"EVET GELDİ YADİ OKUYUN VE KALPLERE DİKKAT SALLADIM AMA BEĞENİLİR Mİ BİLMEM :d VOTE VE YORUMU UNUTMAYIN AMA YOKSA YB YOK:))))))))))))))))"
Jackson plana bayılmıştı geriye kalan tek şeyse uygulamasıydı…
************************ *************************** ************************
Saatlerce oturup manzarayı seyrettiler. Gün batımı o kadar güzeldi ki ama bu sessizliği bozmalıydı birisi küçük kız daha fazla dayanamayıp “Sander ne demek” dediğinde genç adam gülümseyip “İnsanlığın kurtarıcısı” dedi. Bir isim bu kadar mı şahane olurdu ve birine bu kadar mı yakışırdı.
Biraz daha küçük kıza yaklaştı genç adam ve dudaklarıma masum bir öpücük kondurup “Hadi evimize gidelim” demişti. İkisi de kalkıp arabaya doğru ilerlerken olacaklardan habersizlerdi.
Eve vardıklarında karşıda ki bayanın misafirleri var gibiydi. Siyah yaklaşık 3 çift ayakkabı vardı. Kadın çöpü kapıya bırakırken onları gördü “Hemen gidin buradan seni almaya geldiler Lisa kaçmazsanız seni esirgeme yurduna alırlar” demişti. Sander olayları anlamış gibi kafasını sallayıp eve girdiler ve hemen bavulu çıkardı ortaya.
Küçük kız ona anlamsızca bakarken Sander kızın elinden tutup “Bak eğer ki benle kalmak istiyorsan tek şansımız bu hadi eşyalarını topla da gidelim yada…” demişti sözünü tamamlamaya gücü yetmemişti. Küçük kız elini tutup “Sadece önemli birkaç şey alıp gidelim” dedi. Genç adam onu odasına yollarken kendide odasına gitti.
İkisi de birkaç parça kıyafetlerini koydular ve küçük kız özel birkaç eşyasını. Sander mutfaktan birkaç şeyi de lisanın yanında taşıdığı çantaya koyup evden çıktılar.
Arabaya bindiklerinde doğruca Sander çalıştığı yere sürdü. Varana kadar Lisa ile sustular. Vardıklarında Jack sırıtarak yanlarına geldi “Buraya uğrayacağını biliyordum. Sizden önce haberi bize geldi. Benimle gelin bu arabayla fazla ilerleyemezsiniz” demişti. Sander sırıttı kesin patronu bir şeyler biliyordu ve ayarlamıştı küçük kızsa masumca onları dinliyordu.
İçeri geçtiklerinde Jack çekmecesinden bir şeyler çıkardı ilginç olansa dükkan da kimse yoktu. Jack küçük kıza bakarak güldü ve sonra bakışlarını genç adama çevirdi. İşte bu onun kendi oğlundan bile daha çok sevdiği çocuktu. Şimdi onunla gurur duyuyordu.
Çekmeceden çıkardığı bir miktar para, çakma kimlik ve pasaport. Sander yaşlı adama bakıp sırıttı çünkü o olayları iyi tanımlamıştı. Onları aldıklarında genç adam “Teşekkürler Jack” dedi ama adamın kıyakları daha bitmemişti. Cebinden iki tanede uçak bileti çıkardı “Bunları da al sizi hava limanına bırakayım Kanada’ya gidiyorsunuz ağabeyim sizi bekliyor” dedi. Küçük kız olanların şokunu atlatamadan genç adam bir eline valizi bir eliyle de Lisa’ı başka bir arabaya sürükledi.
Hava limanına giderken Jack’e sordu Sander “Bunları nasıl yaptın” yaşlı adam hafif kıkırdadı “Daha beni tanımadın mı? Hem bunu senin için yaptım sanma kızımız için yaptım” diyip dikiz aynasından göz kırptı.
Hava limanına varınca genç adam yaşlı adama sıkı sıkı sarıldı ve aynısını da küçük kızda yaptı…
Uçağa bindiklerinde Lisa genç adama sarıldı ve kokusunu bir kez daha içine çekip fısıldadı “Şimdi ne olacak”…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ SELİ
Teen FictionYanaklarından akan her yaşta bir anlam vardı, konuşuyorlardı. Kızın çektiği acıları anlatıyordu. Genç adam daha fazla dayanamayıp kıza sarıldı. Göz yaşları genç adamın gömleğini ıslatırken küçük kız geri çekilip "Göz yaşlarım gömleğini mafetti" dedi...