Olay, adada tek başına yaşayan Julian Barrera isimli adamla başlıyor. Efsaneye göre, adada tek başına hayat süren Barrera, adanın yakınlarındaki kanallarda boğulmuş ufak bir kız çocuğu bulur. Çok geçmeden ise kızın oyuncak bebeğinin de kanallarda yüzdüğünü görür. Bebeği alıp ağaca asar. 50 yıl sonra adanın hemen her tarafında binlerce oyuncak bebek, asılı halde görülebilmektedir. Barrera, bu bebeklerin küçük kıza koruyuculuk ettiği düşüncesindedir.
Adanın her yanında görülebilen eksik kollu, bacaklı veya başlı bu bebekler,
görenlerin kanını dondurmaktadır. Diğer bir efsaneye göreyse, birkaç küçük kız adada oynuyorken içlerinden biri boğularak ölmüş ve o günden itibaren o adaya adım atan herkes her an izleniyormuş hissine kapılmaya başlamış.
Julian, karısı ve çocuklarına rağmen adada yaşamaya karar vermiş. Garip bir şekilde bir yandan da oyuncak bebekleri toplamaya başlamış. Bir süre sonra köylüler, ellerindeki bebekleri Julian'ın yetiştirdiği sebzelerle değiş tokuş etmeye başlamış. Julian'a göre bu bebekler boğulmuş olan o kızın ruhunun rahat hissetmesine yardımcı oluyor. Bu yüzden de adanın her yerine bu bebekleri asıyor.
Daha sonra ölen kızın etkisinden kurulamayan Julian, çıldırmış ve efsanede söz edilen kız ile aynı şekilde boğularak ölü bulunmuştur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsane Dozu
HorreurBir Anı, Hiç Bu Kadar Korkunç Olmamıştı. #Hergün yeni hikayelerle ve bilgilerle..
