"ARKADAŞLAR SELAM :d GERİ DÖNDÜM :D BU DA YAZ BOYUNCA SIK SIK BÖLÜM DEMEK :d BU GÜN 2. HİKAYEMİN YENİ BÖLÜMÜ AŞTIM KENDİMİ NEYSE VOTE VE YORUMDAN MAHRUM ETMEYİN"
Yerinden kalkan Jackson bir şarkı tutturmuştu. Ve sırıtıyordu. Üçünün de aklında bambaşka fikirler vardı. Hannah ağabeyine kavuşmanın derdindeyken Mina hala popülerlik derdinde Jackson ise en yakın arkadaşını kıskanmaktaydı. Aslında Jackson’un Sander’e aşık olduğu gerçeği unutmamak gerekirdi.
Aslında bunu bilen sadece Sander’di. O yüzdende kız kardeşiyle çıkmasına izin vermişti. Araları ne kadar sıkı gibi dursada Sender her zaman bir adım geride tutardı mesafeyi.
Jackson’un aklı karışsa da kimseye bir şey demezdi. Hannah’ı kolundan kavradığı gibi depodaki odaya soktu. Kız kaşlarını çatmış “Bu durumda bile hala uçkurunu mu düşünüyorsun” diye sordu. Jackson hiç muhatap olmadan “Çok konuşma” diyerek kızı yatağa fırlatmıştı resmen. Hannah’ın itiraz etmeye niyeti olduğu söylenemezdi.
Kızın üzerindeki elbiseyi tutup çekince yırtılma sesi tüm odayı doldurmuştu. Jackson kızın üzerine çıkarak onu kendi bedeniyle hapsetmişti. Dudakları kadının dudaklarından kayarak kulağına doğru yol çizdi “Seni istiyorum” diyerek kulak memesine bir öpücük kondurdu. Tekrar arsız dudakları harekete geçince Hannah ağzından çıkan inlemeye mani olamadı. Bu Jackson’ı etkilese de bir erkek kadar etkilememişti. Biseksüel olduğunu kanıtlarıydı bunlar.
Dudakları döğüsünde oyalanırken elerlide boş durmayıp ikisinide soymuştu. Artık Hannah dayanamayarak “Lütfen” diye yalvarmaya başlamıştı. Jackson hala haylazlık yapıyordu. Elleri genç kadının göğüslerini ekşarken dudaklarını kasıklarında gezdirdi. Ve sert bir biçimde Hannah’ı kendine çekerken içine girdi. Gittikçe hızlanırken sonunda zirveye ulaştı ikiside. Jackson genç kadının yanına yorgunluktan düşerken kendini rahatlamış hissediyordu.
Hannah, Jackson’un koltuğunun altına girdiğinde huzur bulmuştu taki şu sözlere kadar “Çekmecede doğum kontrol hapları bir kez daha bebeği aldırmak için o kadar uğraşamam” demişti…
**********************************************************************************
Sander uyanmış küçük kızı izliyordu. Olanları anladığında sırıtıp başını ellerinin arasına aldı ve dudaklarına yapıştı. Başka kız olsa bunu kendisi yapardı ama o,o kadar masumdu ki utanmakla yetinmişti. Dudaklarının o müthiş tadına doyarken hostesin öksürüğü sayesinde ikisi de birbirinden ayrıldı. Lisa utançla suyu kadından alıp içti ve geri verdi. Tam bir kez daha öpecekti ki iniş anonsu yapıldı. Artık AŞKLARIYLA ISINACAKLARI SOĞUK YERLERDEYDİLER…
Genç adam ilk önce Lisa’nın sonrada kendi kemerini takmıştı. Küçük kızın elini tutarken aklında ki onlarca soru içinde kendini gösteren soruya aradığı cevap çok garipti; bu kızda beni etkileyen ne? Cevabı basitti aslında; beni tamamlaması.
Uçak indiğinde el ele onlarda indi. Yanlarına sadece bir valiz almışlardı ama o da küçük diye koltuklarının üzerinde duran bölmeye koymuşlardı. Sander yine bir elinde valiz diğer elinde Lisa yürüyordu. Çıkışa yöneldiklerinde bir adam onlara seslenmişti. İkisede aynı anda adama döndüklerinde Jack’e ne kadar benzediğini gördüler.
Adam karnını tutarak yanlarına gitmişti. “Ah siz çocuklar yatağımda sizin yüzünüzden beklettiğim Latin bir hatun var hadi acele edin de hemen gidelim” dediğinde küçük kız kıp kırmızı kesilmişti. Sander ise sadece dış görünüşlerinin benzediğini ve karakter olarak hiç benzemediğine karar kıldı. Genç çift adamın arkasından takip ettiler. Kocaman tekerleri olan bir arabaya binmişlerdi. Adamla tanışıp kaynaşırlarken Lisa sürekli kendisine sokuluyordu. Onun üşüdüğünü anlamıştı. Genç adam aklının bir köşesine kalın kıyafetler almayı not ederken arabadan indiler. Biliyordu ki kendi ceketini verse giymeyecekti.
Eve girdiklerinde ortamı saran sıcak hava onlara iyi gelmişti. Taki şöminenin önünde oturan yarı çıplak kandı görene dek. Lisa Sander’in gözlerini eliyle kapatırken kendiside başını adeta deve kuşunun toprağa gömer gibi genç adamın göğsüne gömmüştü. İki orta yaşlı kişi onların bu haline gülerken kadın “Tamam çocuklar giyindim, geleceğinizi bilmiyordum” demişti. Önce küçük kız baktı kadına sonra giyindiğini anlayınca ellerini çekti Sander’in gözünden.
Şöminenin önüne oturunca sıcak kahve getirmişti kadın. Sander kahveleri gülümseyerek almıştı. Birini Lisa’ya uzattığında onun çoktan uyumuş olduğunu gördü. Kızı yerden kaldırdığında George “Gel size odanızı göstereyim” diyerek onlara koridorun sonundaki odayı verdi. Sandır ilk başta şaşırmıştı tek oda vermesinden sonra aklına misafir oldukları gelince susmuştu.
Küçük kızı battaniyeyi kaldırarak yatırdı sonra kendiside yanına uzandığında ne kadar yorgun olduğunu anlamıştı. Tam gözlerini kapatacakken küçük el onun göğsüne uzanmıştı. Genç adam önce çok şaşırdı. Sonra bu duruma alışarak kızı kendine daha çok çekip ona sarıldı. İlk defa kendini bu kadar huzurlu bir uykuya bırakıyordu…
**********************************************************************************
George tam yanındaki güzele geri dönmüştü ki telefonu çaldı. Arayan kardeşiydi. Telefonu açıp “Evet Jack”, karşıdan derin derin soluk sesleri geliyordu “George bu hattı hemen çöpe at ve yeni bir hat al. Bir müddet beni arama çocukları da kontrol edip sonra işine dön” diyip telefonu kapattı. George kardeşi için değil de çocuklar için endişelenmişti.
Yanındaki kadın anlayışla gülümseyerek Hadi gel çocuklara bakalım sonrada yemek hazırlarız acıkmışlardır” diyip ayağa kalkmıştı. George ilk iki eşinden sonra mutluluğu yakaladığını anladı. Bella’ya gülümseyerek oda yerinden kalktı ve çocukların odasına gittiler. Kapıyı çalmışlardı ama ses yoktu. Endişelenip içeri girdiklerinde gördükleri manzara çok güzeldi. İkiside birbirine sarılmış uyuyorlardı. Bela üzerlerini örtüp odadan çıktı. Peşi sıra da George.
Mutfağa geçip yemek hazırlarken Bella, George’da televizyonun karşısına kurulmuştu. Eski eşleri çocuk istemiyordu o yüzden hiç çocukları olmamıştı ama Bella ve çocuklarla ilk defa aile olmuştu.
**********************************************************************************
Jack çocukları gönderdikten sonra dükkana geri döndü. Sander’in arabasını depoya sokarken duyduğu seslere ilerledi ve gördüğü manzarayla şoka uğradı. Oğlu ile öz kızı gibi benimsediği çocuklar odaların birinde sevişiyordu. Ama en kötüsüyse oğlunun söylediği sözler olmuştu; “Çekmecede doğum kontrol hapları bir kez daha bebeği aldırmak için o kadar uğraşamam” demişti…
Bu olanlardan sonra depodan çıktı ve evine girdi. Sabaha kadar düşünmüştü olanları. Tabiî ki çıktıklarını biliyordu ama böyle bir şey aklının ucundan geçmemişti. Sabaha saat dokuz gibi tam uyumuştu ki kapı çaldı. Yerinden söylenerek kalkıp kapının deliğinden baktığında karşısında gördüğü kişileri tanımıştı. Panikle derin derin nefes alıyordu.
Hemen George’u arayarak “George bu hattı hemen çöpe at ve yeni bir hat al. Bir müddet beni arama çocukları da kontrol edip sonra işine dön” diyip telefonu kapattı…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ SELİ
Teen FictionYanaklarından akan her yaşta bir anlam vardı, konuşuyorlardı. Kızın çektiği acıları anlatıyordu. Genç adam daha fazla dayanamayıp kıza sarıldı. Göz yaşları genç adamın gömleğini ıslatırken küçük kız geri çekilip "Göz yaşlarım gömleğini mafetti" dedi...