KUMA

40

KIRKINCI BÖLÜM .

Zeyno'dan

Heyecandan ölmek üzereydim , kaç yıldır hayalini kurduğum hayatım yakında benim olacaktı . Ali benim olacaktı .

Bugün istenmeye geliyordum .

Ali'nin ailesi dün uçaktan inmiş ve geleceklerini haber etmişlerdi .

Şimdi ise aynanın karşısına geçmiş kendime bakıyordum .Fön çektirip  at kuyruğu yaptığım saçlarım , Mor kalın askıları olan dizimin bir karış üstündeki elbise ,mavi gözlerimi ortaya çıkarmaya yönelik sürülen eyelenir ve rimel ile hazırdım . Dudaklarıma son olarak uçuk pembe bir parlatıcı sürüp boynuma çilekli parfümümden bocaladım .

Kapıdan içeri giren Dalya'ya bakıp gülümsedim . Üç gün sonra düğünleri olduğu halde benim işletim ile uğraşıyorlardı .

Yanına gidip elinden tuttum .

"Ben özür dilerim bu kadar telaşının arasında seni burda bulundurduğum için , ama ben seni ablam yerine koyuyorum Dalya , onun için burada olmanı istedim , ama şimdi düşündüğümde bencillik etmişim gibi geliyor " dedim . Elini tuttuğum elimi sıkıp gülümsedi .

"Ben burada olmaktan çok ama çok mutluyum , ama beni şişmiş karnımla fazlalık olarak görüyorsan orası ayrı " dediğinde kahkaha attım .

"Asla böyle düşünmem yengelerin en güzeli "

----

Kapı çaldığında telaş ve heyecanla yerimden kalktım , Ali'nin ailesini daha önce bir kez görmüştüm ,ablası hariç ama onunla da  geçen gün tanışmıştık tuhafta olsa .
Annem kaş göz işareti ile kapıyı işaret ettiğinde düşüncelerden sıyrılıp kapıya koştum .

Kapıyı açtığımda karşımda çiçek ve çikolatası elinde yeni traş olduğu belli olan pürüzsüz cildi ile Ali vardı . Ve benim nefesimi kesecek kadar yakışıklıydı . Hamile kadındım ben bu kadar çarpıntı bana yeter.

"Hoşgeldiniz " diyerek hepsini içeriye davet ettim .

Yarım saat kadar sohbet edilmiş sıra kahvelere gelmişti .

Herkeze nasıl içtiğini sorup , tek tek kahveleri hazırladım . Ali'nin fincanını ayrı tezgaha koydum .Bu arada içeri giren Dalya bana bakıp kıkırdadı .

"İşte en sevdiğim kısım ama benim tuzlu kahvemi baban içmişti yanlışlıkla , içimde kaldı " demesi ile ne demek istediğini anlamıştım .

Hemen abimin kahvesini de  tezgaha koyup ikisinin içini bolca tuz karabiber acı biber kimyon eklemiştim . Dalya kusacakmış gibi elini ağzına getirdiğinde kahkaha attım .

"Kimse bizim elimize birini düşürmesin " dediğinde gülerek başımı salladım .

Kahveleri tek tek sahiplerine verip en sona abim ve Ali'nin kini bıraktım . Hemen sonra Fuat amca söze girdi .

"Allah'ın emri Peygamber'in kabriyle kızınız Zeyno'yu oğlumuz Ali'ye istiyoruz " babam bana bakıp onay almak istediğinde hafifçe başımı salladım .

"Gözümün nurunu oğlum dediğim adama emanet ediyorum daha ne olsun verdim gitti " dediğinde içimde ki Zeyno davulunu eline almış bir oraya  bir buraya içimde göbekler atıyordu .

Ali'nin yüz ifadesine baktığımda gerçekten mutlu olduğunu gördüm .
Bana gülümseyip kahvesinden bir yudum aldığında renginin attığına şahit oldum . Sonra içeride bir öksürük krizi ve çığlık çıktı aynı anda babamın ve Dalya'nın sesi yükseldi .

'Yine mi sana geldi baba '

"Yeter Baler yüzünden çektiğim yeter be kızım "  diye bağırdıklarında kahkahalarımız evi inletiyordu . Abimin kahvesi yine babama gitmişti .

Bölümün Devamı gelecek ....

____

Size kısa bir kız isteme ❤️❤️ Alzey 'cileri görelimmm ⭐️

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin sizleri seviyorum devamı En kısa zamanda . 😍