Devam 2: HASTANE

45 8 2
                                    

Dersler bitip eve gittiğim zaman kendimi çok kötü hissediyordum.Anneme görünmeden hemen odama çıktım. Üzüntüden,stresten hasta olmuştum.Ateşler içinde yatarken annem odama geldi.Kızım bu ne hal ne oldu sana? deyip ateşim var mı? diye kontrol etti. Ateşler içinde olduğumu görünce hemen sirkeli su yapıp getirdi.Annem ne yaptıysa ateşini düşüremedi.Akşam olup babam işten dönünce annem telaşlı bir şekilde babama:
"Bey güzel çok hasta hastaneye götürmemiz gerekiyor havale geçirebilir hadi acele edelim" dedi.Babam da hemen benim yanıma geldi cebinde sadece 20 lira olmasına rağmen beni kucağına alıp hastaneye götürdü.Bizim evimize en yakın hastane özel bir hastaneydi devlet hastaneside çok uzaktaydı mecburen özel hastaneye gittik.Babam Yol boyunca hastane masraflarını nasıl ödüyeceğini kara kara düşünüp birde bize cebinde sadece 20 lira olduğunu hiç belli etmemeye çalışıyordu.Hastaneye geldiğimizde beni hemen acile götürdüler.2 tane serum verdiler ve üstüne 10 tane iğne,bir sürü hap yazdılar.Babam doktorla konuştu Doktor: " Tam zamanında getirmişsiniz eğer biraz daha geç kalsaydınız çocuğunuz havale geçirip çok kötü hastalıklar geçirebilirdi ama şimdi hiç bir sorun yok serum bitince gidebilirsiniz" dedi.Babam ne yapacağını bilmez bir şekilde dışarda çıktı.Cebinde sadece 20 lira vardı.Hastane masraflarını nasıl ödüyecekti. Serumlarım bittiğinde saat 3.00 ' ı gösteriyordu.Hastane masraflarını ödemek için danışmaya giden babam masrafları ödeyemeyince olanlar oldu.O anda hastane bir felaket alanına döndü. Babam danışmayla kavga ediyordu.Güvenliklerde onları ayırmaya çalışıyordu.Bunu görünce annemle beraber kavgayı ayırmak için yardıma gittik.Güvenlikler babamla danışmayı ayırdıktan sonra polisler geldi.Karakolluk olmuştuk.İfademizi aldılar.Sabaha kadar nezarethanede bekledik.Sabaha karşı bizi serbest bıraktılar.ve şunları söylediler: "Hastane size dava açmış o yüzden mahkemeye kadar yurt dışına çıkmanız yasak." Biz bunları duyunca şok olduk annem oracıkta bayılıverdi.Hemen bir kolonya bulup annemi kendine getirdik. Karakoldan çıktık.Ne kadar kötü olsam da annemle babama bunu belli etmedim.Çünkü bu olanların hepsi benim yüzündendi.Eve geldik.Hepimiz perişan durumdaydık.Ben annemle babamın bu hale getirdiğim için kendime çok kızıyordum.Odamda kendi kendime düşünüp ağlarken Ayaz pencereden bana seslendi.İlk önce pencereyi açmadım.Sonra ısrarla seslenmeye devam edince laf söz olmasın diye pencereye çıktım."Ayaz git başımdan zaten çok kötüyüm bir de seninle uğraşmak istemiyorum zaten ben sana seni görmek istemediğimi bir daha karşıma çıkmaman gerektiğini söylemiştim.Sen niye yüzsüz gibi hala benim evime gelip bana seslenebiliyorsun terbiyesiz! Diye bağırdım.Bütün hıncımı ona dökmüştüm. Ayaz şok olmuştu çünkü ben daha önce Ayaza çok bağırdım ama bu sefer başımdaki derdin siniriyle ona daha büyük bir şekilde bağırmıştım.Ayaz bana baktı ve:
-Güzel bir sorun mu var bana ilk defa bu kadar sert bir şekilde bağırdım ne oldu sana? Dedi.
Benim cevap verecek halim yoktu o yüzden durumun ne kadar kötü olduğunu belirtmek için yüz ifadesi kullandım.Ayaz yüz ifademden benim başımdan ne kadar büyük bir bela olduğunu anlamıştı.
-Güzel başına ne geldiğini anlat lütfen anlatmazsan sana yardım edemem lütfen anlat. Dedi.
Ben Cevap veremedim çünkü kendimi çok kötü hissediyordum ailemde perişan durumdaydı.Hemen pencereyi kapatıp içeri girdim.Ayaz bunun peşini bırakmayacaktı.Eninde sonunda ailecek mahkemeye çıkacağımızı ve belki de hapse gideceğimizi öğrenecekti.Ama bunu öğrenirse Ayazın benim peşimi bırakabileceğini düşündüm bir an içime küçük bir kum tanesi kadar sevinç gelmişti.Ayazdan kurtulmak benim için büyük mutluluk fakat hapse girmek de bir o kadar berbat bir şey...
Her neyse Ayaz benim için hiç bir şey hayatımdaki bir yabancı sadece bu yüzden onu hiç umursamayarak yatağımda mahkeme gününü düşünmeye başladım.Kafam o kadar karışıktı ki delirmiş gibi hissettim kendimi...Akşam olmuştu annem yemek hazırlamıştı ama hiçbirimizin boğazından bir şey geçmemişti.Ailemle beraber yemek masasında uzun uzun mahkeme gününde ne yapacağımızı konuştuk.Üçümüzde benim yüzümden sefil bir haldeydik.Bir taraftan Ayaz ve babası,Bir taraftan hayatın zorlukları ve bir taraftan da bu mahkeme beni ve ailemi epey sarsmıştı.Psikolojimiz alt üst olmuştu.Benim için en önemli ailem bu yüzden onların sağlığından endişe ediyorum onlara bir şey olursa ben ne yaparım eğer mahkeme bizi tutuklu yargılarsa annem ve babam cezaevinde yapamazlardı.Acilen bir çözüm bulmam gerekiyordu.Ama hiçbir şey bulamıyordum.
Tam bunları düşünürken arkadaşım hande aradı.
-Güzel niye kaç gündür okula gelmiyorsun.Seni çok merak ettik.Öğretmenlerde habire seni sordu.Nerelerdesin?Dedi.
Ben bu olanları daha fazla içimde tutamadım ve olanları baştan sona handeye anlattım.Benim bir gece çok kötü hasta olduğumu , babamın cebinde sadece 20 tl olduğu halde beni hastaneye götürdüğünü ve hastane masraflarını ödeyemeyince karakolluk olduğumuzu anlattım.Hande o anda şok olmuştu resmen dili tutulmuştu bana hiçbir şey soyleyemedi.Hande telefonda konuşamayınca mesajlaşmaya başladık.Hande:
-Güzel senin başına neler gelmiş böyle canım arkadaşım kıyamam ben sana dedi.
-Hande o kadar zor günler geçiriyorum ki bazen delirdiğimi hissediyorum keşke ben delirsem ama anneme babama hiç bir şey olmasa onlar hapse girmese dedim.
İşte o an gözyaşlarımı tutamadım.Hande beni teselli etmeye çalışıyordu ama o da biliyordu ki durumum çok vahim ne kadar teselli etsede hiçbir şeye yaramaz.Bizim sonumuz hapis...
Handeyle Sabaha kadar mesajlaştık.İkimizde telefonun başında uyukalmıştık.Sabah saat 8.00 ' dı.Her geçen gün mahkemenin bir adım daha yaklaşmış olması içimdeki huzursuzluğu daha da arttırıyordu.Takvime baktım mahkemeye sadece 1 hafta kalmıştı.Günler çok hızlı geçiyordu.Ben tam bunları düşünürken Ayaz mesaj attı.Mesajda:
-Güzel senin başına ne geldiğini öğrendim.İzin ver sana yardım ediyim.Babamın tanıdığı işinde çok başarılı avukatlar var.Lütfen izin ver seni ve aileni kurtarıyım." Yazıyordu.Bende buna cevap olarak:
-Ayaz sen nerden oğrendin benim başıma geleni ben söylemediysem kim soyledi? Diye sordum. O da:
-Bunu söylememi isteme benden lütfen söylemek istemiyorum.Dedi.
Bende ısrar edince söylemek zorunda kaldı.Söylediği isim beni çok şaşırtmıştı.Meğerse hande söylemiş.Hande benim en yakın arkadaşım can dostum nasıl böyle birşey yapar diye sordum kendi kendime sonra Hande'nin Ayaza olan ilgisi geldi aklıma Ayazla konuştuğu zaman kimse aklına gelmiyordu onun ne yapalım aşkın gözü kör...
Ayazdan yardım isteyemezdim.Ama konu ailem olunca gururumu ayaklar altına alıp Ayazdan yardım isteyebilirdim.Tam bir çıkmaza girmiştim.Hiç bir türlü mutlu olamıyordum.Neyse Ayazla biraz konuştuktan sonra öğlen olmuştu.Oturma odasına inip televizyon izledim.Birkaç saat televizyon izledikten sonra her zamanki gibi odama çekildim.Hemen yastığa kafamı koyup uyudum.Rüyamda mahkeme gününü gördüm.Hapse giriyorduk Annem ve babam "Bunların hepsi senin yüzünden" Diyorlardı.Terler içinde uykudan uyandım.Hemen korku içinde annemle babamın yanına gittim.Annem beni terler içinde görünce " ne oldu kızım sana terler içinde kalmışsın?" diye sordu.Bende anneme ve babama rüyamda gördüklerimi anlattım.Babam:
-Sen bu yüzden mi bu kadar korktun kızım biz hiç öyle bir şey dermiyiz sana
-Ne biliyim babacığım bunların hepsi benim yüzümden başımıza geldi ben sizi kaybetmekten korkuyorum beni hiç bir zaman bırakmazsınız değil mi?diye sordum.Annemle Babamda:
-Tabiki de seni hiçbir zaman bırakmayız sen bizim bir tanecik kızımızsın sakın bir daha senden böyle bir şey duymayalım.Dedi.Annemle babam böyle diyince içimden kocaman bir "ohh" çektim.Biraz konuştuktan sonra Ayaz beni aradı.Aramasına cevap vermedim.Ama ısrarla aramaya devam etti bende açmak zorunda kaldım.Bana yine aynı şeyleri söyledi."Lütfen izin ver sizi kurtarıyım" falan diyordu.Ben yine aynı kararlılıkla "Hayır olmaz" dedim.Sonra telefonu yüzüne kapattım.

Günler geçti ve mahkeme günü geldi çattı.Bizim daha doğru düzgün bir avukatımız bile yoktu. Ben ve ailem korkular içinde mahkeme salonuna girdik.Hakim geldi ve mahkeme başladı.Hastane avukatları bizi hapse attırmak için ellerinden geleni yaptılar.Hakim mahkemeyi 2 ay sonrasına erteledi ve o tarihe kadar tutuklu yargılanmamıza karar verdi.

ZORAKİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin