1.Bölüm

265 12 0
                                    

Duyduğum sesle yavaş yavaş gözlerimi araladım.

"Aslı, aslı hadi uyan" bu ses Eceye ait.

"Beş dakika daha"

"Aslı uyan otobüsü kaçıracaksın" dedi.

Evet siz şimdi nereye gidiyor bu kız ? Diye soruyosunuz. Yaşadıklarımdan sonra burada kalamam. İstanbula geri dönüyorum. İstanbula gitmemin tek sebebi o. Onun bana yaptıklarını ben Ece ve Yağmur biliyor.

"Saat kaç ?" dedim.

"Bir saat içinde otobüsün kalkıyor"

Allahtan dün bavulumu hazırladım. Ece odamdan çıktığımda ılık bir duş aldım. Bornozuma sarıldım ve saçımı kuruttum. Dolabımın karşısana geçtim ve elimi kırmıdı şort ve salaş beyaz bir t-şort aldım. Hızlıca üstüme giyip aşağıya indim. Eceyle bir taksiye binip otogara vardık. Saatte baktığımda 5 dakika sonra otobüsün kalkıcana anladım. Ece boynuma atlayıp sıkıca sarıldı. Boynumdan ayrılırken

"İstanbula indiğinde haber ver. Ara sıra seni görmeye İstanbula gelicem" dedi.

"Tamam. Kendine iyi bak seni özleyecem" dedim.
Bavullarımı otobüse koyup otobüse bindim. Kulaklığımı takıp uykuya daldım. Uyandığımda otobüsün boşaldığını gördüm. Bavullarımı alıp otobüsten indim. Annemi gördüğüm de boynuna atlayıp sarıldım. Annemden ayrılıp Yağmura sarıldım ayrılırken kulağa eğilip

"Her şey bitti üzme artık kendini" dedi.

Yağmur saftır kalbi çok güzeldir ve beni çok iyi tanır. Fiziksel açıdan fiziği iyidir ve gerçek sarışındır.Beni düşüncelirimfen annemin sesi ayırdı.

"Hadi tatlım taksiye bin" dedi.

Taksiye bindim. Koskoca 3 ay bitmek üzere geçirdiğim en kötü yaz tatili oldu. Varlıklı bitr ailenin çocuğum. Babam ölmeden önce çalışıp çok şirketler açtı. Babım ölümünden sonra annem işi devir aldı. Annem benden habersiz beni bir koleje yazdırmış. Ateş koleji Yağmurda o okulda olduğu için şanslıyım. Ateş kolejinin bir avantajıda o okulda okuyan öğrenciler iyi meslek sahibi olabiliyorlar. Sessiz yolculuğun ardınan eve gelmiştik. Annem kapıyı açıp içeri girdi tabi biz de arkasından. Yağmurla benim odama gittik. Yağmur yatağın üstüne bağdaş kurdu. Ben de tam karşısına onun yaptığı gibi bağdaş kurark oturdum.

"Okul hakkında konuşalım mı?" dedi

"Yağmur çok yorgunum yarın konuşsak olur mu ?" dedim.

"Olur" diyip ayağa kalktı. Bende ayağa kalkıp ona sıkıca sarıldım. Yağmur odadan çıkınca iyi bir duş alıp ayıcıklı pijamalarımı giyip kendimi uykuya teslim ettim.

Sabah alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Neden alarm kurduğumu ? Bir bilsem okul yok bir şey yok. Kalkıp saate baktım 12:35 . Gerçekten çok uyumuşum. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadım. Üstüme siyah şort ve salaş siyah t-şort giydim. Telefonumun sesiyle telefonumu elime aldım.

Gönderen:05*********
İstanbula gelmişsin. O üstündeki şort ne? Ben sana şort giyme demedim mi?

Telefonumu arka cebime koydum. Hızlı adımlarla evden çıktım. Telefonumun sesiyle mesajı açtım.

Gönderen:05*********
Evden o kadar hızlı çıkma düşüp bir yerini incitrceksin.

Telefonumu arka cebime koyup koşmaya başladım. O piskopat gene beni bulmuş. Hiç bir yere hiç bir şeye bakmadan koştum. Anniden kendimi yerde buldum.

Kafamı kaldırdığımda yeşil gözlerim bir çift koyu kahverengi renkle karşılaştı.

Ayağa kalkıp üstümü temizledim.

"Yavaş be" dedi.

Tam özür dileyecekken konuşmaya devam etti.

"Ne yapıyorsun küçük " dedi. Ne? Bana o küçük mü dedi? Yani bakılınca aramızda fazla yaş yoktu.

"Asıl sen ne yapıyorsun? Birde ben küçük değilim " dedim.

"Hem çarpıyorsun hem atar yapıyorsun Küçük" dedi.

"Bana küçük demeyi kes bay ukala" dedim.

Tam arkamı döndüm gidecekken.

"Önüne bakmayı unutma ve adım Bora sonra görüşürüz küçük" dedi.

Arkamı dönmeden küçük çocuklar gibi ayağımı yere vurup

"Bana küçük demeyi kes" dedim. Arkamdan bağırarak

"Tanıştıma memnun oldum"dedi. Arkama bakıp ona öldürücü bakışlar atıp hızla eve geldim.

İyi bir duş alıp üstüme ayıcıklı pijamalarımı giyip kendimi uykaya teslim ettim.

Sabah erken uyanıp odadan çıktım. Kahvaltıya indiğimde Yağmuru gördüm. Yağmur kolumu tutup odama çıkarttı.

"Yağmur açım kahvaltı yapalım" dedim.

"Yok kahvaltı dün ne oldu ? En inve ayrıntına kadar bilmek istiyorum" dedi

Dün olan herşeyi Yağmura anllatım.
Oda buna karşılık

"Çocuk yakışıklımıydı? Ondan hoşlandım mı? Kaslı mıydı ? "

"Canım sinirden ona dikkat etmedim" dedim. Normal bir gün geçirip yattım.

Alarmın sesiyle gözlerimi araladım. Yeni okulumda serbest geliniyormuş. Bunu da zeki arkadaşım Yağmur dedi. Birde Yağmurla okula gitseydik süperdi ama neymiş hanım efendi sevgiliyse gidicekmiş ben haledermişim Yağmurun sevgilisi Arda hiç sevmem kendisini bi kere çapkın onun yüzünden Yağmuru üzmesini istemiyorum. Duş aldıktan sonra yüksek bel yırtık siyah kot pantolunumu ve salas bi badi giyip okula gittim.

Okuldan içeriye girince 10 saniyelik herkesin bakışı üstümde olup sonra geri çektiler. Birilerinin bana öyle bakınca

İç ses "Ne bakıyonuz lan?" diye kükrüyor. İyice içeriye girince bir grup gözüme takıldı. Hani her okulda bir havalı grup varya işte o gruplardan sanırım. Bir kızla bir erkek konuşuyorlar. Kız kızıl saçlı erkekde tipi yerinde. Bir erkek
-onunda tipi gayet iyi- telefonla uğrasıyor. İki kızda bir erkekle konuşuyor dediysem resmen erkekğin kucağınalar

Tövbe tövbe.

İki kız da çakma sarısın bu kızlar sanırım... Bir dakika.
Bu çocuk ...

Bora (Bay Ukala)

Benim MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin