Metrodan indik.Poyraz bana nasıl olduğumu sordu.Kafamı salladım. O sırada arkamdan bağırma sesleri geldi.Poyraz gelenleri görünce."Siktir koş Hare koş" diyerek elimi tuttu."Ya noluyo?bunlar kim?Allah aşkına cevap ver?""Kızım iki dakika kapa çeneni sadece koş."nefes nefese kaldım.Arkama baktığımda iki tane adam hala peşimizdeydi.Adamların biri izbandut gibiydi.Yakalarlarsa bizi tek yumrukla yere serebilirlerdi.Ara sokaklardan geçtik.Az kalsın dilenci bir adamın üstüne basıyordum.Anayola çıkınca siyah bir araba önümüzde durdu.Poyraz'ın çekiştirmesiyle arabaya bindik.Şöförçekiştirndaki çocuk birden gaza bastı.Çok terlemiştim,araba aniden hareket edince açık camdan gelen rüzgarla irkildim.Poyraz arabayı kullanan çocuğa baktı.Neden haber vermediniz?"Yetiştik işte uzatma.""Poyraz yumruğunu sıkıp bana baktı.Sen iyi misin?Evet anlamında başımı salladım."Nereye gidiyoruz?"Güvende olacağımız bir yere Hare merak etme her şey i sana anlatıcam ama önce biraz kendimize gelelim.başımı salladım.Şehrin dışına çıktık.Ormanlık alanlara geldik.Ürkmüştüm.İki erkek le bu saatte ormanda kaldum süper.Saçmalama Hare Poyraz sana bi şey yapmaz.Tedirginliği her hücremde hissediyordum.Ellerimi rahatsızça iki bacağımın arasında birleştirdim.Poyraz tavrımı anlamıştı.Elini omuzuma koydu."Sakin ol güvendesin."bi nebzede olsa rahatlamıştım.Adını bilmediğim siyahlar içindeki çocuk bize döndü."Geldik."Arabadan indik ve çocuğu takip etmeye başladık.Bir yere gelince düz yolda durdu.elini çimene atıp bir kpak kaldırdı.Bu bir giriş kapısıydı.Bana yöneldi."Noldu güzelim dilinimi yuttun?"pis pis sırıttı.kaçsam bu saatte ormanda hayvanlara yem olurdum.Kalsam ya bu hayvan bana elini sürerse oflayıp düşüncelerle birlikte içeri girdim basamakları indim.Poyraz elimi tutuyordu.Meşaleler aydınlatmayı sağlıyordu.Havalandırma sistemi bile vardı.Kalbim yerinden çıkıcak gibiydi. Merdivenler bitince büyük bir salon görevini gören alana geldik içerde iki tane kanepe bir de masa vardı.Masanın başında Mavi gözlü, beyaz tenli,elmacık kemikleri belirgin,geniş omuzlu,kirli sakallı saçı siyah heykel gibi bir çocuk oturuyordu.Bizim yurttaki kızlar görse hepsinin dibi düşerdi.Çocuk bana bakıyordu.Gözlerinde garip duygular gizliydi.Neler olduğunu çözmeye çalışıyordum.Kızı getirdim Volkan dedi arkamdaki siyahlı çocuk.Demek adı Volkan dı. Bir dakika kız ben oluyordum.Poyraz'a döndüm."Neler oluyor burda!"Poyraz'a soru soran gözlerle baktım.Sakin ol Hare bazı şeyleri öğrenmenin zamanı geldi artık onun için burdayız."Neyi konuşsanıza lan of kafayı yiyecem"Volkan ayağa kalkıp yanıma geldi.Keşke dışı kadar içide benzese.O bu kadar agresif değildi."Kim?" dedim birden.Odada duran yedi kişide bana baktı hepsi siyah giyinmişti.Ve ürkütücü duruyordu.Kardeşin dedi Volkan sırıtarak.Kardeşimmi? Sigarasını ağzına alıp yaktıktan sonra konuşmaya devam etti.Hatta ikizin "HALE" ağzından çıkan kelime beynimde yankılandı Hale'mi? Hale benim ikizimniydi?bu insanlarla ne alakası vardı?peki poyraz onun ne alakası vardı?arkamı dönüp iki elimle Poyraz'ı göğsünden ittirdim."Şerefsiz bunların hepsini biliyordun.Bunca zamandır salak yerine koydun."Poyraz beni kollarımdan tutup sarıldı.Geçti tamam bak söylemek için en uygun zamanı bekledim sakin ol lütfen.Burda güvendesin.Biz seni korumaya çalışıyoruz.Kimden? Volkan kollarını birleştirmiş şekilde dayandığı masadan konuşmaya başladı."Sana evcilik rolü yapan babandan ve peşindeki örgütten"Ne? Neler oluyordu burda? kafam iyice Allak bullak olmuştu.Kararıyordu etraf bu kadarı fazlaydı,çok fazla, ruhum çöküntüye uğradı.Fırtınalar baş gösterdi içimde.Beynimdeki çığlıklar çoğalmaya başladı.Sendeledim.Poyraz kolumdan tuttu.Diken batarmışçasına boğazıma, yutkundum.Ve titrek bir ses tonuyla kelimeler döküldü dudağımdan.Anlat lütfen her şey i anlat.Poyraz kafasını sallayıp beni bir sandalyeye oturttu.Volkan başıyla içeridekilere çık işareti yaptı.Volkan karşıma geçti.Ammada nazik çıktın sende be.Ters bir bakış attım Volkan'a hafiften gülümsedi.Bir an afalladım o gamzesinin içinde yaşayabilirdim.Kabul etmeyelimki dünyanın sekizinci harikası olabilirdi.Ama gözleri donuktu.Buz gibiydi.Derin bir kuyu gibi,yutkundu ve konuşmaya başladı."Çok mu beğendin?ama tipim değilsin" ne ne diyordu bu tabi öyle dalıp kalırsan çocuğa ah salak kafam birden çıkıştım."Ne münasebet ukala sana mı kaldım ben be!" "O atarlıyızda ama bana sökmez küçük hanım" kalkıp boynuma ellerini geçirdi.Korkudan titriyordum.Mavi gözleri ateş saçıyordu kıvılcımları gözlerime deyip canımı yakıyordu."Kiminle konuştuğuna dikkat et ufaklık!" beni bırakıp koltuğa geri oturdu.Ve konuşmaya başladı."Sen o lanet çeneni tekrar açmadan söyliyeyim.Hale yani ikizin bu çetenin üyesiydi.Bir süre önce senin peşindeki örgüt tarafından kaçırıldı.Cici baban bunu biliyordu.Ama engel olmadı.Oda örgütle iş birliği içinde planları kusursuz işlerken atladıkları önemli bir nokta vardı.Yanlış kişiyi aldılar.Senin baban Hare, şu an içinde bulunduğun yerin yani Karakaos örgütünün lideriyle ortak bir çalışma yaptı.Dünyayı yerinden oynatacak bir nükleer silah yapıyordu.Volkan yutkundu.Gözündeki mavi okyanusta boğuyordu beni bakışları.Sen ve ben Hale'yi kurtarmalıyız.Zorlu bir yolculuk olucak.Baban çok zeki bir adamdı.Bunları yasa dışı yapmak zorunda olmasaydı bahse girerim devlet tarafından bir dahi ilan edilirdi.Silahın kodunu çözmek için genetik şifrelemeyi açamaları lazım.Evraklar içinde on sekiz yaşına basmanız lazımdı.Buna çok kısa bir zaman dilimi kaldı.Bunun için Hale'yi aldılar.Tabi genetik kod onla açılmayınca hedef sen oldun.Silahı ele geçirirlerse,diğer ülkelere ihraç edilicek.Çok büyük para dönüyor ortada bu büyük bir buluş ama bunun kötü ellere geçmesi işte bunu önlemeliyiz bu yüzden Hale yi kurtarıp olayı kapatana kadar.Başıma senin gibi bir bela almak zorunda kaldım.Poyraz'da seni korumakla görevliydi işte bu kadar.Anlattığı her şey i soluksuz dinliyordum.Ve fısıldadım."Peki Annem ve Babam yaşıyormu?"Baban ı öldürdüler."Ne kadar kolay söylüyordu.Demir gibi soğuktu.Kalbim sıkışmaya başladı.Annem dedim usulca."Onunda. Öldüğünü düşünüyoruz.Ama cesedini bulan olmadı."Anladım dedim.Ağlayamıyordum.Duygularım buz kesmişti.Belkide hissizleşmiştim Volkan'a baktım üşüyordum bakışlarıyla.Gözleri taş kesmiş kalbinin aynası gibi sert ve ürperticiydi içindeki okyanusta boğuluyordu insan.Onun kadar soğukkanlı ve hissiz olmayı diledim bir an yıksa bunları nasıl kaldırabilirdim bir fikrim yoktu.O sırada duyduğum çığlıkla başımı kapıya çevirdim.
Selam canlar biraz aksiyon katmanın zamanı gelmişti.Ailemiz gittikçe çoğalıyor.Boşverin oyu bana yorumlarla gelin fikirleriniz benim için önemli.Herkese iyi bayramlar öpüldünüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIĞIN GÖLGESİNDE
Подростковая литератураYalnızlığın gölgesinde kalmış, şair ruhlu bir kızın dünyasını aralamaya hazır mısınız?