PROLOG

63 7 4
                                    

Hava daha yeni yeni aydınlanmaya başladığında adımını atmıştı bu anılarla dolu adaya genç adam. Adaya geçmesine yardımcı olan tekneden ufak çantasını alarak yürümeye başladı.

Eskiden mutlu geçtiği, güzel anılar yaşadığı bu yoldan geçerken artık içi öfke doluyordu. Nasıl bu kadar kör olabildiği aklına geliyordu. Sabahın ilk ışıkları olduğu için her yerin kapalı olması onun işine gelmişti. Kimselere görünmeden mavi kapılı evin kilidini açarak içeriye girdi. İçeri girmesiyle anılar yine beynine hücum etmişti. Kendine gelebilmek için evin içinde dolaşmadan doğruca mutfağa girdi. Çabucak bir su ısıtıp dolapta bulduğu kahveyi yaptı. Fincanı alıp salona geçti ve düşünmeye başladı.

Ona bu kadar senesini kaybetmesine neden olan, hayatından çalan insanlardan intikam alacaktı. Onu ayakta tutan tek şey geri alacakları ve ona bunu yaşatan insanlara yaşatacaklarıydı.

Oturduğu yerden doğrulup camdan dışarıya baktı. Hava artık iyice aydınlanmış, esnaf dükkanlarını açmaya başlamıştı. Bir anda gözüne 20 yaşlarında bir kız çarptı. Kumral ve dalgalı saçlarıyla tıpkı Başak'ı andırıyordu. Onu da zaten ilk camdan bakarken fark etmemiş miydi? Yıllardır çapraz evlerinde yaşayan Başak'ı ne kadar geç fark etmişti. Kendine kızıyordu her seferinde.

Başak.

Ne kadar da özlemişti onu. Her şeyi yolunu koyup ona olan özlemini bitirecekti. Artık mutlu olmak onun hakkıydı ve bunun için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdı. Her ne olursa olsun.

AdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin