SÖZ SELİ

BÖLÜM10:AŞKLARIYLA ISINACAKLARI SOĞUK YERLER...

 "UZUN BİR ARADAN SONRA TEKRAR SİZLERLEYİM :) YENİ BÖLÜMLER ARTIK GELECEKTİR :D PROGRAMLARIDA YÜKLEDİM ARKADAŞLAR UZUN BİR BÖLÜM OLDU UMARIM SEVERSİNİZ VE BUNDAN SONRA BÜTÜN BÖLÜMLER UZUN UZUN GELECEK :D VOTE VE YORUMA GÖREDE YENİ BÖLÜM GELİR :) BU ARADA MUTLU YILLAR 2014'TE BOL BOL AŞK DİLEĞİYLE :D SON OLARAK ŞARKIYI AÇARSANIZ DENİLEN YERDE SEVİNİRİM :D"

 

Hava limanına giderken Jack’e sordu Sander “Bunları nasıl yaptın” yaşlı adam hafif kıkırdadı “Daha beni tanımadın mı? Hem bunu senin için yaptım sanma kızımız için yaptım” diyip dikiz aynasından göz kırptı.

Hava limanına varınca genç adam yaşlı adama sıkı sıkı sarıldı ve aynısını da küçük kızda yaptı…

Uçağa bindiklerinde Lisa genç adama sarıldı ve kokusunu bir kez daha içine çekip fısıldadı “Şimdi ne olacak” dediğinde genç adam sadece sustu çünkü oda ne olacağını düşünüyordu. Küçük kızın saçlarını okşarken kulağına şarkı fısıldıyordu…

Zor olsa da galiba dönüyorum sana
gel dersen hemen
çağırmazsan geçerken
yerle gök arasında bir yerde
sen beni tanımazsın
severim de söylemem
sen beni uzak sanırsın
bilirim söz dinlemem

ah bu ben kendimi nerelere koşsam
saklansam bir yerlerde gizlice ağlasam
ah bu ben kendimi nerelerde bulsam
çekilsem sahillere hayaller mi kursam

Küçük kız kulağına fısıldanarak söylenen şarkıyı biliyordu. Türkçeydi. Okullarındaki yani eski okulundaki türk çocuklardan dinlemişti ve çok sevmişti. Demek ki Sander’de seviyor diye düşündü ve şarkıya eşlik ederken gözlerini kapattı.

Sander şarkıyı bitirdiğinde kızın oyuduğunu gördü. Daha rahat yatması için biraz daha koltuğa yayıldı. Bakışlarıyla sanki kızın yüzünün her milimetresini incelemek istediğini haykırıyordu. Bir elini ona siper yaparken diğer eliylede onu sımsını sarmalamıştı. Başkası bu görüntüyü görse ne mutlu çift derdi ama hayır onlar ne kadar mutlu olsada karşılarına sorunlar çıkmaya devam ediyordu.

Genç adamın bakışları önce kapalı gözlerine takıldı. Kirpikleri o kadar uzundu ki tek başlarına bile onu eşsiz kılıyordu. Peki ya burnu? Onu her defasında ısırmak istiyordu. Dudaklarına ne demeliydi? Pespembe doğal dudakları hem kokusuyla hemde tadıyla kendine hapsediyordu. O dudaklara bir kez yapışık bir daha bırakmak istemiyordu. Her defasında oraya bakarken buluyordu genç adam kendisini.

Küçük kız kollarında uyurken düşündü. Ya o gece onu orada bıraksaydı. O zaman hayatının en büyük hatasını yapardı. O çok masumdu ne Mina nede annesi gibiydi. Kalbi o kadar yumuşaktı ki kendisine bir kez daha aşık oluyordu. Her defasında onu birkez daha seviyordu. Onu kaybetmekten o kadar korkuyordu ki veya onu kirletmekten. Kim bilir daha önce neler yaşadı ama artık geçmişti genç adamın onu bırakmaya hiç niyeti yoktu.

Annesi geldi bir an aklına Sander’in. Nasılda kandırmıştı onu. O kadar acındırmıştı ki kendisini babasından nefret etmesini sağlamıştı fakat asıl nefret edilmesi gereken kendisiydi. Babasına attığı iftiraları unutmamıştı ve unutmayada niyeti yoktu. Babasının neden Hannah’a soğuk davrandığını anlıyordu. Hannah öz kardeşi değildi yani anneleri aynı olsada babaları farklıydı ama babası bunu bilsede ona bir kez dahi zarar vermemişti aksine ona zarar vermemek için kendinden ve ailesindende uzaklaşmıştı.

Babası evi terk ettiğinde daha çok küçüktü ama hatırlıyordu işte. Dün gibi aklındaydı bir türlü unutamıyordu unutmak çok zordu. Annesine dediği o son sözler ise bazen kabuslar görmesine neden oluyordu “Uzak dur benden seni faişe, oğluma iyi bak çok yakında onu senden geri alacağım duydun mu? O kızıda kendine benzetme ne olursa olsun onuda senden koparıp kisesizler yurduna göndereceğim onu da kendine benzetemeyeceksin.” Diyip kapıyı çarparak çıkmıştı babam ama bir daha geri dönmedi. Dönemedi. Babası birkaç gün sonra bir trafik kazasında ölmüştü. O kazadan sonra babasının bir arkadaşı olanları ona anlatmış ve babasının onu ve her ne kadar üvey olsada kızını yanına almak için geldiğini söylemişti. İşte o an evden ayrıldı. O günden sonra da annesini görmeye gitmedi. Zaten annesi onu her fırsatta döverken kız kardeşine de sürtük gibi davranıyordu. Aslında sürtük olan kendisiydi ama kabul edememişti annesi. Sonradan anladı o gizli gizli içtiği ilaçların doğum kontrol ilaçları olduğunu.