Selin: Ali, ben cevabımı aldım!
Deyip. Koltuktan yavaş yavaş kalkar, sersemleyerek merdivenlere doğru ilerlerken arkasını dünüp
Selin: Onlar senin kalbin mi ki onlara soruyorsun? Şimdi gözlerimin içine bak ve 'Selin kalbimi çok kırdın' de.
Deyip Ali'ye doğru yaklaşır.
Selin: Hadi Ali!
Deyip Ali'ye daha fazla yaklaşır.
Ali: Selin!
Selin: Söylermisin Ali!
Ali: Selin kalbimi çok kırdın! OLDU MU?
Selin: Oldu! Ben odaya gidiyorum.
Ali: Selin, bir duş alsaydın.
Selin: Alırım ben kendim, biraz yalnız kalmak istiyorum!
Selin merdivenleri yavaş çıkıyordur. Selin içinden
-Acaba peşimden gelir mi?
Ali'nin ağzından
Emre: Alii!
Ali: Ali Ali ne? Yalanlarla bu ilişki olmaz. Kalbi kırılmasın diye. Herşeyi göze aldım. Onun gözlerinin içine bakarak, yalan söyleyemezdim. Anladın mı? Senin kardeşinse, benim sevgilim.
Artık yeter. Niye hiç Aslı, İpek, Suna, Nazlı karışmıyor da sen karışıyorsun. Çok üstüne gidiyoruz. Sende, bende. İkimiz de, tek sen değil. Birşey olursa haber verin ben bahçedeyim.
Emre: Offf offf
Tuğçe: Haksız mı?
Emre: Ne yazık ki haklı!
Tuğçe: O zaman sus otur.
Duyduğum en son şey buydu. Selin kalbimi çok kırmıştı, ama işte şuan ki halini, durumunu herkesden çok merak ediyorum. Kalbim 'O kalbini bilerek kırmadı, o senin kalbini bilerek asla kırmaz yanına git. Şuan onun sana çok ihtiyacı var.' Beynim ise 'Unutma o senin kalbini kırdı, hiç mi gururun yok' diyordu. Sizce hangisini dinlemeliyim?
Yazarın ağzından
Birbirini deli gibi seven iki aşık, ama ikisi de gururuna yediremediği için gidip birbileri ile konuşamıyorlar. Selin banyodan çıkınca. Yatağa uzandı, ama yatamıyordu. Çünkü Ali'yi düşünmekten yatamıyordu. Sonra Selin aşağı inmeye karar verir. İndiğinde salon da Aslı dışında kimse yoktur.
Selin: Aslı!
Aslı: Efendim Selin?
Selin: Ali'yi gördün mü?
Aslı: Bahçeye çıkıcam demişti.
Selin: Sağol canım!
Diyip kapıya doğru ilerledi. Kapıya açtığın da Selin, Ali'yi görmeyi beklemiyordu.
Selin: A-Ali
Ali: Nereye?
Selin: Sana bakmaya geliyordum.
Ali: Birşey mi oldu?
Selin: Konuşalım mı?
Ali: Konuşalım. İçeri geçelim.
Selin: Tamam!
İkiside içeri geçtigin de salon boştur.
Selin: Ali biz seninle 1 senedir beraberiz. Çok kavgamız oldu ama bu kavga bir başkaydı. Biz ayrılsak yapamayız biliyorum bunu. Sende biliyorsun. Biz bir bütünüz. Kavgalarımız da hep diğerleri de görüyor. Herşey de birbirimizi suçluyoruz. Bunu sende yapıyorsun bende. Ben sana çok aşığım sensiz yapamam. Lütfen barışalım.
Ali: Bende sana çok aşığım. Biz hiç küs değildik ki barışalım.
Selin: Ali ben açıktım!
Ali: Hadi gel o zaman birşeyler yiyelim.
Mutfağa giderler.
Ali: Ne yemek istersin?
Selin: Bak Aliş şurda bizim kızların yaptığı kek var. Onu yiyelim.
Ali: Tamam al bakalım.
Selin: Sen yemiycen mi?
Ali: Benim karnım tok!
Aslı: Napıyorsunuz?
Selin: Kek yiyorum. Ali de beni izliyor.
Aslı: Siz barıştınız mı?
Selin: Evet!
Aslı: O zaman görüşürüz. Benim uykum geldi.
Selin ve Ali: İyi geceler!
Aslı: Sizede!
Dedikten sonra mutfaktan çıkar. Hepsi yataklarına girip yatar.
🌇
Ali, sabah kalktığında Selin yatakta olmadığını fark eder. Tuvalete bakar. Kapıyı çalıp
Ali: Seliin!
Diye bağırır. Sonra kapıyı açıp içeri bakar. Selin olmadığını görür. Sonra aşağı iner. Selin'in mutfakta olduğunu görür.
Ali: Selin!
Selin: Efendim
Ali: Ne yapıyorsun?
Selin: Kahvaltı hazırlıyorum aşkım! Masayı sen hazırlarmısın? Ben diğerlerini kaldırıyım.
Ali: Tamam
Dedikten sonra yukarı çıkar. İlk önce Nazlı ve Aslı'nın odasına girer.
Selin: Hadi uykucular kalkın! Kalkmazsanız gıdıklarım.
Nazlı: Offf Selin daha çok erken!
Selin: Kızım ne erkeni saat 11.
Aslı: Selin, sabah sabah ne bu enerji? Yoksa... Allah korusun!
Selin: Aslı, seni öldürürüm.
Nazlı: Selin öyle birşey olmadı dimi.
Selin: Ya sadece erken kalktım. Hem her zaman ki halim. Hadi kalkın diğerlerini de kaldıralım.
Nazlı: Siz gidin ben geliyorum.
Aslı: Biraz bekle Selin.
Selin: Tamam hızlı. Nazlı uykuya doymadın mı?
Nazlı: Kızım uykuya doyulur mu?
Selin: Offf Nazlı çok sıkıcısın.
Aslı: Hadi Selin gidelim.
Selin: Tamam! Nazlı sende kalk!
Dedikten sonra çıkıp. İpek ve Suna'nın odasına giderler.
Selin: Hadi uykucular kalkın!
Aslı: Hadi ama!
İpek: 5 dakika daha!
Selin: Ben şimdi sana 5 dakikayı göstricem.
Deyip İpek'in yattığı yatağa zıplayıp. İpek'i gıdıklamaya başlarlar.
İpek: Tamam, kalkıcam.
Suna: İnsanı bi uyutmadınız!
Aslı: Bir taşla iki kuş.
Selin: Aynen! Hadi Aslı biz abimle, Tuğçe'yi kaldırmaya gidelim!
Suna: Aynen gidin!
Selin: Suna kalkıyorsunuz. Yoksa gıdıklarım.
Suna: Tamam kalkıcam!
Selin: Aferim sana!
Dedikten sonra çıkarlar. Tuğçe ve Emre'nin odasının önüne gelirler. Aslı kapıyı tıklar.
Aslı: Tuğçeee!
Tuğçe: Gel gel!
Selin ve Aslı odaya girer.
Tuğçe: Günaydın!
Selin: Günaydın! Hadi kahvaltıya gelin!
Tuğçe: Tamam!
Dedikten sonra aşağı inerler.
Selin: Savaş uyanmış. Uğraşmamıza gerek kalmadı.
Aslı: Aynen!
Deyip mutfağa girer.
1 hafta sonra
Selin'in Ağzından
Şuan ne mi yapıyoruz? Şuan uçaktan indik. Havalimanın da çıkmak üzereyiz.
Aslı: Yok artık.
Nazlı: Ne oldu Aslı!
Aslı: Magazin!
Emre: Ne yapıcaz?
Savaş: Bu şekilde devam edicez!
Ali: Aynen!
Ali elimi daha sıkı tuttu. Magazincilerin oldugu yere geldiğimiz de.
Magazin: Merhaba!
Selin: Merhaba!
Magazin: Selin hanımı Murat bey ile para için mi evlendirilcektiniz?
Selin: Ben şöyle söyliyim. Murat Sarsılmaz'ı sevmiyorum. Ali Mertoğlu'nu seviyorum. Kısaca Murat Sarsılmaz ile zorla evlendirilcektim. İyi günler!
Dedikten sonra arabaya bindik. Yolculuk sessiz geçmişti. Şimdi kızların evindeyiz.
Ali: Ne yapalım?
Selin: Ben okula gidicem. Okuldan sonra annemle buluşucaz. Nazlı da benimle gelicek.
Ali: O zaman hadi kalkın!
Ali, ben ve Nazlı arabaya bindik. Okula geldiğimiz de
Selin: Aşkım görüşürüz.
Ali: Görüşürüz sevgilim.
Nazlı ile okula girdiğimiz de okullar tatil olduğu için okul boştu.
Müdürün odasına doğru yürümeye başladık.
Selin: Nazlı sende başlasana benimle!
Nazlı: Hiç başlayamam kusura bakma!
Selin: Ama Nazlı!
Nazlı: Hayır ben okul ile uğraşamam!
Müdürün odasına girdik... Okuldan çıkınca annem ile buluşacağımız cafeye gelip annemi beklemeye başladık. Annem geldiğinde sımsıkı sarıldım.
Güneş: Nasılsınız kızlar?
Selin: İyiyiz anne. Sen nasılsın?
Güneş: Bende iyiyim. Siz neler yapıyorsunuz kızlar?
Selin: Ben okula başlıycam.
Güneş: Bu kararına sevindim kızım. Sen ne yapıyorsun Nazlı?
Nazlı: Şimdilik hiç birşey.
Güneş: Kızlar, eve gelin.
Selin: Anne!
Güneş: Kızım babam gerçekten çok kötü. Umursamıyormuş gibi yapıyor ama yaptıklarından dolayı çok pişman.
Selin: Anne bunları konuşmak için gelmedik. Hadi kalkalım artık.
Nazlı: Tamam!
Dedikten sonra ikimizde anneme sarılıp cafeden çıktık.
Selin: Ben Ali'nin yanına gidicem. Sende gel!
Nazlı: Offf Selin offf!
Selin: Ablaların birtanesi.
Nazlı: Tamam Selin! Taksi çağıralım!
Selin: Tamam! Bak taksi geliyor!
Nazlı: Şanslıyız!
Taksiye binip şirkete geldik. Ali'nin odasına gittim. Nazlı ise İpek'in yanına gitti. Ali'nin odasına girdiğimde. Ali bilgisayarda birşeylerle uğraşıyordum. Alinin arkasından dolanıp Ali'nin gözlerini kapattım.
Ali: Acaba kimmiş? Benim koca gözlüm olabilir mi?
Selin: Ali nasıl tanıdın?
Ali: Kokundan!
Selin: Yaaa sevgilim!
Ali: İşlerini hallettin mi?
Selin: Evet!
Dedikten sonra masanın üstüne oturdum.
Ali: Selin bugün bize yemeğe gelsenize.
Selin: Bilmiyorum ki! Utanırım!
Ali: Selin ilk defa gelmiyceksin bize!
Selin: Ama sevgili olduğumuzdan beri hiç gitmedim!
Ali: Gelicekmisin?
Selin: Bugün olmasa olur mu?
Ali: Olur sevgilim! Hadi sizi eve bırakıyım!
Selin: Siz?
Ali: İpek, Nazlı ve sen. Birde Aslı.
Selin: Tamam!
Kızlarla beraber arabaya bindik. Tabii ki ben öne bindim. Kızlar arkaya bindi. Araba çok sessizdi. Radyoyu açmaya karar verdim.
Radyoyu açtığımda Rafet El Roman'ın Ömrümün Sahibi çalıyordu.
Şansıma en sevdiğim şarkılardan biri çalıyordu. Ali'ye döndüğüm de yola bakıyordu. Bir anda bana döndüğünde gözgöze geldik. Ali yaklaşıp dudağına bir öpücük bırakıp, geri çekildim.
Selin: Ali şarkı çok güzel değil mi?
Ali: Aynen çok güzel sevgilim. Geldik!
Selin: Tamam aşkım görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayrılık Zamanı
FanfictionBirbirlerini deli gibi seven Selin ve Ali, Selin'i çok seven Murat, Selin'i Murat ile evlendirmeye çalışan Zafer, Bu durumdan memnun Murat, Bu durumdan memnun olmayan Selin ve Ali,