Ayrılık Zamanı

2. Bölüm- Romantiklik

Ali'nin ağzından
-Gitme
Sesin sahibine döndüğümde Selin olduğunu fark ettim.
Selin: Özür dilerim gitme!!! Bir daha söz giymeyeceğim. deyip sarıldı. Bende ona karşı sımsıkı sarıldım.
Selin: Çok özür dilerim geçeni zehir ettim keşke gelmeseydim.
Ali: Tamam gecenin bir önemi yok senden daha değerli değil.
Biran da dudağım da bir baskı hissettim. Öptüğünü fark ettiğimde hiç zaman kaybetmeden karşılık verdim. Ayrıldığımız da ikimizde nefes nefeseydik. Gözünü kapatmış nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. Bizimkiler ise ağızları o şeklinde bize bakıyordu. Biz ise burun buruna nefesimizi düzene sokmaya çalışıyorduk.
Emre: Sakin gençler!
Emre'nin sesi ile kendimize geldik. Selin ile yerimize oturduğumuz Selin başında ki şapka yı ayağın üstüne koymuştu.
Gecenin sonlarına doğru nerdeyse herkes sarhoştu ama Selin sadece bir bardak içmişti. Belliydi morali bozuktu.
Selin: Hadi kalkalım artık.
Herkes yavaş yavaş arabasına bindi. Selin herkesten önce arabasına bindi. Bana sadece el sallandı.
Selin'in ağzından
Bu gece bana çok iyi gelmedi bu belli birşey. Ali'nin gecesinde mahvettin zaten o yüzden biraz husursuzum. Araba çok sakindi. Emre uyumuştu. Ben içmemiştim Nazlı da diğerlerinden daha ayıktı. Sessizliği Nazlı bozdu.
Nazlı: Selin iyi misin?
Selin: İyiyim!!!
O sırada eve gelmiştik. Arabadan inmem ile eve girmem bir oldu. Eve girer girmez de direk odama çıktım. Üstümü değiştirdim. Elbiseyi de bir köşe fırlattım. O sırada kapı çaldı. Gir komutunu alınca girdi. Nazlı gelmişti.
Nazlı: Gelebilir miyim?
Selin: Gel.
Nazlı: Konuşa bilir miyiz?
Selin: Tabii
Nazlı: Selin iyi misin?
Selin: Değilim galiba!
Nazlı: Galiba?
Selin: Değilim. O anda o elbiseyi parçalamak istedim Nazlı. Keşke giymeseydim dedim. Bu olayı niye bu kadar büyütüğümü de bilmiyorum.
Selin ağlamaya başlar ve Nazlı'ya sarılır.
Nazlı: Gel sahile inelim.
Selin: Tamam hadi!!!
Deyip kalkarlar Selin giydiği pijama takımı ile gider.
Nazlı: Şuan çok komiğiz.
Selin: Aynen. İçelim hadi.
Nazlı: Sen beni burda bekle ben alıp geliyorum.
Selin: Tamam!!!
Nazlı gittikten sonra düşünmeye başladım. Ben onu giymeseydim ne olurdu. Mutlu olabilirmiydik. Peşimden Tuğçe gelmeseydi belki de akıllanmıyacaktım. Ve şuan bambaşka bir şey yapıyor olacaktım. Ve bunun gibi daha nicelerini düşündüm. Omzuma değen el ile irkildim. Döndüğümde Nazlı olduğunu görünce rahatladım.
Nazlı: Selin yine niye ağlıyorsun?
Dediğinde ağladığımı fark ettim.
Selin: Bilmem!!!
Dedim ve elindekileri aldım. Birini açıp içmeye başladım.
Selin: Nazlı ben gittikten sonra ne yaptı? Üzüldü mü?

Nazlı'nın ağzından
Selin gitiğimde ağlıyordu. O arada telefonum çaldı. İsme baktığımda 'Mavi Enişte' yazıyordu. Açmak ve açmamak arasında kalsam da daha sonra açmaya karar verdim.

Telefon Konuşması
Nazlı: Efendim!!!
Ali: Alo Nazlı. Nerdesin?
Nazlı: Sahildeyim!
Ali: Bu saatte? Kiminle?
Nazlı: Selin ile beraber. Selin biraz kötüydü o yüzden.
Ali: Şimdi ne yapıyor?
Nazlı: Ağlıyo!
Ali: Niye?
Nazlı: Ali bilmiyorum! Neyse ben onun yanına gidiyorum.
Ali: Nazlı! Telefon açık kalsa olmaz mı?
Nazlı: Niye?
Ali: Hadi Nazlı kardeşin için yap bunu.
Nazlı: Offf tamam!!!
Telefon konuşması son!

Selin'in yanına gittim. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. İçim parçalandı. Yanına gidip omzuna dokundu biranda irkildi.
Nazlı: Selin yine niye ağlıyorsun?
Selin: Bilmem!!!
Elimdekileri alıp içmeye başladı.
Selin: Nazlı ben gittikten sonra ne yaptı? Üzüldü mü?
Nazlı: Üzülmek az kalır. Çocuk kendi haklıyken, kendini haksız olarak görüyor. Kendi kendine konuştu. Ve daha neler neler. Kahroldu.
Selin: Nazlı ben artık onu sevmiyorum.
Nazlı: Nasıl?
Selin: Ben ona aşığım artık. Onun yanına geldiğimde onun gözlerinde mutsuzluğu gördüm. Gözlerinde ki öfke kaybolmuştu.
Kırgınlık vardı. Ben ona o anda sanki ihanet etmiş gibi hisettim.
Nazlı: Ayyy sen kör kütük aşık olmuşsun. Hadi eve gidelim.
Selin: Hayır!
Nazlı: Niye?
Selin: Al şu telefonu.
Selin bir anda telefonu bana uzatınca elinden aldım.
Nazlı: Napıcam!
Selin: Ali'ye video atıcağım.
Nazlı: Tamam!!!
Ali inşallah telefonu kapatmıştır. Video'yu görünce şaşırsın. Video başlatma komutunu alınca, başlattım.
Selin:
Aşkım senden bugünkü herşey için çok özür dilerim. Aşkım ben seni sevmiyorum...Ben sana deliler gibi aşığım. Senin için mini eteklerden de vazgeçerim bir değeri yok mini eteğin. Bu olayı unutalım. Sen benim için çok değerlisin. Senin için herşeyden vazgeçirim. İyi geceler Aşık olduğum Adam!!!
Selin gerçekten Ali'ye çok aşık. İnşallah Ali de onu bu kadar çok seviyordur.
Ali'nin ağzından
Selin ve Nazlı'nın konuşmasının çok az bölümünü dinledim. Benim o gittikten sonra ne yaptığımı sordu. O da anlattı daha sonrasını dinliyemedim o sırada Tuğçe kapıyı tıkladığını fark ettim. Kapattım, Tuğçe biraz iş hakkında konuştu, şimdi kesin sıra bize geldi.
Tuğçe: Selin'i affettin mi?
Ali: Ona dayanamam ki ben, Nazlı ile konuştum sahildelermiş ikisi, Selin çok kötü olmuş, ağlamış. Selin araba da çok kötüymüş. Emre dedi. Odasına gittiğinde Emre, elbisesini yere fırlatmış. Ama Selin oda da olmadığı için rahatça etrafa bakmış.
Tuğçe: Bu seni gerçekten çok seviyor.
O sırada telefona mesaj geldi. Telefona baktığımda Selin'den video geldiğini gördüm. Tuğçe ile birbirime baktık, o da şaşırmıştı zaman kaybetmeden videoyu açtım. Video izleyince gülme tuttu Tuğçe ile ikimizi.
Tuğçe: Bu kız sarhoş mu? Pijama ile falan.
Ali: Sarhoş olduğu belli değil mi?
Tuğçe: Belli belli. Cevap yaz. Hadi kuzen.
Ali: Buldum.
Mesajı:
Aşkım ben senin gibi pijama ile video çekemiyeceğim ama, Ben senin için herşeyden vazgeçerim. Ben sana deliler gibi aşığım. Olanlar için özür dilemene gerek yok. İyi geceler Tatlı belam!!!😍😘💑💏💕💞💖
Dedim ve gönderdim.
Selin'in ağzından
Sabah çok mutlu şekilde uyandım. Koşuya gidicektim vazgeçtim. Kahvaltıya indim. Nazlı daha kalkmamıştı. Çünkü sofrada yoktu. Ben kahvaltı yapar yapmaz kalktım. Abim beni de bırakırmısın? dedi için onun gelmesini bekledim biraz, daha sonra geldi. Arabaya bindik. Abim konuşmaya başladı.
Emre: Selin, güzelim iyi misin?
Selin: İyiyim abicim, kötü mü olmam gerekiyor.
Emre: Dünkü ol-
Selin: Dünü ben unuttum bile. Sen nasılsın abicim?
Emre: Bende iyiyim.
O sırada gelmiştik zaten. Arabadan inip direk odama çıktım pardon çıkıyordum.
Suna: Selin Hanım size bir çiçek ve bunu getirdiler.
Selin: Kim getirdi?
Suna: Bilmem:)
Odama doğru söylene söylene gittim. O sıra çiçeğin üstünde bir not buldum.
Not:
Ne seni unutmak gibi bir çaba var yüreğimde, ne de aşkımı körükleyen bir rüzgar, ne seni görmeden durabilecek kadar güçlüyüm, ne de kaybetmeye dayanacak kalbim var. SENİ SEVİYORUM AŞIK OLDUĞUM KADIN!💜
Bu kişinin kim olduğunu tahmin etmek zor değil. Elime hemen telefonu aldım. Ve Alişim'i aradım. İkinci çalışta açtı.
Telefon Konuşması
Selin: Günaydın Romantik sevgilim.
Ali: Sana da günaydın bebeğim. Nerdesin?
Selin: İşteyim. Sen?
Ali: Aynen bende işteyim.
Selin: Aldıkların için çok sağol!
Ali: Aaa ne almışım ben?
Selin: Çiçek ve çikolataları sen almadın mı?
Ali: Ben aldım ben, başka kim alcak?
Selin: Sadece sen alabilirsin. Neyse ben toplantıya giricem.
Ali: Benim sevgilim toplantıya gircekmiş öyle mi?
Selin: Öyle.
Ali: Neyse ben seni oyalamayim. Öptüm. Kolay gelsin.
Selin: Sağol aşkım sanada kolay gelsin.
Ali: Sağol.
Telefon konuşması son!!!
Deyip kapattım. Toplantıya girdim. Toplantıdan çıktım odama giricektim. Suna yanıma gelip.
Suna: Selin Hanım odanız da bir beyefendi var. Sizi bekliyor odanızda:)
Selin: Suna ne gülüyorsun? Gülüncek birşey mi var? Ve odada kim var?
Suna: Sorularınız cevabını içeri girince girince görüceksiniz.
Şimdi heyecanlandım. Acaba kim var? İçeri girdim içerde kimse yoktu. Bir anda kapıyla onun arasında kaldım. Kim olduğuna baktığımda şaşırdım.
- Şaşırmışa benziyorsun.
Bu kişi sevgilimdi.
Selin: Aşkım!
Ali: Efendim bebeğim!!!
Selin: Beklemiyordum!
Ali: İstersen gidebilirim!
Selin: Hayır sevgilim, kal, hem ben seni özledim.
Ali: Kalıyımmi?
Selin: Kal:)
Ali: O zaman ögle yemeğine çıkalım.
Selin: Olur, hadi.
Odadan çıktık. Suna da bize bakıp sırıtıyordu.
Selin: Ben yemeğe çıkıyorum. Sonra da eve geçicem. Nazlı'ya söylersin. Abime de söylersin araba otagarda.
Suna: Tamam Selin Hanım:)
Yemek yiyeceğimiz yere geldik. Sandalye mi çekti ben de oturdum. Yemeklerimiz sipariş edip beklemeye başladık.
Selin: Aşkım günün nasıl geçti?
Ali: İyi geçti bebeğim senin nasıl geçti?
Selin: Yorucu!
Ali: Aşkım akşam ne yapıcaksın?
Selin: Muratlara gidiceğiz. Sen?
Ali: Hımmm biz şey yapıcaz şey
Selin: Ney?
Ali: Bara gidicez.
Selin: Hımmm bensiz. Neyse yemeği yedigimize göre kalkalım. Hem kıyafet seçicem daha.
Ali: Tamam kalkalım.
Kalktık Ali beni arabasıyla bir mağazaya bıraktı. Onu zor da olsa gönderdim. Bir sürü kıyafet giydim. Bunu giymeye karar verdim.👇

Abimi aradım. Beni almasını söyledim. O da tamam dedi. Heralde az sonra gelir. Dışarda beklemeye başladım. Kendi arabasıyla gelmişti. Poşetleri arkaya koyup hemen öne oturdum.
Emre: Selin hanım moraliniz bozuk galiba.
Selin: Beyefendimiz bara gidicekmiş neymiş. Ben o yemekten sonra senin yanına gelmezmiyim? İnşallah yanında kız olmaz inşallah. Yoksa gecesini mahvederim.
Emre: Selin sakin ol, nefes al bi. Beyefendi kim? Kimin gecesini mahvetcen?
Selin: Sakin olamam, iki o beyefendi benim sevgilim olur. Üçüncüsü Ali beyin gecesini mahv edicem.
Emre: Offf, ona inat kısa felan giyiyim deme.
Selin: Tabii ki öyle birşey yapmıyacağım.
O sıra da eve gelmiştik. Hemen arabadan indim kapıyı çaldım. Poşetleri yardıcımıza verdim. Hemen evde baba mı aramaya başladım. Annem ile ikisi salondalardı.
Selin: Baba
Zafer: Efendim kızım
Selin: Bugün gidiyoruz diymi?
Zafer: Evet kızım.
Selin: Biz yemekten sonra çıkıcaz baştan söyliyim.
Zafer: Tamam kızım!
Hemen yukarı çıkıp üstümü giyindim. Kapı çaldı. Ablam ve abim.
Nazlı: Kızım çok güzel olmuşsun.
Selin: Gerçekten mi?
Emre: Aynen öyle. Hadi aşa inelim.
Aşağa indik.
Zafer: Çok güzel olmuşsunuz.
Seli ve Nazlı: Teşekkürler!
Zafer: Rica ederim!
Güneş: Emre çok yakışıklı olmuşsunuz oğlum!
Emre: Teşekkür ederim! Hadi gidelim.
Zafer: Aynen oğlum haklısın! Kızlar siz Emre'nin arabasıyla gelin.
Selin: Bak baba ben sana tekrar söyliyorum. Yemek yedikten sonra, sadece üçümüz gidicez. Benim işim var.
Zafer: Tamam kızım anladım.
Arabaya bindikten Nazlı konuşmaya başladı.
Nazlı: Selin nereye gidicez?
Selin: Bara.
Arabadan indik. Eve girdik. Biraz oturduktan sonra sofraya oturduk yemekleri yedik. Murat bana yiyecek gibi bakıyordu.
Selin: Baba bizim işimiz vardı. Biz üçümüzün biz çıkıyoruz.
Zafer: Tamam kızım! Emre oğlum sana emanetler.
Emre: Tamam baba;)
Abimin arabasına bindik. Ben tabii ki öne bindim. Tuğçe instgramdan nerde olduğunu bildirmişti. O yüzden zor olmayacak. Bara geldik. Hemen içeri girdim. Gördüğüm şey karşısında şoka girdim.
-Aliiii!