Ayrılık Zamanı

3. Bölüm- Ortaklık

-Aliiii!
Ali bir kızın saçlarıyla oynuyordu. Kızda onu öpüyordu. Ali benim fark edince gözleri fal taşı gibi açıldı.
Ali: Seliiin
Ağlayarak tuvalete koştum. Arkamdan ayak sesleri geliyordu. Ama hiç umursamadım.
- Selin dur!
Sesin sahibi Tuğçe'ydi. Tuvalete girdim. Tuğçe de girmişti. Konuşmaya başladı.
Tuğçe: Gör-
Selin: Sus Tuğçe o herşeyi mahvediyor. Sen topluyorsun. Yapma görüntünün neresinden bakarsan bak. Aynı şeyi görürsün. Bak bir önceki olayda suçlu bendim tamam. Bundada ben miyim? Söylesene seni niye gönderdi şimdi, şimdi de ben haksızım dimi Ali bey ne zaman haksız oldu ki hep Selin haksız olur.
Tuğçe: Tamam, Selin sakin ol. Sarhoş o hem de o kız-
Hemen sözünü kestim.
Selin: Ben de sarhoş oluyim. Elin adamının yanananı öpiyim. Elin adamı benim saçım ile oynasın. Olur mu?
Dedim ve çıktım. Emre, Ali'nin masasındalardı. O kız da masadaydı. Acaba Nazlı nerde? Neyse şimdi onu düşünmenin zamanı değil. Hemen yanlarına gidip.
Selin: Abi hadi gidelim.
Emre: Oturalım. Hem sevgilinin gecesini mahvetmiycekmiydin?
Selin: Benim sevgilim yok ki, gecesini mahvediyor. Gelmiyorsan anahtarı ver.
Ali: Ben seni bırakıyim.
Selin: Ben tanımadığım insanlarla eve gitmem.
Masanın üstünde ki anahtarı aldım. Ve barın çıkışına gittim.
Ali'nin ağzından
Bu kız herşeyi yanlış anlamak zorunda mı? O kuzenim ve kızın ssevgilsi var. Sarhoşluğun etkisiyle kalıtım am tekrar oturmak zorunda kaldım. Çünkü başım döndü. Acaba Tuğçeyle ne konuştular.
Emre: Oğlum bu kıza ne oldu böyle, ne yaptın kardeşime?
Ali: Herşeyi yanlış anladı gerizkalı.
Kuzenim Zeynep konuşmaya başladı.
Zeynep: Ben gidip konuşayım. Yetiştirin belki.
Dedi. Ve koşarak gitti. O sırada Tuğçe geldi.
Ali: Tuğçe ne oldu?
Tuğçe: Hiç dinlemedi ki kız kendi söyledi kendi dinledi.
Ali: Off Selin Off
Tuğçe: Zeynep ile Selin nerde?
Emre: Zeynep kim?
Ali: Benim aldattığımı sandığı kız. Selin gitti Zeynep'te onunla konuşmaya gitti.
Emre: He yani aldatmadın sen onu.
Ali: Gerizekalı sevdiğim kızı niye aldatıyim.
Emre: Doğru. Bu arada Nazlı ve Savaş nerde?
Tuğçe: Gerçekten nerdeler?
Ali: Bilmem!
Selin'in ağzından
Bardan çıktıktan sonra biraz kapı derin nefesler o sırada arabayı getir!işlerdi. Arabayı sahile sürmeye başladım. Bardan çıktığımdan beri arkamda bir araba beni takip ettiğini fark ettim. Korkmadım desem yalan olur. Rahatlamak için sahile geldim. O araba da benimle beraber durdu. Arabanın içinden inen kişi barda ki kız olduğunu fark ettim. Yanıma doğru gelmeye başladı.
Kız yanıma geldi gülümseyerek elinde parlayan şeye baktığımda tektaş yüzük vardı. Ali benden önce ona evlenme teklif etmiş. Bir anda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
- Ne oldu niye ağlıyorsun? Bu arada ben Zeynep. Sen de Selin olmalısın. Ali senden çok bahsetti. Ben Almanya'dayken.
Selin: Benim hakkımda da konuşuyordunuz yani.
Zeynep: Ben Ali'nin kuzeniyim. Teyze mi görmeye gelmiştim. Büyük ihtimalle bu yüzügü Ali'nin aldığını düşündün. Benim sevgilim var.
Selin: Nasıl ya? Gerçekten mi? Sevilay Teyze senin teyzen mi?
Zeynep: Evet! Ali ben Almanya'dayken seni çok anlatıyordu. Ben de ona Kerem'i. Şimdi sen Kerem kim diyorsun dimi. Kerem benim sevgilim. Yani bana evlenme teklifi eden kişi. :)
Selin: Ben çok özür dilerim. Zeynep bir anda görünce
Zeynep: Ben de görsem ben de öyle tepki verirdim. Sorun yok.
Selin Zeynep'e sarılır.
Selin: Ali çok şanslı.
Zeynep: Niye?
Selin: Senin gibi bir kuzeni var.
Zeynep: Teşekkür ederim. Ali gerçekten çok şanslı senin gibi bir sevgilisi var. Hem bende senin kuzenim sayılırım.
Selin: Teşekkür ederim. Ali barda mı hala?
Zeynep: Evet.
Selin: Gidelim mi?
Zeynep: Gidelim.
Selin: Benim arabam ile gidelim. Senin arabanı bizim şoför getirir.
Zeynep: Tamam.
Telefonu aldım şoförü aradım. Gelmesi için. Geldiginde arabayı getirmesi gerektiğini söyledim. O da tamam dedi. Zeynep arabaya binip, bara sürdüm. Bara geldik, ben hemen arabadan inip bara girdim. Zeynep'te peşimden geliyordu. Ali'nin yanına gidip sarıldım. Yüzünün heryerini öptüm. Kucağına oturturdu. Bu sefer o benim yüzümün heryerini öptü. Kucağından kalkıp yanına oturdum. Bana sımsıkı sarıldı tabii bende ona.
Selin: Özür dilerim aşkım! Sana güvenmediğim için.
Ali: Önemli değil! Ben de öyle görsem, ben de öyle tepki verirdim bebeğim. Ama Tuğçe onu konuşturmadığın için sanki sana küsmüş.
Hemen Tuğçe'nin yanına gittim.
Selin: Ayyy benim güzel arkadaşım. Ben sana abimi ayarlıyacağım daha küsersen ayarlayamam ki. Hem özür dilerim.
Deyip yanağını öptüm. Ayyy tepki vermiyor. Kesin barışmadık.
Tuğçe: Hep öyle diyorsun barışıyoruz. Ama bu sefer sasan gibi atlamıycam.
Selin: Bak abim hangi kıza bakıyor. Gidiyim onu ayarlıyım abime o zaman.
Deyip kalktım. Ama tahminim doğru çıktı. Hemen kolundan tuttu.
Tuğçe: Tamam tamam barıştık.
Dedi. Ben hemen sarıldım tabii o da.
Tuğçe: Hadi sevgilinin yanına:)
Dedi. Ben de güldüm. Ali'nin yanına geçtim. Ali de bana sıkıca sarıldı.
Selin: Herşey Zeynep'in sayesin de oldu.
Dedim. Ve Zeynep'e sarıldım. Ve tekrar yerime oturdum. Koşarak barmenin yanına gidip. Bir bira istedim. Biraz sonra Ali geldi yanıma.
Ali: Sevgilim ne içicen?
Selin: Bira
Ali: Aynısından alabilir miyim?
Barmen: Tabii.
Selin: Aşkım Zeynep ne zaman geldi?
Ali: Akşam yemeğinden sonra geldi. Zeynep ile çok iyi anlaşıyorsunuz bakıyorum.
Selin: Öyle aşkım çok iyi kız.
Ali: Hımmm
Barmen: Buyrun efendim.
Ali: Sağolun!
Dedi. Ve yerimize doğru giderken konuşmaya başladım.
Selin: Aşkım elbisem güzel mi?
Ali: Çok güzel!
Selin: Teşekkür ederim! Bu arada Nazlılar nerde?
Ali: Savaş ile beraber gittiler. Bir daha görmedik.
Selin: Hımmm yeni bir aşk mı doğuyor yoksa?
Ali: Olabilir aşkım!
Masadakilerin yanına gittik. Abim kız bulmayı gitmiş kesin. Tuğçe ayağını ritmik bir şekilde ayağını sallıyıp, onu izliyordu.
Ali: Zeynep ne kadar durucan?
Zeynep: Bir ay felan en fazla. Keremler buraya gelecek, annemler burda biliyorsun.
Ali: Teyzemlerde mi geldi?
Zeynep: Evet!
Ali: En yakın zaman da gelicem.
Zeynep: Eee Selin sen neler yapıyorsun?
Selin: Ben babamın firmasımda tasarımcıyım ablam ile beraber.
Zeynep: Hımmm!
Selin: Ben bir Nazlı'yı arıyim.
Dedim kalktım. Nazlı'yı aradım. Telefonu kapalı. Sonra Savaş'ı aradım. O ikinci çalışta açtı.
Telefon Konuşması
Selin: Savaş neredesiniz?
Savaş: Arabadayım
Selin: Nereye?
Savaş: Nazlı'yı eve bırakıcam
Selin: Tamam. O zaman görüşürüz
Telefon konuşması son!
Telefonu yüzüne kapattım. Masaya yürümeye başlarken. Abimi de kızın yanında aldım.
Emre: Selin ne yapıyorsun?
Selin: Seni masaya götürüyorum.
Emre: Off Selin, güzelim kızı kaçırdın.
Emre'yi Tuğçe'nin yanına oturdum. Ali'nin yanına gidiyordum ki. Kolundan çekip yanıma oturttu.
Emre: İntikam!
Selin: Ben şimdi nasıl gidiyorum, gör sen!
Dedim kalktım. Ayağıma çerme taktı ve Ali'nin kuçağına düştüm. Diyerler gülüyordu. Biz ikimiz ise birbirimize dudağına bakıyorduk. O beklemediğim bir anda dudağıma kapandı. Tabii hemen karşılık verdim. Öpüşmemiz gittikçe ateşleniyordu. İşin içine dillerimiz de girmişti. Bu anı bozan Emre oldu. Beni kaldırdı. Ve Ali'nin tam karşısına Tuğçe'nin yanına oturttu. Kendi de Ali'nin yanına oturdu.
Emre: Yardım ediyim dedim. Sonuçta benim yüzümden düştün.
Selin: Gerizekalı.
Dedim. Diğerleri gülüşüyorlardı. Benim ise moralim daha da bozuldu. Ali de bunu görmüş olmalı ki. Yanıma geldi. Dudağıma öpücük kondurdu.
Ali: Hadi kalkalım!
Selin: Tamam.
Deyip kalktık. Ali'nin dudağına öpücük bıraktım o da gülümsedi. Arabayı ben sürüyordum. Çünkü Emre bey biraz sarhoş, biraz ayık. O yüzden ben sürüyordum. Eve geldiğimizde.
Selin: Emre kalk hadi.
Emre: Beş dakika daha
Selin: Gerizekalı arabadasın.
Biraz zor oldu ama kaldırmayı başardım. Eve girdik. Güzelce uyumam lazım.
Zafer'in ağzından
Sabah toplantı için Nejat'ı şirketine girdim. Toplantı başladı.
Nejat: Ortak oluruz ama bir şartla?
Zafer: Şartın ne?
Nejat: Selin ve Murat'ın evlenmesini istiyorum. Yoksa ortaklık yok.
Zafer: Ne diyeceğini bilmiyorum. Selin'e sormam lazım.
Şimdi ben Selin'e ne diycem. Arabaya bindim. Eve sürdüm. Güneş beni bekliyordu büyük ihtimalle yanına koştu.
Güneş: Ortak oldunuz mu?
Zafer: Şartı var?
Güneş: Ne Şartı? Kabul etseydin?
Zafer: Edemem. Çünkü Selin ve Murat'ın evlenmesini istiyor.
Güneş: Ne? Selin kabul etmez.
Zafer: Niye?
Güneş: Çünkü sevgilisi var.
O sırada Çoçuklar geldi.
Selin: Ortak olduk mu?
Zafer: Hayır. Ama bir şartı var.
Emre: Şartı ne?
Zafer: Selin ve Murat'ın evlenmesi.
Selin: Neeee?

Ali'nin kuzeni Zeynep'in resmi multimedyada var.