Siyah takım elbiseli adam, ayakkabısının çıkardığı tok sesler eşliğinde koridorda yürüyordu. Üzerinde 1 yazan kapının kulpundan tutup aşağı indirdi. Çıkan sesi duyan odanın içindeki herkes, anında başını ondan tarafa çevirmişti.
İnsanları daha fazla heyecanlandırmamak adına, kapıyı aralayıp yüzünün görünmesini sağladı. Gençlerin gözlerindeki tedirgin dolu bakışları iliğine kadar hissedebiliyordu. Odaya girip kapıyı kapattığında, üzerindeki bakışlara aldırmadan kendisi için özel ayrılmış olan masasına oturdu.
"Gözlerinizdeki tedirginliği okuyabiliyorum, lütfen rahat olun." kadife sesiyle konuştuğunda odadaki beyaz saçlı oğlan konuşma gereği duydu. "Bize rahat olmamız için bir neden söyleyin, efendim."
"Sen, Taeyong'sun değil mi?"
"Evet efendim."
"Rahat olmak için bir neden arıyorsan yanındaki insanlara bak, odaya bir göz gezdir. Yalnız değilsin, arkadaşların yanında. Bu rahat hissetmen için gayet güzel bir sebep."
"Yanılıyorsunuz, efendim." en köşede oturan bir diğer oğlan söze karıştı. "Bizi buraya getirirken başımıza neler geleceği söylenmedi, bu bir nevi adam kaçırmak sayılmaz mı?" havalı bir şekilde sorusunu yönelttiğinde, diğer arkadaşlarından kendisini onaylayan fısıltılar duyabilmişti.
"Öncelikle, sessizliği sağlayın çocuklar." sakin uyarısının ardından fısıldaşmalar bir elektrik kesintisi gibi kesilivermişti. "Nezaketiniz için teşekkür ederim. Size buraya neden getirildiğiniz söylenmedi Jaehyun, çünkü bilseydiniz taşkınlık çıkarabilirdiniz. Sonuçta sizler, kanı kaynayan olgunlaşma çağındaki çocuklarsınız."
"Fakat yine d-"
"Sanırım bu kadar üstelemen, başkanımızın hoşuna gitmeyecektir Jaehyun." sözü Yuta tarafından kesildiğinde, Jaehyun susmak zorunda kalmıştı.
"Aferin Yuta, empati kuruyor oluşun çok güzel." adam, boynunu sıkan kravatını gevşettikten sonra kurumuş dudaklarını diliyle ıslattı. "Aramızda sessiz kalmayı tercih eden arkadaşlarımız da var. Değil mi Doyoung? Johnny?"
Sıralarında neredeyse uykuya dalmak üzere olan iki oğlan, arkadaşları tarafından dürtüldüğünde kendine geldi. Her ikisi de kafasını kaldırıp, paçalarından resmiyet akan adamı süzdü. "Gece uyumuyor musunuz siz çocuklar?"
"Pratik yapıyorduk, efendim." Doyoung karışmış turuncu saçlarını eliyle düzeltti. "Johnny ve ben iki saatlik uykuyla buradayız."
"Ah..." adam iç geçirip devam etti. "Çalışmanız çok güzel, ancak sağlığınıza da dikkat etmelisiniz. Sizler bize emanetsiniz."
"Çok konuşuyor." Taeyong, yanındaki Yuta'nın kulağına fısıldadı.
"Konuşmamı sonlandıracağım o zaman Taeyong." her ne kadar fısıldadığını sansa da, beyaz saçlı oğlanın sesi kontrolsüzce fazla çıkmıştı anlaşılan. Utançla başını önüne eğdi. "Üzgünüm." ardından eski pozisyonuna geri döndü.
"Beşiniz için güzel bir eğlence hazırladık çocuklar, tadını çıkarmaya bakın. Ve size bir tavsiye vereyim, lütfen pişman olacağınız şeyler yapmayın."
- - -
Diğer bölümler, teker teker üyelerin ağzından anlatılacaktır.
Kurgu, ilişki içermemektedir.
Red Velvet - Cool Hot Sweet Love şarkısından esinlenilmiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gold | nct
Tienerfictie❝senin için bir şarkı olsaydım, nasıl bir melodim olurdu hayal et.❞ •° 10.07.2016 @Chaeold ile dostluğumuzun birinci yıldönümü şerefine.