"Arkadaşlar fazla vaktim yoktu üzgünüm. bu arada Sander karakterini değiştirmeye karar verdim yandaki Jackson. İyi okumalar :D"
Her şey tamamdı. Cips, kola, film vb. şeyler. Tam koltuğa oturduklarında kapı çaldı.
Lisa kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişilerle şok olmuştu.
Okulun serseri çetesi tam karşısında duruyordu. Hem kapıdakiler hem de Lisa donmuştu. Sander “Kim gelmiş” diyerek kapıya yanaştığında gelenin kapıcı değil de okulda ki çetesinin geldiğini gördü.
Aralarından biri öksürdüğünde hepsi içeri girmişlerdi. Şimdi ne yapacaklardı. Korkuyla Sander’e baktığında Lisa genç adam ona gülümsedi aklında bir fikri vardı.
Sander küçük kızın kulağına yaklaştığında “Sevgilin var mı” diye fısıldadı. Lisa başını olumsuz anlamda salladığında genç adam kızın omzuna kolunu atıp “Bana bırak eğer itiraz edersen başına çok kötü şeyler gelebilir” dediğinde küçük kız korkuyla kafasını salladı.
Ama genç adamın atladığı bu planın Lisa’nın başına açacağı kötü şeylerdi.
Sander koltukta yayılan arkadaşının birini mindere yollayıp kendi oturdu. Lisa tam sandalye almaya gidiyordu ki bileğinden tuttuğu gibi kucağına oturttu Sander. Lisa tam cevap verecekti ki son anda dediklerini hatırlayıp sustu.
Jackson şaşkınlıkla Sander’e bakıp “Siz şimdi çıkıyor musunuz?” dediğinde Sander sırıtıp “Evet, unutmayın o benim” derken kızı daha çok kendine çekmişti.
Lisa ürperdi hiçbir zaman bir erkeğe kendi isteğile bu kadar yakın olmamıştı ve bu onu korkutuyordu ve huzur veriyordu. Ne demek olduğunu bile bilmediği bir ateş içini kavururken doğal davranmak o kadarda kolay değildi.
Minderde ki kişi “Selam ben Nick, siyah ceketli Jackson” dediğinde küçük kız “Tanıştığımıza sevindim ben de Lisa” dediğinde Jackson kıkırdadı. Sander ne var der gibi bakınca “Kusura bakma ama ne zamandır çocuklarla çıkıyorsun” dediğinde “Çocuk gibi durduğuna bakma sen” sapıkça sırıtıp devam etti “Hem seninle aynı yaşta” derlen Jackson ıslık çaldı.
Lisa kalkıp “Ne içersiniz” diye sorduğunda Sander “Sen odana git ben hallederim” demişti. Zaten küçük kız buna daha fazla dayanamayacağını anladığı için koşarak odasına gitti.
Şimdi herkes onları sevgili sanacaktı ne sanacaktısı sanıyorlardı zaten. Küçük kız ne yapacağını bilmiyordu odada. Zaten daha yeni kalktı sayılırdı. Aklına tek gelen şey ödevlerini yapmaktı.
Ah zaten yarın son teslim tarihi olan bir corafya ödevi vardı. Hiç malzemesi olmadığı için dışarı çıkması gerekiyordu. Cüzdanını ve telefonunu montunun cebine koyup odadan çıktı.
Hepsi hararetli bir sohbete dalmışlardı bile. Lisa hafif öksürüp “Şey ben dışarı çıkıyorum almam gereken birkaç şey var da” dediğinde Sander kıza yaklaşıp kulağına “Çok gecikme, paran var mı” dediğinde Lisa “Tamam gecikmem paramda var” diyip giderken Sander yanağını uzatmıştı. Lisa tereddütle öpüp koşarak evden çıkmıştı.
Oda biliyordu gerçek olmadığını ama hoşlanmıştı. Kırtasiyede ki işlerini halledip eve dönmüştü.
Eve geldiğinde gitmişlerdi sadece Sander vardı. Koltukta oturmuş film izliyordu. “Ben geldim” diyip hızla odasına kaçtı Lisa çünkü konuşursa utançtan ölebilirdi. Maket bir vadi hazırlamaya başladı.
Ödevini bitirdiğinde çoktan gece olmuştu. Maketi çalışma masasının üzerine koyup erkenden yatma kararı aldı çünkü yarın okul vardı…
****************************************************************************************************
Lisa odaya girince rahat bir nefes alıp arkadaşlarına odaklandı genç adam. Herkes ona şaşkın şaşkın bakarken “Ne var işini iyi yapıyor, söz dinliyor, güzelde” dediğinde diğerleri diyecek söz bulamamıştı çünkü lider Sander’di.
Konu okul kavgasına gelince genç adam planını açıkladı “Çok basit onları mekanda haklayacağız” dediğinde zaten diğerleri de onayladı, kim kimi alacak tartışması sürerken Lisa öksürdü.
Tüm yüzler ona çevrilirken “Şey ben dışarı çıkıyorum almam gereken birkaç şey var da” dediğinde Sander kıza yaklaşıp kulağına “Çok gecikme, paran var mı” dediğinde Lisa “Tamam gecikmem paramda var” diyip giderken Sander yanağını uzatmıştı, bu planın bir parçasıydı onları inandırmak için yoksa asla Lisa’yı rahat bırakmazlardı. Lisa çekinerek öpüp koşarak evden çıkmıştı.
Yerime oturduğumda çocuklara bakıp “Evet konu bu kadarsa yarın okulda görüşürüz” demişti bunun anlamı defolun demekti. Çocuklar kısa bir şakalaşmanın ardından evden çıkmışlardı.
Sander koltuğa oturup filmi başlattı. Film bir gazın insanları etkileyip onları intahar etmeye zorluyordu. Sander kendini filme kaptırmıştı ki arkadan bir ses “Ben geldim” arkasını döndüğünde çoktan odasına girmişti.
Film bittiğinde yemek yapmaya başladı. Pizzayı mikro dalgaya koyup odasına doğru yürümeye başladı kızın.
Kapıyı çaldı fakat ses gelmeyince içeri girdi genç adam. Lisa uyuyordu mışıl mışıl. Kızın üstünü örtüp odadan çıktı. Bu arada burnuna kötü kokular geliyordu. Mutfağa daldığında iş işten geçmiş pizza yanmıştı.
Mikro dalgayı kapattığında pizzayı çıkardı. Artık yenilecek bir hali kalmamıştı. Pizzayı çöpe atıp yatmaya karar verdi zaten son günlerde nerdeyse hiç uyuyamamıştı. Hem yarın OKUL VARDI…
"VOTE VE YORUM YAPAR MISIN SEVGİLİ OKUYUCU? :))))))))))"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ SELİ
Novela JuvenilYanaklarından akan her yaşta bir anlam vardı, konuşuyorlardı. Kızın çektiği acıları anlatıyordu. Genç adam daha fazla dayanamayıp kıza sarıldı. Göz yaşları genç adamın gömleğini ıslatırken küçük kız geri çekilip "Göz yaşlarım gömleğini mafetti" dedi...