden Yarene döndüm.
''Eyvallah Öndoğan.''dedim. Başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATAR
Genç KurguHatalar insana yol gösterir, kendini tanıtır. Yaptığı hatalar kadar bilgeleşir insan. Us kazanır, yerini bilir, olgunlaşır. Çok hata yaptım ben, sayamam. Ama önemli olan sayısı değildi hatalarımın, sonuçlarıydı. Hiç hatamın olmadığını düşündüğüm anl...