8.Bölüm

162 6 3
                                    

Bazen keske dediğiniz kişiler olur ya iste hayatımda ikinci kez keske kunlandım. Fazla hata yapmam. Özellikle erkeklerle ilgili ama bu kez yaptım. Bora. Ah neden ? Neden? Onun gibi playboy neden? Mafya neden? Neden? . Keske buraya gelmeseydim. O zaman tanımazdım onu. Onun beni çok üzeceğini biliyorum. Çünkü onun tipinde kimseyi sevecek biri yok. Onunla görüşmessem unuturum. Kendimi kaptırmamalıyım.

Lavabonun önüne geçip iki yanından destek aldım. Elimi yüzümü yıkayıp Yağmur lazım olur yanında bulunsun diye koyduğu kapatıcılarla göz altlarımı kapattım. "Kendini kaptırma" diye fısıldadım kendime.

Lavabodan çıkıp aşağıya indim. Bahçede çıkışa doğru yürürken biri bileğimi tutup kendine çevirdi. Bora.

"Müstabel gelinim" Boranın kaçık amcası. Bora hemen elerimizi kenetledi.

"Hoşgeldin amca" Boranın amcası yanıma gelip elini uzattı. Elini tutup öptüm.

"Benim okulda işim var " dedi kaçık amca. Amca yanımızdan giderken

"Can pi* sana birşey mi yaptı? Hem nereye?" dedi Bora.

"Sanane neyiz biz sevgili mi ? Biz aahan için sevgili oyunu oynuyoruz. Yani bu oyun bana karısma" dedim. Çıkısa doğru giderken birden kolumu tutup otoparka getirdi. Arabasını açıp beni bindirdi. Kendiside bindi. Arabayı çalıştırıp otoparktan çıktı.

"Nereye?" dedim.

"Biz sevgili değiliz. Unuttumu bu bir oyun" ah taklidimi yapıyor. Kendimi kaptırmamak için uzaklaşıyorum. Geliyor giriyor dibime.

Ormanlık yola gireli 10 dakika oluyordu ki araba birden durdu. Bora tutmasaydı ön camdan fly.

" ne oldu?"

"Motor arıza yaptı"

"Ya böyle araban var bozuluyor"

"Hadi in yüriyelim ev filan görürüz"
Kafamı salladım. Ormanda yaklaşık yarım saatir yürüyoruz ve telefin çekmiyiyor.

"Ah! Ayağım .... Burktum" dedim. Lan ne arıyor ama.

"Kızım seni taşımam için bahane yaratma"

"Ukala... ah zaten taşıma lan ne taşıyon" dedim. Bir adım atmıstım ki yerle bulaşacağım için gözlerimi kapattım. Ana dur fly yapıyom. Bora beni kucağına almış.

"Bir ara teşekkür edersin" dedi. Boraya baktığımda alnında ter damlacıkları var ve şaçı ısladığı için bir kaç tutumı alnına düşmüs. Yeni yeni sakalları çıkmaya başlamış. Şu an tam biscolata erkeği. Allahım bu sene etrafım biscolata erkekleri ile kaplı.

"Daha ne kadar kessicen" dedi.

"Ne kesmesi be - karşıya bakar - ... Aaa ev Bora ev" Bora benim abktığım yere bakar ve adımlarını hızlandırır.

Karşımda çok tatlı bir ev duruyor. İki katlı biraz küçük ve duvarları benbeyaz. Evin kapısana geldiğimizde kapıyı çaldı ama açan yok. Bora beni kucağından indirip kapıyı açtı. Direk solan önümüze çıktı. Bir dar koltuktan başka bir şey yok. Ve bir şömine. Zar zor yukarı çıktım. Bütün odalara baktım ama bir şey yok.

Yavas yavaş aşağıya inip " yukarıdaki odalar bon-boş " dedim. " ben ormana odun toplamaya gidiyorum. Sende evde ne varsa yap" kafamı tamam anlamında salladım.

******

Bora gidince dolabta bulduğum beş yumurtayı biraz peyniri ve ekmeğı başaya koydum. Başka dolabta bulduğum hazır çorbayı da yapıp Bora bekledim.

Dışarıdan sesker gelince dısarıya çıktım. Bune be! Bora üstünü çıkarmış idun kırıyor. Ulan ben bir filmlerde görmüstüm. Ama gerçeği baya iyi.

"Ağzını suyunu sil ve masaya otur" dedi. Hemen içeri girip masaya oturdum. Sömineyi yakıp yemek yemeğe basladı.

"Yemekten sonra sana bir şey söyleyecem" dedi.

Yemekten sonra şömineni başına oturmuş bekliyorduk.

"Evet ne söyleyecen"

"Canla yakınlaşmanı istemiyorum"

"Bak bana karışma sadece oyun amacı sevgiliz"

"Bana bak ben bu oyunu bizmak istiyorum. Çünkü..." elimi tutup dısara çıkardı.

Beyaz duvarın üstünde Sadece benim ol Yazıyordu. Ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum.

"Gülümsemen... Başka bir erkeğin yanında gülmeni... Başka bir erkeğe sarılmanı... Öpmeni.... İstemiyorum. Bana gülümseyip... Sarılmanı... Öpmeni istiyorum. Aslı... Bu oyun gerçek olsun ve Sadece benim ol" dedi.

"Devam et"

"Bu kadar kızım"

"İnsan bir seni seviyorum der"

"Demek ki sende beni seviyorsun o zaman kısa etek şor elbise türlerini dolabından atıyorsun"

"Hala ukalalık yapıyor.Öküz. Ya bir romintiklik yapmıyorsun devamını getir."

******

Karnımdaki baskıyla g9zlerimi açtım. Daracık koltukta yakın mesafedeydik. Hemen kalkıp Borayı dürttüm. Dün mecburen bu koltukta uyumak zorunda kalmıştık. Ya !!! Adam biri kaçırıyor ama evede ne yatak var ne birşey. Kedin bile bile yapmıştı.

"Ya uyan birazdan Emre gelicek" dedim.

İyice ona yaklaştım dizlerimi koltuğa koyup yüzünü inceledim. "Oha tatlılığa bak bir insanböyle tatlı uyuyamaz o dudaklar gel beni öp diyor" diyen iç sesime fesalatlasma dedim.

"Bir insan uyuken bu kadar tatlı olamaz" dedim tam kalkacakken kolumdan yakalayıp beni kendine çekti. Uuu! Fazlamı yakındık ne? Dudjları iyice dudağıma yaklaştırıp"Bu tatlılığın tadına bakmak ister misin?" dedi.bunu soylerken dudaklarımız sürtüyordu.

Allah komşular bu ilk öpücüğümü alacak benden diye feryat edesim geldi ama öpşürüz diye ağzımı açamıyordum.

Dudağını dudağımla buluşturduğunda hafif öpüyordu. Bende beceriksizce karsılık verdiğimde daha sert öptü. Daha fazla nefessiz kalmayıyacağim için ondan ayrıldım.

"İlk öpcüğünü nefesini keserek aldım"

"Ne alaka"

"Çok beceriksiz öpüyorsun"

"Birincisi benim ilkim değilsin. İkincisi sen çok deneyimlisin herhalde"

"Birincisi ilkin kim lan ikincisi yani biraz ve dudağının tadı güzelmiş"

"Yani biraz mı? Her gece yatağa başka kadınlarda atıyorşundur. Her gece barlara gidip kızları yürütüyorsundur. Tabi tabi sen ćok deneyimlisindir. Melisi de öpmüşsündür. Hata yatağa -" sözümü kesen Bora sözleri değil dudaklarıydı. Hemen kendimi gericekecekken belime elerini sardırdı. Çok sıkı tutuyordu hayvan. Debelenmemin faydası olmayınca bırakmasını bekledim. Dufaklarımdan ayrılınca

"Bana bağırır veya çok konuşursan bu gibi susturma tekniklerimi sergilerim" diyip göz kırptı.

"Ahh! Sende alıstın ha!" dedim.

"Hatunum değilmisin?" dedi.
Alhaım tatlılığa bak!
Hatununum.

Benim MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin