Evet bizimkilere doğru ağır bir şekilde dönmüştüm abimin ev sorunları vardı ve bir süre yengemde kalıcaktı. Karşımda güler yüzlü bir abla duruyordu çok sıcak kanlı tavırları vardı.
-Merhaba ablacığım nasılsın?
-İyiyim can teşekkur ederim sen nasılsın?
-İyi olmaya çalışıyoruz çabalıyoruz.
Biraz muhabbet ettikten sonra abim televizyon karşısına geçti. Bir elinde kumanda bir elinlede kediyi seviyordu.
-İstediğin bir kanal varmı aslan?
-Yok abi.
Dedim ve yavaştan uzandım. Halsizdim bir hayli yorgundum ve ağrım vardı. Ama sevinçliydim çünki kurtulmuştum yada öyle sanıyordum.
Derken gizem abla kapıyı açtı. Hemen doğrulmaya çalıştım.
-Yat ablam yat hiç rahatsız olma.
-Yemek hazırlıyorum yapmamı istediğin bir şey varmı can ?
-Yok ablacım teşekkur ederim.
-Semih sen gel istersen can biraz dinlensin.
-Tamam hayatım.
Abim yanıma doğru geldi ve anlıma bir öpücük bıraktı.
-Allah rahatlık versin akşam yemeğinde görüşürüz.
-Görüşürüz abi.
Güzel derin bir uyku çekmiştim. Rüyamda hep çığlık seslerim yankılanıyordu. Derken bir elim beni dürtüğünü gördüm.
-Haydi bakalım yemek vakti.
-Tamam abi.
Hemen elimi yüzümü yıkamaya gittim mutfaktan enfes kokular geliyordu. Anlaşılan yengem döktürmüştü. Sofraya usulca yanaştım yengem servislerimizi yaptı.
Önümde mercimek çorbası vardı. Mercimek corbasına bayılırdım.
-Bi yerde mercimek çorbası içtim un çorbası gibiydi insallah buda oyle değildir.
Dedim fazlaca küstahlık etmiştim biranda abim bana döndü.
Hemen yengem lafa atıldı.
-Bak bakalım un çorbası gibimi.
Dedi ve gülümsedi. Hemen daldırdım kaşığı çorbaya. Ama bir sorun vardı kaşık agzıma girmiyordu yavaş yavaş dudaklarimla çeke çeke içtim. Bu mercimek çorbası çok güzeldi.
-Bir tabak daha alayı..
Hemen yengem atıldı ve ışık hızında tabağımı alıp yemeğimi doldurmaya mutfaha geçti. Daha lafımı bitirmeden çorba onumdeydi neredeyse.
-Beğendin sanırım ablacım.
Deyip gülümsedi yengem. Gerçekten harikaydı. Ama çenem çok ağrıyordu. Sanki bebek besler gibi tabağıma ekmekleri ufalayıp yiyordum. Bu 15 yaşında bir genç için çok farklı bir durumdu. Ama daha kötü şeyler vardı ve halime şükrediyordum. Yemekler yendi ve televizyonun başına geçtik . sohpet muhabbet gırlaydı. Ben ablamın leptopundan bir yandan arkadaşlarımla görüşüyordum. Durumu iza ediyordum. Fakat arkadaşlarım pek beni anlamıyor oraya eğlencesine gittigimi saniyorlardi durumun ciddiyetini kavramamışlardı. Bir sigara içmek için eliminoaketin üstüne attım ve iki tane el bana engel oldu.
- Hop hop hop dur bakalım.
-Ne oldu abi.
-Sigara yok.
-Nedemek yok.
-Yok işte bundan sonra.
Tam tartışma başlarken yengem araya girdi.
-Can sana günde üç sigara hakkı verelim olurmu.
Hiç içmemektense hemen üç sigarayı kabul ettim.
-Tamam olur.
Hemen sigaramı yaktım ve abime tavırla koltuğa yaslandım.
Beş dakika sonra önüme süt geldi.
-Evet can artık tam bu saat senin süt içme saatin
-Tamam ablacım.
Dedim ve sütümü yudunlamaya başladım. Zaten süt içmeden boğazım rahatlamıyordu.
Böyle bir hafta boyunca düzgün bir hafta geçti ve kontrol gününe son bir gün vardı. Sukunet ile bu hafta gecmişti ve yarın hastaneye gidicektim...
