[Johnny]
Oturduğum yerde rahatsızca kıpırdanıp, kollarımı göğsümde birleştiriyorum. Sinirli bakışlarla etrafa baktığımda, korumalardan da aynı bakışlarla karşılık alıyorum.
Neden mi sinirliyim? Çünkü bu sabahki toplantının ardından dört arkadaşım araçlara bindirilip bir yerlere götürüldü. Benim ise bir yere gidemeyeceğimi, daha farklı bir şey yapacağımı söylediler.
Bir süre beyaz odada yalnızca bekledim, ve sonra ne oldu biliyor musunuz? Bay Thomas geldi. Projeksiyonu açıp, bilgisayarından perdeye bir görüntü aktardı. Ekranda ise dört tane kutucuk bulunuyordu. Her kutucukta, bir arkadaşım.
"Kamerayla izleniyorlar mı yani?" Tavrımı ortaya koyarak sorduğumda, Bay Thomas alay edercesine bir bakış attı. "Şu an senin de izlendiğinin farkında mısın? Sol üst köşeye bak." dediği gibi yapıp tavanın sol köşesine baktığımda, bana bakan bir kamera ile karşılaştım.
"Ama bu özel alan gizliliğini ihlal etmek oluyor."
"İmzalattığım sözleşmeyi okumuş olsaydın, bu kadar soru sormazdın oğlum."
"Haklısınız." mağlubiyetle çenemi kapatmak zorunda kaldım. Bay Thomas ise, kutucuklardaki durdurulmuş görüntüleri sırayla oynatmaya başladı. Her görüntünün sol üst köşesinde, saat ve üye adları yazıyordu.
Lee Taeyong - 9 a.m.
Arabadan inen Taeyong, bir süre etrafına bakıp neler olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Ormanlık alanın içlerine doğru girip yürümeye başlıyor. Islanan ayakkabı ve çoraplarını çıkarıp bir ağacın dibine oturup uykuya dalıyor. Uyandığında kucağında bulduğu köpeğe kendi yediği yiyeceklerinden yediriyor.
Bir kağıt çıkarıp üzerine bir şeyler karalıyor.
Daha sonra görüntü aniden kesiliyor ve ben Bay Thomas'a bakıyorum. "Başına bir şey gelmeyecek, öyle değil mi?"
"Kesinlikle güvende."
Ardından ikinci kayıt açılıyor.
Jung Jaehyun - 6 p.m.
Jaehyun da yabancı adımlarla konferans binasına doğru giriyor. Elit kalabalığı takip ederek devasa büyüklükteki salona girip arkalardan bir yere oturuyor. Bir süre, konuşmacı adamı dinlemeye çalışıp anlamayan bakışlarla etrafı süzüyor.
Pes edip geriye yaslanıyor ve uykuya dalıyor. Yaklaşık bir saat sonra yanındaki adam tarafından uyandırılıp kokteyle gidiyor. Kurabiyelerle karnını doyurduktan sonra kendini binanın dışına atıp merdivenlere oturuyor.
Daha sonra aniden bir şeyi unuttuğunun farkına varıyormuş gibi kalkıp karanlıkta sigara içen takım elbiseli bir adamın yanına gidiyor ve ondan kağıt kalem alıp, aynı Taeyong'un yaptığı gibi bir şey yazıyor.
Kayıt burada sonlanıyor.
"Kağıtlara ne yazıyorlar, efendim?"
"Şimdilik soru sorma Johhny, her şeyi öğreneceksin."
Yuta Nakamoto - 3 p.m.
Kumral oğlan sahil kenarında bir bankta oturuyor. Cebinden bir sigara çıkarıp içmeye başlıyor ve ben anında donup kalıyorum. "Yuta, ciddi misin?"
Yanımdaki Bay Thomas bana dönüp konuşuyor. "Bu konuyu onunla konuşacağım."
Başımı tamam anlamında sallayıp izlemeye devam ediyorum. Yanına küçük bir çocuk geldiğinde, ona para verip öpüyor ve sonra yeniden yalnız kalıyor. Sigarasını bitirince, caddenin karşısına gidip bir kırtasiyeye gidiyor ve elinde not defteri ve kalemle geri dönüyor.
Diğer iki üyenin yaptığı gibi, bir şeyler yazıyor.
Hadi ama, hepiniz ne yazıyor olabilirsiniz ki?
Kim Doyoung - 1 p.m.
Kızıl dostum, bırakıldığı alışveriş merkezinde hayretler içinde dolaşıyor. Bakışları, burada ne işim var der gibi. Bir bilardo salonuna girip kendine iki tane rakip buluyor. Oğlanlarla sırayla oynadıktan sonra el sıkışıp gülümseyerek salondan ayrılıyor.
"Doyoung cidden nasıl eğleneceğini iyi biliyor." yorumumla, yanımdaki adamı güldürüyorum.
Daha sonra bir tavukçuya gidip karnını doyuruyor. Diğer üyelerin tekrar tekrar yaptığı gibi, o da bir kağıda notlar alıyor.
Kayıt burada sona eriyor ve Bay Thomas'a bakıyorum. "İzleyeceklerim bitti. Şimdi ne olacak?"
"Yapman gereken şu." masasından bir kağıt ve kalemi alıp elime tutuşturuyor. "İyi de, hala ne yapmam gerektiğini bilmiyorum."
"Arkadaşların da ne yapmaları gerektiğini bilmiyordu, aklını kullan biraz oğlum."
İç geçirip elimdeki kağıtta yazanı okuyorum.
Senin için bir şarkı olsaydım, nasıl bir melodi olurdu hayal et.
Başta bunun ne demek olduğunu düşünüyorum, daha sonra aklıma gelen şey ile bağırıyorum. "Bu, Red Velvet sunbae*min Cool Hot Sweet Love şarkısının sözü değil mi?"
*Yeni çıkış yapan idollerin, daha önce çıkış yapan büyüklerine hitap şekli.
Bay Thomas birden bana dönüyor. "Sen bunu nereden biliyorsun? Şarkının çıkarılmasına daha bir ay var."
Gülümsüyorum. "Birkaç gün önce Joy, stüdyo kaydı yaparken yanındaydım ve onu dinlemiştim. Şarkıyı biliyorum yani."
"Pekala, sanırım yapacak bir şey kalmadı. Sana bir ipucu vereyim, şarkının son kısımlarından aklında kalanları kağıda dök o halde."
"Tamamdır."
Aklımdaki sözleri mırıldanarak kağıda geçiriyorum;
Biz sadece hayalden ibaret olmayalım
Seni elde etmek için her şeyimi veriyorum
Ve seni istiyorum, şaşırmayın, artık 'biz' olacağız
Bölüm Sonu
Bir sonraki bölüm final, bilinmeyenler ortaya çıkacak gibi.
*Haydi gidelim!*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gold | nct
Fiksi Remaja❝senin için bir şarkı olsaydım, nasıl bir melodim olurdu hayal et.❞ •° 10.07.2016 @Chaeold ile dostluğumuzun birinci yıldönümü şerefine.