SOĞUK HATIRALAR

22 1 1
                                    

Hafifçe gözlerimi araladım. Rüyalarımda beni yaşatan o yüzle karşı karşıyaydım.
-Nihayet kendine geldin. Şimdi;
Tek bir açıklama yapma hakkın var. Aksi takdirde arkamda gördüğün adam kalbini sökmek için yanı başımda duruyor. Bu kadar laubalilik ve saygısızlık yeter. Anlat haydi...
- Bazı şeyleri bulanık hatırlıyorum. Sana sadece bilmen gereken çok önemli birşeyi anlatmamışım. Bunuda bilinçaltında geçmişimi gördüm ve az çok anlatacak kadar aklımda kaldı. Sydney, baban o eve gelen adamlarla bir anlaşma yapmıştı. Beni onlara satmak karşılığında. Para karşılığında. Sanırım büyük bir kumar borcu varmış. Öğrendiğim kadarıyla. Belki daha fazladır. Beni onlara vermeleri karşılığında hem borcunu bitireceklerdi hem de para vereceklerdi. Bu işi de gayet iyi becermişti ki baban birgün beni eski evinize çağırdı. Sen o sıra markete gitmişsin sanırım. Bana seni öldürmekle tehdit ettiklerini söyledi. Borcundan dolayı beni onlara verip anlaşmayı bitirecekti. Bense düşünmeden kabul ettim. Sana zarar vermelerinden öyle korkmuştum ki? "
  Biraz boğazımı temizledim ve bir bardak su içtim. Başımda öyle bir ağrı hissediyordum ki kelimelerim yavaşlıyordu. Zorlukla devam etmeye başladım;
Babana gücümü kullanabileceğimi söyledim. Onları yenebileceğimi ve senin yanında olduğum sürece hiçbirşey yapamayacaklarını söyledim. Fakat tehlikeli olduklarını ve bir şekilde seni öldürebileceklerini söyledi. Kabul ettim ve anlaşmanın olduğu yere beraber gittik.  Beni bağlayıp kanımı aldılar. Vücuduma öyle bir zehir enjekte etmişlerdi ki hiçbirşey hatırlamamaya başladım. Aralıklı olarak sadece seni hatırlayabiliyordum. Fakat çevreme öyle şeyler yapıyordum ki azalan kanıma rağmen. Dehşet saçmaya başlamışım elimde olmadan. Masum insanları yaralamaya başlamıştım. İstediğim binayı yıkabiliyor istediğim binaya birşey ekleyebiliyordum. Fakat zihnim ve aklım kapalıydı. Zehir beni kendisine bağlamıştı. Bu yüzden sanırım bilmeyerek seni de kendimden uzaklaştırmışım. Benden aldıkları kanı ne yaptılar bilmiyorum. Sonra sana birşey yapacaklarını düşündüm. Size geldim. Dediğim gibide oldu. Babanı ortadan kaldırmayı hedeflediklerini öğrendim. Seni koruyabildim fakat baban için çok üzgünüm Sydney. Babanın ölümünden ben sorumlu değilim. Ama onu koruyamadığım için beni cezalandıracaksan ölümüm senin elinden olsun. Sana yemin ederim sesimi çıkarmam.
Şimdi Sydney, ne yapacaksın?
-Seni görmek istemiyorum. Yaraların zaten iyileşiyor yavaş yavaş. Hücrelerin yenilenmeye başlamış. Kendine geldiğinde seni burda görmek istemiyorum. Lütfen git!
-Pekala. Unutma hep yanındaydım. Ve yanında olacağım. Ölene kadar.
Vücuduma soğukluk giriyordu. Ama gücümü toparlamam gerekiyordu. Her ne olursa olsun, Sydney benim sevdiğim kadındı. Ne kadar babası benim canıma kast etmek istediyse de ben Sydney için onu bağışlıyordum.
Ve onun için babasının intikamını almaya yemin ettim.

BİR SIRRIM VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin