Lisedeyken ingilizce derslerimizde bazen hocamız bize hayatımda unutamayacağım lezzette filmler izletirdi. Kendisi ayrıca bizim sınıf hocamızdı, bu yüzden onunla rahatça konuşabiliyor ve film izlerken eğlenebiliyorduk. Sıraları en arkaya dümdüz hale getirip, kalın perdeleri de çekip sınıfı sinema salonuna çevirirdik. O günleri çok özlüyorum...
Lütfen beni öldürme!
Bu film aslında en çok wattpade uyan film diyebiliriz. Yani filmde bir yazar var. Çok ünlü bir yazar, yazdığı kitapta tıkanıp kalıyor. Sonunu bir türlü bağlayamıyor ve bunun üzerine de yayın evi, ona yardımcı olması için birini gönderiyor.
Masanın üzerindeki yazar :D yazmak için baya uğraşıyor. Tekrar tekrar okuyor, düşünüyor vs.
Tabi şimdi bir de hikayenin diğer tarafı var. Asıl can yakan nokta burası. Bu yazarın parmakları sihirli! Yani aslında daktiloya ne girerse bu oluyor! Yeni yazdığı kitap aslında birinin hayatı!
Düşünsenize karakteriniz yaşıyor!
Kadının yazdığı karakter, yaptığı her harekette şu son zamanlarda o yazarın sesini duyuyor. Yani kadının. Çünkü kadın kitabı baştan sona sürekli okuyor ya, karakter de duyuyor bunu. Adam şans eseri bir gün bir tvde o kadının sesini duyuyor ve tanıyor. Hemen onu araştırıyor ve yazar olduğunu öğreniyor. Tabi bu sıralarda da kadın sürekli bir şeyler deneyip yazıyor ve adam yaşıyor fark etmeksizin.
Ama sonra tabi adam öğreniyor ki kadın kendi hayatını yazıyor ve hikayenin sonunu öğrenmesi gerek. Sonra da kadına ulaşma çabaları, onunla iletişimleri vs.
Oyuncularını da kaliteli, benim sevdiğim kız var :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Film Karavanı
RandomBu kitap, her sayfa bir film olacak şekilde oluşturuldu. İzlediğim filmleri tanıtıp fikirlerimi yazacağım. Birlikte filmler hakkında tartışabilir, öneriler sunabiliriz. Canınız sıkıldığında yada havanızı değiştirmek istediğinizde bu kitaptaki filmle...