13.07.2016
Serkay
Bugün cansu gideli 6 yıl oldu. Beni bırakalı 6 yıl oldu. Bu gün bizimkilere söz verdiğim gibi yat ile gezeceğiz. Şimdi Cansu olsa nası heyecanlanırdı. Bikinisini alırdı, şort ve tshirt alırdı, havlu alırdı, hava soğuk olursa üşürsem diye de kıyafet alırdı. Hatta beni bile düşünür gelip bana da kıyafet alırdı. Nediyorum ben ya...'Sus Serkay sus yeter, yapma işte yapma hatırla'
'Naptın bana be Cansu, naptın'
Çantama bir şort aldım, havluya gerek yok. Bi tane tshirt aldım. Üstümü giyinip sörf okuluna gittim. Malum hayat bizim için devam ediyor. Kulaklığımı alıp evden çıktım. Arabama bindim ve sörf okuluna gittim. Bugün 3 tane çocuk vardı, onlara öğretecektim. (Keşke onların yerinde olabilsek, valla okulda böyle hocam olcak ben sabahın köründe uyanırım). Ilk olarak kız olana öğrettim, sonra biraz mola verdim onun için. Daha sonra bir erkeğe öğrettim. Ve son kişiye öğretirken, birinin resmimi çektiğini farkettim. Buda kim ya ?. Yüzü net değildi, uzaktan görünmüyordu, zaten gözlük takmıştı. Ona baktığımı farketti ve hemen kalkıp, gitti. Neyse son çocuğa da öğrettikten sonra arabaya binip eve geldim. Çantamı sırtıma takıp sahile doğru yürümeye başladım. Sahilde bizim çocukları gördüm ve hemen yanlarına gittim. Hep beraber yata bindik ve ipleri çözdüm. Önceden olsa bunları Cansu ile çözerdik. Ben 3 taneyi çözmüşken Cansu hala ilkimde olurdu. Beraber çözerdik.
'Yeter ulan yeter çık artık aklımdan' dedim kendi kendime.
Sahilde yine o kızı gördüm, fotoğrafımı çekiyordu. Kimsin sen ya. Kıza baktım, kız yine önceki gibi gitti. Kimsin sen?
Yola çıktvık. Damla ve Gizem güneşlenirken, Aylin ve Caner bir köşeye geçmiş konuşuyorlardı. Duygu ve erkekler otururken, ben her zamanki yerime oturup kulaklığımı taktım. Lanet olsun, yine aklımda sen varsın. Tam burda, burda otururduk, kulaklıkları takıp bağıra bağıra müzik söylerdik...
Baya bi açıldıktan sonra yüzmek için durduk. Zafer yine şovlarıyla atladı. Bizde Cansuyla el ele atlardık... Tek başıma atladım. Sadece suya inmek istercesine atladım, onları kırmakmak için atladım, ortamı uzmemek için atladım. Yani kendim için atlamadım. Zevk için atlamadım.
Herkes yorulunca çıktık. Hep beraber oturduk. Muhabbet ediyorduk. Duygu ve Efecan içecek getirmeye gittiler. Hep beraber kola içtik. Denizin keyfini çıkardık, yani çıkardılar. Ben ise çıkarmaya çalıştım. Olmuyordu, yapamıyorum.
"Arkadaşlar benim biraz başım ağrıyor. Bu günlük affedin beni. Çok kötüyüm."
Herkesin anlayışla karşılaması üzerine alt kata indim. Saate baktığımda 2 ye geliyordu. Yatağa yattım ve kendimi uykuya teslim ettim. Sanki saatlerce uyumuş gibiydim. Ama saat 3.30 du. 1.30 saat mi uyumuşum ? Yukarı bizimkilerin yanına çıktım. Suya atlamışlardı.
"Bensiz ne eğleniyonuz lannn" diye bağırıp suya atladım. Onu unutmam lazım. Anın tadını çıkarmam lazım. Damla ve Orçun ileri doğru açılıyorlardı.
"Ulan daha sörf tahtasına binemiyonuz. Ne açılıyonuz, boğulacanız. "
"Orçun bak Damlayı buraya getirebiliriz ama seni taşımayız be abi dön geri" diyince efe, herkez bir kahkaha patlattı. Yine herkez yoruldu ve yata çıktık. Havlumuza kurulandık.
"La abi hadi kalkın yemeği biz hazırlayalım."
"Iste düşünceli Zafer. Çocuğun sevgilisi yok, sizden daha düşünceli. "
"Teşekkür ederim, Gizemcim ama size kalırsak ot, salata falan yiyebiliriz. O yüzden bu Ibrahimi doyurmak lazım. Kim ibrahime yemek olmak ister ki..."
"Olsun ya, en azından bu da bir düşünce, en azından Ibrahimi düşünüyo. Ama aşk olsun, zafer siz varken ne zaman salata yaptık " diyince Damla ayağa kalktı ve cümlesine devam etti.
"Çok biliyorsanız kalkın yapın " dedi ve kızlar üst kata çıktı.Erkekler olarak yemek yapmaya başladık. Orçun, Damla için ; Efecan, Duygu için; Caner, Aylin için; Ibrahim kendi için ve bizde Zaferle beraber Gizem için yemek hazırladık.
Tepsiye koyup yukarı çıkardık. Herkes hazırladığı şekilde yemeğe başladı, başlamasına ama Ibrahim'i izlemekten kimse yemek yiyemiyordu ki...
Sonunda ibrahim yemeğini bitirince bizde yemeğe başladık. Tabi ki Ibrahim herkesin yanına gelip muhabbet etmeye çalışıp yemeklere dadanıyordu. Klasik İbrahim işte. Yemek bitince, kızlar kalkıp masayı topladılar. Son kez denize girmek için hazırlandık. Ve suya atladık.
"Oğlum ben açılıyom, sıkıldım. "
"Abi bekle bizi"
Efecan'ın söylediği üzerine durdum ve bekledim. Ardından Efecan, Duygu ve Zafer geldi. Hep beraber açılmaya başladık. Baya ileri gitmiştik. Ve yorulmuştuk. Bizimkiler görünmüyordu. Ama yatdan dolayı tahmin edebiliyoruk, nerede olduklarını. Biraz durduk, sırt üstü yatarak biraz dinledik. Sonra bizimkilerin yanına hiç durmadan gittik.
"Aşkım çok yoruldum ya ben çıkıyorum. "
Duygunun çıkmasıyla hepimiz çıktık. Ve kurulandık. Yola çıkmak için hazırlandık. Geriye dönerken herkes kendi halindeydi. Iskeleye geldiğimizde ipleri alıp bağlamaya başladım. Yine o kız vardı. Çaktırmadan baktım ve ipleri bağlamaya devam ettim. Kız hala oradaydı. Hepimiz evlere dağıldık. Kız hala peşimdeydi. Arkamı dönmemle kızın koşması bir oldu. Arkasından gitmek istedim ama gerçeklerle yüzleşmek istemiyordum...
Eve girdim. Ve direk kendimi yatağa attım. Uyandığımda saat 11 olmuştu. Acıkmıştım, direk mutfağa koştum. Kendime sandwich hazırladım. Dolapta biraz kola vardı, bardağa koydum ve televizyonun karşısına geçtim. Yemeğimi yedim ve bulaşıkları makineye yerleştirdim. Ve kapı çaldı.
'Yine ne oldu lan' dedim kendi kendime ve kapıyı açtım.
- ...
Sizce kim geldi ?
Serkay'ın fotoğrafını çeken kim?
Sizce bölüm nasıldı?
Bence bölümün başı sıkıcı olmuş olabilir. Ama söz veriyorum sonraki bölüm çok güzel olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Affet
Fanfiction13.07.2010 Serkay, sen bu mektubu okurken ben belkide Milanoya gitmek için uçağa binmiş olacağım. Belkide Milano'da ...