Evet can kitle belli oldu.
-Merak ettim hocam nedir?
-Myofiblastik agız mokazası tümörü.
-Hiç birşey anlamadım.
-Evet şans'lısın kanser değilsin fakat
Sözünü bitirmeden hemen söze daldım.
-Fakat?
-Myofiblastik tümör dünyada en az görünen tümör'dür kayıtlara göre dünyada sadece otuz kişide var.
-Bendende bu beklenirdi zaten.
Deyip gülüşü patlattım. Doktor gözlüğünü çıkartıp bana dikbir bakış attı.
-Sigara içmiyorsun inşallah?
Biranda benzim attı. Sonuçta annem yada babam degildi içmiyorum diyemezdim doktordu yalan atamazdım bir bildiği vardır zaten bakınca anlardı.-Evet doktor bey içiyorum.
-Peki alkol ?
-Vaz geçilmezim.
Diyerek sırıttım. Tam gülmemi kesmeden gülüşümü kesecek bir laf etti.
-Kanser olursun istersen iç!
Bir anda betim benzim attı.
-Geç bakalım ağzın nasıl.
Diş koltuğuna geçerken hafif bir ürperdim daha 5 gün önce çığlıklarım'dan sonra. Usulca uzandım-Aç bakalım, ooo güzel şunu asılmalıyım.
Deyip ağzıma elibi soku verdir. Biranda beynimde sıcaklık hissettim ve inanılmaz bir acıyla kendime geldim. Asıldığı şey yara kabuğuydu. Bu tıpkı diş çekimi gibiydi hemde uyuşturmadan. Kulağım çınlamaya başladı ses duymuyordum acı bir anda her tarafımı sardı. Doktor üç kere birşeyler söyledi taki dördüncüye kadar.-Kalk bakalım gide bilirsin.
Uyuşuk uyuşuk kalktım acı vucumda dalgalanıyordu. Arkamdan bir şey söyledi ve döndüm.
-3 gün sonra tekrar gel bakalım.
-Kafa salladım.
Ağzımda kan tadı vardı. Hastanenin çıkışına yürüdük tam kapıdan çıktık.
-Oğlum benim artık dalamana dönmemlazım iş nedenleri yüzüne artık abine emanetsin.Sadece kafa sallaya bildim.
-Canınmı yanıyor?
-Hıhı.
Arabanın yanına geldik valizleri babam indirmeye basladı o buradan artık muğlaya dönecekti. Abimle bana eşyalarımı verip vedalaştık.
-Evet aslan yengenle tanışmaya hazırmısın biraz onda kalıcaz benim ev işleri problemli
-tamam abi gidelim.
Bir taksi çevirip yengemin evine geldik. Eşyalarımı yüklenip apartmanda merdivenleri çıkmaya başladım. En son katta çok tatlı bir abla bizi bekliyordu.
-Hoşgeldiniz hoşgeldin can.
-Hoşbulduk ablacım.
Deyip sarıldık çok candan birine benziyordu. Eşyalarımı yengemin arkadaşının odasına bıraktım o odada kalacaktım. Hemen oturmada odasına doğru yöneldim. Biranda koltuğun üzerinde çok tatlı bir kedi gördüm.
-Aaa bu kim?
-O sem.
-Merhaba sem.
Kedi bana bakıyordu kimdi bu arap? Nereden çıktı dercesine. Hemen kedinin yanına oturdum ve sohpet etmek için hazırdım.
