"Kim Taehyung? "
Taehung sınıfta adının yankılanmasıyla kafasını koyduğu sıradan ayırdı.
"Benim?"
Öğretmen olduğunu anladığı kişi gözlüğünü düzelterek tekrar konuşmaya başladı.
"Kendini tanıt."
Taehyung oflayarak oturduğu yerden kalktı ve üstünü silkeleyerek konuştu.
"Adım Kim Taehyung. Bu okulda okuyorum. Bu sınıfta eğitim görüyorum ve bu sınıfa giren öğretmenlerin anlattığı derslere katılıyorum."
Umursamazca geri yerine oturdu.Sınıfa baktığında herkes şaşkınca ona bakıyordu.
"Ah...Taehyung bize istersen kendini tanıt. Mesela aileni, kardeşin var mı ya da annen ve baban ne iş yapıyor?..."
Taehyung yutkunarak oturduğu yerden kalktı ve titreyen sesini umursamadan konuşmaya başladı.
"A-annem ben daha altı yaşındayken babam ve b-beni terk etti.Babam da..."
Taehyung derin bir şekilde yutkunarak tekrar konuştu.
"Babam da bana bakamadığı için bu okulun yurduna verdi...On yaşındayken."
(Okulun yurdu böyle bir şey hem çocuk esirgeme kurumu gibi hem de okul yurdu artık siz hayal edersiniz :*)
Sınıftaki ona bakanların hepsi önüne dönmüş, öğretmeni ise gözleri iri bir şekilde hala Taeyi dinliyordu.
"Yeterince kendimi tanıtım mı?Umarım bu sizi tatmin etmiştir."
Yerine oturdu ve boğazında oluşan anlamsız yumruyla yutkunması on saniyesini aldı.
*
"Yarın tatil Tae,ne yapalım?"
Jungkook heyecanla yatakta oturan Tae'nin yanına geldi ve elindeki iki kahve kupasından birini ona uzattı.
"Aslında luna- SEN KAPAT ÇENENİ!"
Jungkook derin bir nefes aldı ve boş olan eliyle esmerin saçlarını karıştırdı.
"Yine mi Taehyung?"
Taehyung umutsuzca kafasını salladı.Jungkook esmerin yatağına gitti ve yastığın altındaki şişelerin sadece birini aldı. Avucuna dökerek iki tanesini aldı. Şişeyi tekrar eski yerine koyup Tae'nin yanına oturdu.
"Bir günde iki taneden fazla yok."
Taehyung kendine uzatılan haplara baktı ve iç geçirip eline aldı.
"Sonsuza kadar böyle mi devam edecek Kookie? Ne zaman konuşmaya başlarsa o zaman hap mı içeceğim? "
"Hayır Taehyung. Kurallarımıza uyduğun sürece bir zaman sonra artık haplara bile ihtiyacın olmayacak. "
Jungkook kocaman gülümsedi ve bir şişe suyu Taeye uzattı. Tae haplara karşı buruk bir şekilde gülümsedi ve ağzına atıp üzerine de suyunu içti.
"Eee nereye gidelim diyordun? "
"Hah! Şey uhm... Bak kabul etmezsen anlarım so-"
"Nereye gidecektik? "
Taehyung biraz çekinerek cevap verdi.
"Lunapark? "
Jungkook kaşlarını çatıp Taehyung'a baktı.
"Orası senin yaşına göre biraz küçük değil mi Tae? "
Taehyung bağdaş kurup ellerini önünde oturan Jungkook'un ellerine kenetledi.
"Biliyorum. Ama çok eğlenceli! Uzun... Çook uzun zamandır gitmiyorum oraya Jungkook. Lütfen gidelim lüütfeeen~"
Jungkook ellerine kenetlenen ellere baktı ve heyecanla o da gülümsedi.
"T-tamam Tae bu kadar çok istiyorsan gideriz sorun değ-"
Sözünü kesen şey boynuna sımsıkı sarılan esmerin kollarıydı.
"Teşekkürler Kookie! "
Jungkook yaşadığı şoku atlatmaya çalışırken tereddütle ellerini diğerinin beline koydu.Taehyung ne yaptığının farkına vardı, ancak sırıtmaya devam ederek sarılmayı kesmedi.Kafasını Jungkook'un boyun girintisine yerleştirdi ve derin bir nefes aldı.
"Çok güzel vanilya kokuyorsun Kookie. "
Jungkook boynundaki sıcak nefesden dolayı ne kadar sertleşmemeye çalışsa da elinde değildi.
"T-teşekkürler Tae... "
Taehyung birden kalktı ve Jungkook'un ensesinden tutarak kendi boynuna bastırdı. (Azgın ergen fjklk)
"Ben nasıl kokuyorum Kookie? "
Jungkook önündeki sertliği umursamadan ellerini Tae'nin omuzlarına yerleştirdi.Omzu ile boynunun birleştiği noktadan derin bir nefes aldı. Bu... Mükemmeldi.
"Hım... "
Taehyung heyecanla ne söyleyeceğini bekliyordu.
"Tam anlayamadım bir daha koklayayım. "
Jungkook sırıttı ve Taeye daha fazla yaklaşarak daha derin bir şekilde nefes aldı.Tanrım... Bu gerçekten de vazgeçilemez bir harikalıktı.
"Mm... Karamel? "
Jungkook kafasını kaldırdı ve burunları neredeyse birbirine değecek olan esmere baktı.
"N-ne? "
Jungkook bir eliyle Tae'nin saçlarını kulağının arkasına taradı ve dudaklarına bakarak gülümsedi.
"Karamel kokuyorsun. "
Taehyung kızaran yanaklarının görünmemesi için kafasını aşa eğdi.
"G-güzel mi peki?"
Jungkook eliyle çenesini tuttup kaldırdı ve yüzlerini daha da yakınlaştırarak gözlerine baktı.
"Mükemmel."
İkisinin de gözleri dudakları arasında gidip geliyordu. Taehyung elini Jungkook'un ensesine yerleştirdi.Jungkook yutkunarak kaç dakikadır izlediğini bilmediği dudakları izliyordu.
Taehyung kesik kesik nefeslerle kafasını hafifçe sağa yatırdı.Jungkook nefes almayıp kafasını hafifçe hala baktığı dudaklara yaklaştırdı ve ikisi de gözlerini kapatarak dudaklarının buluşup hareket etmesine izin verdi.
--------
Selam bebeklerim!
UuUuUu diğer bölüm müko olcak fnsjkddkfj
Yazarınız -olmayan- tatilini yapıyor ve bu yüzden geç yb atıyor 😭😭
Şimdi de Namjin'e yazmaya gidiyorum baay ❤
(Kontrol etmedim yazım hatası varsa sorry)
Bir de şu oluşan kalkınma... Allah yardımcımız olsun. 🙏🙏🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Voice In My Head || Vkook
Teen Fiction"A-ama o sana zarar vermemi i-istiyor Jungkook-" Jungkook ağlayan çocuğa sarıldı ve başını göğsüne yaslayıp rahatlaması için saçlarını okşadı. " 'O' diye biri yok,Taehyung.Sana bunu ispatlayacağım."