[Doyoung]
"Hey! Nereye gidiyorsunuz?" şirketin görevlileri beni bir alışveriş merkezinin önüne bırakıp arabayla gidiyorlar. Burada sahiden ne işim olabilir ki? Onca işin gücün arasında eğlenmem için buraya gelme hakkını kendimde bulamıyorum.
Etrafımda bir daire çizecek şekilde dönüyorum. Gidebileceğim pek fazla bir yer yok çünkü bu bilmediğim yerde kaybolmak istemiyorum. Merdivenlerden çıkıp alışveriş merkezine giriş yapıyorum. Güvenlikten geçtikten sonra mağazalara göz gezdiriyorum.
Böyle bir yerde olduğuma göre, bana da tadını çıkarmak düşer değil mi? Kafama esen giysi mağazasına girip kıyafetleri deniyorum. Ancak param çok kısıtlı olduğu için onları satın alamadan çıkıyorum.
Daha sonra eğlence bölümüne gidip, bilardo salonuna giriyorum. İçerinin loş bir ortamı var, kırmızı - mavi ışıklar da güzelleşmesini sağlıyor. Bilardo masasının önünde serseri tipli iki oğlan görüyorum. "Birer el oynamaya var mısın?" bir tanesi teklif edince kabul ediyorum. "Hm neden olmasın?"
"Kaybeden, oyun ücretini öder."
"Oh pekala."
Bana teklif sunan oğlanla oynadığım oyunu ben kazanıyorum. Bana gıcık oluyor ama bu umurumda bile değil.
Daha sonra arkadaşı ile oynadığımda, yine ben kazanıyorum. İkinci rakibim, diğeri gibi gıcık davranmanın aksine beni tebrik ediyor. "İyi işti dostum." omzumu sıktığında gülümsüyorum.
"Size iyi eğlenceler." saçlarımı karıştırıp göz kırpıyorum ve arkama bakmadan salondan çıkıyorum. Sıradaki durak, yemek katı. Yürüyen merdivenlerden ve asansörden gerçekten korkan bir olduğum için, yorularak da olsa üç katı normal merdivenlerden çıkıyorum.
Tavukçuda tek kişilik basit bir menü sipariş edip on beş dakikada karnımı doyuruyorum. Cüzdanıma baktığımda ise artık durmam gerektiğini düşünüp para harcamayı kesiyorum.
Her katın ortasında bulunan oturma yerlerinden birine geçiyorum. Ceketimin iç cebinden yanımdan hiçbir zaman ayırmadığım kalem ve kağıdımı çıkarıyorum. Bana verdikleri şarkı sözünün devamını getirmeye başlıyorum, bizden daha başka bir şey isteyemezler. Sonuçta bizler birer idolüz, yeteneğimiz bu değil mi?
Senin için bir şarkı olsaydım, nasıl bir melodi olurdu hayal et.
-
Aşk anlaşılması zor değildir
Yalanlar olmadan her şeyi açıkça ifade ettiğin zaman
İçindeki sadeliği, güzelliği ve sevimliliği tadacağım
Mavi esintin ve pembe sıcaklığına
Artık karşı koyamıyorum
Bölüm sonu
*doyoung huzurla yemeye çalışır*
*ten, doyoung'un yanına yemek yiyen bir tavşancık koyar*
*sinirlenir*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gold | nct
Fiksi Remaja❝senin için bir şarkı olsaydım, nasıl bir melodim olurdu hayal et.❞ •° 10.07.2016 @Chaeold ile dostluğumuzun birinci yıldönümü şerefine.