İnsan bazen kendinden ödün vermemek için etrafındakileri yıkıp döker... Farklı haz tadları alabilmek içinse bir çırpıda siliverirler ... Kendini kaybetmiş bir insana insan demek peki ne kadar doğru olur ?
Yavaş yavaş bilincim yerine gelmeye başladı .. Fakat göz kapaklarım o kadar yorgun o kadar bezgin ki açılmamakta kararlı gibiler ...Elimi kaldırıp da gözlerimi açmaya dahi mecalim yokken son yaşananlar geldi aklıma ...
Göz kapaklarım gözlerime ihanet edercesine bir çırpıda açılıverdi ... Gözler önüne serilen manzara da nedir böyle ?!:
Eskimiş bir sehpa , küflenmiş duvarlar ,kırık bir vazo ve kan kokan yerler ... Bir dakika ! ben en so- hatırlamakta güçlük çektiğim fakat asla unutmamam gerek şeyler beliriverdi gözlerimin önüne : Azrail , yılışık adam ,kanlar içinde ki adam ,tecavüzcüler .. Ve inanamıyorum en son azrailin canımı almaya çalışması .. Birşeyler zırvalamıştı en son gözlerimi kapatıp karanlığa girmeden önce , fakat hatırlayamamıyorum ...Doğrulduğumda boğazımdaki acı ile kısık bir şekilde inledim ... Elim istem dışı boğazıma giderken kızardığını anlamam da çok uzun sürmedi .Aynı şekilde sırtımdaki kemikler de çok acıyor ... Aynı depodaydım yani ölsem umurlarında olmazdı hiç birinin ...
Psikopat kılıklı adamın beni önce korkutması sonra boğması ve birde bir güzel bu iğrenç yerde bekletmesi insanlık dışı şeyler ... Toparlanmam gerekiyor biran önce bu iğrenç yerden kurtulmam gerek ...
Ellerim ile yerden destek alarak ayağa kalkmaya çalıştım ...Ne diye bu salak saçma topukluları giydim ki ben ...Zorlu bir kalkma operasyon un ardından ayağa kalkmış bulunmaktayım .
Başım .. Başım çok ağrıyor ve midem bulanıyor ... Buradan biran önce çıkamam gerekiyor..Kapıya gelemem ve açamam ile depodan çıkmam bir oldu ...Depodan çıkmam ile öğürerek kusmam tam bir facia...
Toparlanıp ayaklandım ... Sevinçle indiğim merdivenleri ,bezgin solgun ve halsiz çıkıyorum .Ne harika değil mi ... İkinci kata geldiğimde lavaboya uğrayıp kendime çeki düzen verdim çünkü filmden kaçmış cadılar gibi bir görüntüye sahiptim . İğrenç ...
Boğazımda gerçekten hatrı sayılır bir kızarıklık var ve benim yanımda onu kapatabilecek hiç bir seyim yok ... Harika ... Eve gitmeden bir yerden atkı veya flor gibi seyler almam gerekicek sanırım.
Müdür beyin odasını dördüncü katta bulamam ile büyük bir oh çektim ... Kapıdan içeri girmeden önce sabahkinden çok farklı ve çok kötü durumda olan kıyafetlerimi düzenledim ve kapıyı tıklatıp girdim içeri ...
içeri girmem ile ak saçlı , orta yaşlı ve yaşına ihanet etmiş inci gibi dişler ile karşılaştım . Ne ! yaşına göre o dişler fazla ... Ağızı kulaklarında insanları karşılamak gerçekten çok hoş .
"Evet buyur ne istemiştin kızım " dedi karşımdaki müďür .
"ee şey ben sınıfımı ve okul numaramı öğrenmek icin şey ettim ... Yeni ögrencinizim "
"Tabikide hoşgeldin ... Isimin ve soyadın nedir ? " diye sordu gerekli bilgileri alıp bilgisayarda birseyler yazmaya basladi...Çok geçmeden de "sınıfın 12-A ,okul numaran ise 470 . Hadi iyi dersler " diyip nazikce kovdu odasından ...
Kolidordaki ayak seslerimi dinleye dinleye müďürün dediği sınıfı bulmaya calisiyorum ... çok büyük ihtimalle 12. sınıflar bir üst katta çünkü bu katta 11. sıniflar var..
Sınıfı bulmuş ve kapisinin önünde bekliyorum şuan ... Kötü seylerin olmasından olan korkum dahada arttı..Ilk günden pekte iç açıcı şeylerin yaşandığıda söylenemez ve korkuyorum Gerçekten korkuyorum bir kes daha böyle bir olayın yaşanmasında ... Biraz daha beklersem eğer korkumla birlikte benide gömücekler her halde ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİME SÜRGÜN
Teen Fiction♤♤Idam Sehpasindaki Mahkum yaşamayı Ne Kadar Seviyorsa , Bende o Kadar Beni Sevdiğini Düşündüğüm Fakat Hiç Sevmemiş Olan Kalpsiz Bir Adamı Seviyorum işte ♤♤ ¤♢¤♢¤♢¤♢¤ ☆ 02.06.2016 ☆