Saat 07:20 hemen yola koyulduk. Arabanın penceresin'den dışarı izliyordum abimin evi ile hastane arası 15 dk. Hastane'ye girdik arabayı park ettik. Abim benimle uğraşıyor güldürmeye çalışıyordu. Gerçekten işe yarıyordu. Dişçilik fakultesine girdim hemen sıra aldık sıra 435 diyordu. Yuhhh bana akşama sıra gelir dedim ve dışarı çıktım. Cafe ye gidip kahve aldım oturdum bahçeye etrafı izliyordum. Ben hayatımda bukadar kız görmemiştim çok nadir erkek vardı fakultede. hep kızdı dişçilik fakultesi kız doluydu. Öldüm de cennettemiyim dedim hafif sırıtıp sigaramı yaktım ve kahvemi yudumladım. Sigaram ve kahvem bitmişti. Abimin el salladığını gördüm sıra bana gelmişti inanamadım daha 10 dk olmamıştı koştum hemen bir kapıdan girdim. İçerdeki manzarayı görünce şaşırdım tabi hemen sıra gelir içerde 50 adet dişçi öğrenci vardı hastalarla onlar ilgileniyordu. Dışardaki manzaranın aynısı idi çok kız vardı güle güle adımlamaya başladım. En arkada bir ögrenci abla lütfican buraya dedi. Gittim yattım önüne. Kısa saçlı mavi gözlü sarışın bir bayandı çok güzeldi baka kaldım. -Evet şikayetin nedir bakalım ?
-Çok karışık.
Dedim ve başladım anlatmaya.
-Aç bakalım ağzını bakalım neymiş dedi.
Bir açtım gözleri büyüdü.
-Buda ne! Hocam bunu görmelisiniz.
Başta oturan orta yaşlarda bir bayan vardı sanırım hocaydı. Kalktı ve geldi yanıma. Ağzımı açtım oda aynı tepkiyi verdi. Telefonu aldı eline birisinle konuştu. İki dakika sonra kapıdan hızlı bir şekilde bir bayan geldi. Herkez kendini düzeltti. Gelen dekandı.
-Oğlum aç ağzını. Aman aman bu çok büyümüş.
Biranda parmaklarını boğazıma soktu çenemin altına. Parmaklarıyla resmen dans etti çenemde.
-Çene kemikleri sağlam bir sorun yok iyi huylu.
-İyi huylu ? O nedemek?
-Ağzında iyi huylu bir tümör var. Merak etme onu alıcaz.
-Ne ne ne tümörmü?
Şaşkınlıkla güldüm. Dekan bağırdı
-Herkez buraya gelsin.
50 tane öğrenci başıma dikildi ve inceleme yaptılar. Kendimi çok özel hissettim biran. Bukadar kız hiç başıma toplanıp benle ilgilenmemişti. Kendi aralarinda tıp dili konuşuyor sinirleniyorlardı.
Dekan söze atıldı
- Seninle kim ilgilendi dişini kim çekti?
-Fethiye lokman hekimden doktor neden?
-Böyle meslektaşlarım olduğu için utanıyorum. O diş çekilmesi ile daha çok kızmış ve önünü açmış ve büyümesine sebeb olmuş. Peki ne ilaçları verdi ?
-Antibiyotik, ağrı kesici
-Hey allahım bu kitleye antibiyotikmi verilir! Yarın saat 08:00'da tekrar gel prof doktorlar heyete gelecekler seni görmek isteyeceklerdir.
-Peki.
Hemen kalktım ve yürüdüm. Evet yanlış tedavi ve yanlış müdahale'ye uğramıştım. Ne olacaktı şimdi ne yalacaklar? Kafamda deli sorular vardı. Abim ve babamla yemek yedik dışarda eve geçtik. Biraz yattım yarın ameliyatım var düşünceliydim. Tümör ne ya ağızda ne işi var. İyi huylu ne? Hemem pc aldım elime. Googleyi açıp yazdım. İyi huylu tümör. İnsan vucudunda çok fazla iyi huylu tümör vardı. Benler gibi zararsız. Bu şey ağzımda çıkmıştı. Ögrendiğim tek şey kanser değildim. Bu beni rahatlatti alıcaklardı bitecekti. Uyuya kalmışım. Abim akşam yemeği için odaya girdi.
-Hey arap kalk hahaha.
Dedi ve biranda somurttu. Uyandım ona bakıyordum güldüm. Ağzımda bir tat vardı.
-Abim gel elini yuzunu yikayalım.
Yüzünde aniden böyle bir his görünce üstüme baktım kan vardı. Yastığa bir baktım kandan gözükmüyor. Hemen kalktım ağzımı yüzümü yıkadım.
-Fena kanamışım he abi
-Ağrın yok dimi ?
- Yok yok
Aslında çok fazla ağrım vardı anlatılmıcak kadar. Zar zor yemek yedim müsade istedim. Odama geçtim boğazım,kulağım,başım,ağzım heryerim fena sekilde ağriyordu heryere vuruyordu bu şey. Sabaha kadar dinmedi sabah ameliyatim vardi bir gece dayan dedim kendime saat 05:00 oldu kalktım sıcak bir süt yaptım ve sigara içtim. Sıcak süt iyi gelmişti az gözümu kapattım. Abim içeri tekrar girdi.
-Ameliyat vakti. Haydi paşa
-Kalktım kalktım.
Ve yola koyulduk...
